22 Eylül 2012 Cumartesi
Baymak Servisi Gebze
dizi uzun zamandır, senaryosunun ergenekon soruşturması ile paralel gittiğine dair eleştiriler alsa da, bu ana kadar -her ne kadar eleştirilere çoğunlukla hak versem de- dizi ile ilintili pek yorum yapmıyordum. lakin, son bölümü "artık bu kadar da olmaz yahu" dedirtti.
Baymak Servisi Gebze
izleyenler görmüştür, bir silah alışverişi esnasında konu bir anda "ermenistan - türkiye" ilişkilerine dönüverdi. azeri silah kaçakçısı, odadakileri "türklüğe ihanet etmekle suçluyordu." azeri köylere yapılan zulümden ve işgalden dem vuruyor, "bu halde nasıl sınır kapısını açarsınız" diye soruyordu.
bu nasıl bir anlayıştır? uzun yıllardır birbirine diş bileyen "aslen dost iki toplumun", "her ne kadar ilk zamanlarda ticari ilişkilerle sınırlı kalacak olsa da" diyalog kurmasının önünün açıldığı bir zamanda bu ket vurmanın anlamı ve amacı ne? 95 sene evvel yaşananların "profesyonelce ve dürüstçe" konuşulma imkanın doğduğu bu günlerde, eski hali muhafaza etmek gayesiyle yapılan bu eylemin neyi/kimleri körüklediğini anlamak bu nedenle zor değil.
bana bu çıkarımı yaptıran salt bu gelişme (!) değil. diğer, karakterlerin azeri kaçakçıyı başları ile onaylamaları (örneğin, önceki kurtlar vadisi nde "ben siyasetten anlamıyorum ustaaaaa" diyen memati") da beni bu karamsar düşüncelere itti. özellikle, ergenekon soruşturması ile paralel giden senaryoya yöneltilen eleştirileri göz önüne alınca ve "kurtlar vadisi nin toplum üzerindeki büyük etkisini" de olanlara eklemleyince ortaya çıkan portre hiç iç açıcı olmuyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder