23 Temmuz 2012 Pazartesi

Arçelik Servisi bayraklı

1989'dan beri totemlerimin tuttuğu takımım. taa ki sergen yalçın'ın takımdan ilk ayrılışını yaptığı dönemlere kadar. o zamandan beri pek izlemem hani maçlarımızı... ilkokul yıllarında çok mu çok çalışkan ama ancak sınıf üçüncüsü olabilen fenerbahçeli ilkokul arkadaşının evinde başlamıştı her şey. birlikte ödev yaptıktan sonra arta kalan zamanlarda kahvehanelerde görebileceğimiz sandalyeleri evin en büyük odasında kale yapıp minyatür futbol maçları düzenlediğimiz günlerdi. derken bir gün, o bizim yakından tanıdığımız fenerbahçeli taraftar profiline birebir uyan arkadaşım, beşiktaş'ın ilk yarıyı 1-0 geride tamamladığı bir maçta eşeğimi satın almaya çalışan çocuk misali, binicem üstüne vurucam kırbacı nidalarındaki gibi diyaframdan gelen kahkasıyla öksüz, sersefil bir hale büründürmüştü kendimi. bunun üstüne o lacivert boyalı demir kapıyı çarparak hınçla evi terketmiş, birkaç yerinde delikleri bulunan, çeşmeye bağladığımız hortumla sıcak yaz günlerinde banyo yaptığımız günlerde mahalle kızlarınca gözetlendiğimiz tahta kapılı evimin yolunu tutmuştum. tabi o yıllar koltuk takımı ne arar. derme çatma kavak odunuyla yapılmış divan adı verilen şimdinin kanepesine tüm ders kitaplarını sığdırdığım siyah çantamı fırlatmış, devre arasına yetişmiş biri olarak philips marka siyah beyaz televizyonun başına koyulmuştum. bu defa yanımda ne fenerbahçeli bir arkadaş ne de başka biri vardı. tek başıma beşiktaş'ımla beraberdim. hala o tam olarak hatırlayamadığım maçın ikinci yarısında beraberliği yakalamış ve samet aybaba idi galiba ikinci golü bularak pek güzel bir zafere imza atmıştık... Arçelik Servisi bayraklı üç yıl ardarda gelen şampiyonlukta, rıdvan dilmenli fenerbahçe'yi 4-0 yendiğimiz karşılaşmada, 10-0'lık adanaspor galibiyetinde, 7-1'lik trabzonspor maçında da ekran başındaydı bu gözler. decoderli yayın hayatına geçişimizden ve iddaa'dan sonra ne totem kaldı ne de bu başlığın sahibi takım. yukarıdaki parçada geçen ifadeler gerçeklere dayansa da bir ilkokul çocuğunun hayal gücüyle sınırlandırılmıştır. ek: tecahul u arif'in hatırlatmasıyla trabzonspor maçı yanlış hatırlanmış... elbette 0-1'den değildi tabi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder