11 Mayıs 2012 Cuma
Ariston Servis Bursa
daha ilk bölümü ile; izleyen herkesin kendisini ecevit, bilal, zeki ya da ibrahim'in yerine koyduğu ve o çocukluk acılarını, o yetişkinlik öfkesini ve intikam hissini iliklerine kadar hissetmesine sebep olduğu dizidir efenim..
görüntü kalitesi, oyuncuların iyi oluşu ve sleepers hikayesi sıkca belirtilmiş. hiç girmiyorum. ben diyorum ki; bu dizi, ilk bölümünde yüreğimi dağladı. o yavrucakların ıslahevi halleri beni benden aldı.
Ariston Servis Bursa
sarı bilal, battaniyesiz yattığı o ilk gecede soğukdan tir tir titrerken, anne şefkatimle onu koynumada ısıtmak istedim. bir yanımda oğlum, bir yanımda o.. korkudan birbirlerine sokuldukları anlarda, o koğuşa girip "korkmayın yavrum bişey yapamazlar, ben sizi korurum" demek ve hepsini arkama alıp, tam şerefsizliğe karşı dağ gibi dikilmek istedim..
çocuklar gardiyandan dayak yerken sıkışan yüreğim ve yaşaran gözlerim sonucu beynimin "sigaraaaaaaa" emrine daha fazla direnemedim ve bundan sonrasına sigarasız dayanamayacağım için mutfaktaki tv ye geçtim.
ben oğluşumun uyuduğunu düşünürken ve o iğrenç sahneyi böğüre böğüre ağlayarak izlerken sesimi duyan oğlumun "anne niye ağlıyosun" lafı ile irkildim. ah anne ahh! neden söylemezsin, çocuğun uyumadığını ve yanınıza geldiğini? tabi onlar da salonda izliyorlar ve benim gibi dalmışlar diziye. topladım hemen kendimi ve annelerin o masum sahtekarlığını uygulamaya başladım:
ben: yok tatlım ağlamıyorum.. hastayım, o yüzden gözüm yaşardı. hani grip olmuştum da doktora gitmiştim ya..
oğlum: hıı..! (külahıma anlat "hıı" sı tabi)
ben: hadi yatağımıza dönelim aşkım, çocuklar bu saatte uymuş olmalı değil mi?
oğlum: tamam.. haa şey, (tv'yi göstererek) anne, onlar niye atlet, külotla duruyorlar?
ben: (allah kahretsin) ııı şey oğlum, kem küm...
oğlum: (minik işaret parmağını sallayarak) ben biliyorum. o "pis gardiyancı" aldı. üşüsünler, hasta olsunlar diye.
ben: (oleyyyy, işte bu) evet oğlum evet.. pis gardiyancı aldı..!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder