18 Eylül 2012 Salı

Arçelik Servisi Gölcük

ateş eden tüfeğe doğru en son kızılderililer koşuyordu, o da tüfeğe yabancı oldukları için. bu yöntemin başarılı olmadığını tarih kitapları yazıyor. bu dizide; 2009 yılında yerini belli ederek nişan alan snipera, sıkarak koşan adam var. bu adamların nasıl soyu tükenmiyor hayret. ama bak açık konuşuyorum. böyle rakipleri yenerek şampiyon olan polat, dünya arenasında başarılı olamaz. böyle kek rakipler bulamaz. etrafta sniper varken küçük çocukları bakkala yollayamazsın. hepsi counter oynuyor, hayatta ekmek-gazete olayına girmezler. kurtlar vadisi figüranları giriyor. demek yılmaz'ın yaktığı kadar varmış. 67. bölüm itibariyle tarihinin en kötü, en baştan savma, en yılışık, en amatör, en bitse de gitsek bölümünü yayınlamış dizi... Arçelik Servisi Gölcük memati'nin otobanda buğday sarısı taksi içerisinde hayatında hiç görmediği profesörü karşılama sahnesi var ki, insanı salak yerine koymaktan başka birşey değil... iskender büyük'ün evi aranıyor ama iskender bunu ancak evine gelince öğrenebiliyor... bu adamın yüzlerce adamından biri bi telefon edip bildirmez mi durumu? hele o vıcık vıcık hatice şendil sahnelerine hiç değinmek bile istemiyorum... bulut gibi dizinin tek tük kalmış orjinal karakterlerinin eline biberon verip oturtan senaristimsilere de buradan selamlarımı iletiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder