4 Mayıs 2012 Cuma
Casper Servis Bursa
adam gittikten sonra ayağa kalktı. arkasını döndü. arkadaşlarla hep beraber "oha kadına bak" dedik. kadın sesimizi duyunca, çil yavruları gibi kümeleşmiş bize doğru döndü. eğildi hafiften öne doğru, göğüslerinin arasından altın yuvarlak kolyesi sarktı. daha bir iç gıcıklayıcı bir hal aldı göğüsleri. kaldırım taşı bile yanında daha az taş kalıyordu işin dorusu. sigarasından derin bir nefes aldı, eliyle beni işaret ederek sen şşt gelsene buraya diye seslendi. tedirgin oldum, elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırdım. "seni çağırıyor gitsene lan" dedi arkadaşlarım öne doğru iteklerken. dur olum yapmayın dedim direndim. işte o anda, deminden beri bize arkasını dönmüş, bi köşede başını önüne eğmiş duran yusuf'un suratını gördüm bir an. kadının sesi ile birlikte değişti yüzü, suratı asıldı. gözlerini tarif edilemez derin bir acı kapladı. durun oğlum dedim bizimkilere. yusuf'un yanına giderek "ne oldu oğlum" diye sordum. "fago lütfen çıkalım burdan." "ne oldu anlatsana yusuf." ses vermedi. gözünden bir yaş süzüldü. herhalde ortamı kaldıramadı korktu diye düşündüm. bizim çocuklara "biz çıkıyoruz." dedim. diğerleri ağzıları bir karış açık halde "biz burdayız birazdan geliriz dediler." kadını uzaktan uzağa, köpek yavruları gibi dil dışarda, rontluyorlardı hala.
Casper Servis Bursa
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder