10 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi İzmit
şike soruşturması nedeniyle türk futbolunun her geçen gün dibe battığına hep birlikte şahit oluyoruz. fenerbahçe'nin beşiktaş'ın trabzonspor'un isimleri bir şekilde anılıyor bu soruşturmada. galatasaray'ın rakibi takım taraftarlarınca ise galatasaray'ın bu skandalda adının geçmemesinin nedeni galatasaray'ın 2010-2011 sezonunda zirveye oynamaması olarak gösteriliyor. benim bu suçlamadan anladığım ***1959 yılından beri kazanılan 55lig şampiyonluğunun tamamında şike olduğudur. yani hiçbir takımın kendi gücüyle şampiyon olabilecek, zirveye oynayabilecek gücü yoktur, eğer denildiği gibi galatasaray'ın soruşturmada adının geçmemesinin tek nedeni zirveye oynamaması ise. fenerbahçe'nin 18, galatasaray'ın 17, beşiktaş'ın 13, trabzonspor'un 6, bursaspor'un 1 şampiyonluklarının tamamı sahada değil masa başında kazanıldı. senelerdir insanlar bir mücadele değil tiyatro izliyor. konuşulanlardan bu çıkıyor yani.
Arçelik Servisi İzmit
“zirveye oynasaydı şike yapardı”, insanlar farkında değil belki ama bu yıl galatasaray küme düşme potasında yer aldı bir süre. 15. sıraya kadar düştüğünü hatırlıyorum. 16 tane mağlubiyet. şampiyonun 36 puan gerisinde bitirilmiş bir sezon. galatasaraylı olmayanlara pek bir anlam ifade etmiyordur muhtemelen bu 16 mağlubiyet, galatasaray’ın bu sene yaşadıkları filan. galatasaraylı olmayanlar bank asya şarkıları söyleyip, cimbom kümeye diye bağırırken ben konya-kasımpaşa-buca takımlarının rakipleriyle yaptıkları maçları kaybetmeleri için dua edip, galatasaray küme düşecek diye ağlıyordum. lan galatasaray sene boyunca 4 takımı hem içerde hem dışarıda yenebildi. bu takımların 3ü küme düştü zaten, diğeri de eskişehir. ha bakın normalde epey zorlanıp, galibiyet sayımız az olan eskişehir’i 2 kez nasıl yendik o konuya ben de şaşırıyorum. bak o maçları araştırıp, şike filan arayabilir rakip takım taraftarları. şike yapma potansiyeli olan adam öncelikle bu yıl şike yapardı, yüzyıllık takımı küme düşürüp galatasaray tarihine kara leke olarak geçme ihtimali vardı çünkü adnan polat’ın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder