18 Temmuz 2012 Çarşamba
Buca Bosch Servis
rıdvan’ın yaptığı işte diğerlerinden çok büyük bir farkı var. bu fark da şuradan geliyor: adam ne demek istediğini biliyor. söyleyecek bir şeyi var. burası çok önemli. dikkat. sergen yalçın... ne yapıyor? yorum yapma görevinin altında eziliyor ve sonuçta sadece zaman doldurmaya çalışır hale geliyor. mustafa doğan? aynı. hakan ünsal? hakan şükür? futbolcu eskisi olan tüm yorumcular... bu adamların tamamı, bir şeyler söylemeleri gerektiği için bir şeyler söylüyor. rıdvan’sa düşündüğünü... yani ne yaptığını biliyor. özgüveni olması gereken düzeyde. rıdvan’ın diğer emekli futbolcu yorumculardan en büyük farkı bu. iyi olmasını sağlayan da bu. ama aslında karşısındaki güntekin onay’ınki kadar bile geniş değil bakış açısı. bu yüzden de, futbolu ne kadar biliyor olursa olsun sadece bir haftalık, skora bağımlılığı çok yüksek, kısa ömürlü yorumlar yapabiliyor.
Buca Bosch Servis
tüm bunların üstüne, adam tembelin teki. dersine çalışmıyor. mesleğine ve dolayısıyla müşterilerine ve işverenine karşı saygısızlık olarak algılıyorum ben bunu. yaptığın iş bir ligi ya da bir kupayı yorumlamaksa, onunla ilgili her şeyden haberdar olman gerek herhalde. bu işi eurosport'ta lothar matthaeus yaptı mesela. mats wilander hala yapıyor. onların derslerine nasıl çalıştığını biliyoruz. bu iki adamın da rıdvan'dan daha büyük efsane olduğunu hatırlatmama gerek yok. rıdvan'ın sporda başarılı olması ona yorumculukta kredi kazandırmamalı.
son olarak... gazeteci yorumcularla birlikte değerlendirmeye kalktığım tek futbolcu kökenli yorumcudur rıdvan. "sevdiğimden söylüyorum oğlum" havası yakaldım burada. rıdvan'ın arda'ya yapıp durduğundan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder