27 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
aileden ayrı geçen 7 yıl içerisinde biraz da mecburiyetten sahip olduğum sıfat. nedense yemek yapmak herzaman kadınların işiymiş gibi görüldüğünden yemek yapmayı bilen kadının pek bir numarası yoktur, normal kabul edilir, fakat yemek yapmayı bilen erkek çok makbuldür. yemek yapmayı bilen erkek karizmatiktir. tabi bazen bu maharetiniz başa bela olur, kankalar "abi bi yemek yap da yiyelim" diye diye insanı yorar. bu özelliği kankalardan saklamak, kızlar önünde sergilemek en hayırlısıdır.
Siemens Servisi Gölcük
bilmesinin yaninda yemek yapmayi sevse de usengec oldugu surece iki gunde bilemedin uc gunde bir ayni yemegi yiyip cevrede konuslanmis evlere servis yapan bilimum lokanta, bufe vs'nin telefonunu ezberinde bulundurmayan devam edecek erkektir.
Siemens Servisi Kocaeli
yemek yapmaya yeni başladığınız için yanlış giden bazı şeyleri tecrübesi nedeniyle düzeltir ve bu açıdan vazgeçilmezdir. ama siz ordan oraya haşlanmış pire gibi koştururken size akıl vermeye kalkışıyor, bık bık yapıyorsa cinlerinizi tepenize fırlatır. yemek yapmayı bilmesine rağmen, sizin kadar iyi pilav yapamadığı için sizi her zaman takdir etmesi de kendinizi süper hissetmenize neden olur.
Siemens Servisi Kocaeli
cok kullanisli bir erkektir.* * yorgun argin eve geldiginizde özenle hazirlanmis masa gormek kadar, bulasiklara da elinizi surdurtmemesi de harikadir. bi de sey derler; "ispanagi seviyorsun ama ben zeytinyalisini yaptim. bak bakalim guzel olmus mu." bi de o guzel olur. sabah ise gitmeden kahvaltiyi da hazirlar bu kisi, harika sicak sarap da yapabiliyorsa artik tamam, o erkek her eve lazim onaylamalariyla bulunmaz hint kumasi kategorisinde yer alir.
Siemens Servisi Gebze
üstüne de yemek yapmayı seviyorsa, en has ev arkadaşı, koca adayıdır... ama bazı pürüzleri de yok değildir...
-markete gittiğinde maaşının yarısını ota, baharata, ete harcar...
-tv deki diziye dalmışken, şimdi şu olsa da yanında bunu yesek diye sizi oturduğunuz yerden kaldırarak mutfağa sürükler...
Siemens Servisi Gebze
-mutfakta hep yamak muamelesi görmenize sebep olur...
-pişirdiğiniz güzel şeyleri misafirler hiç bir zaman size konduramaz...
-tüm malzemesini hazırladığınız halde, tavada iki çevirdi diye yemek ona mal olur...
-bir dolu elektronik mutfak aleti alır...
-hep iyi kesen bıçak ona aittir... kör bıçakla sizden en zor doğrama işlemlerini bekler...
-yarın turşu kuruyoruz, bu akşam takos deniyeceğim diye gününüzü sirkelere ve yağlara gark eder...
-ekmek makinesinde kek pişirmekte başarılı olmak adına tüm unu harcar, günlerce hamur kek tüketimine neden olur...
-bu balıktan buğulama olur mu diye bir saat internette araştırma yapar, aç bilaç beklemeye sebebiyet verir...
-gittiği tüm misafirliklerde tarif ister... kadın sohbetlerinde ağız tadı ile eleştirmeye kalksanız, " ne istiyorsun işte, ne güzel yemek pişiriyor" lafı ile heyecanınızın kursağınızda kalmasına neden olur...
-evde en önemli aktivitenin karın doyurmak olduğunu düşündüğünden derli toplu olmak gibi gereksiz çalışmalara dahil olmaz...
-evde sürekli güzel ve taze yemek olduğundan gün be gün kilo alırsınız...
Bosch Servisi İzmit
eğer yemeyi seven bir erkekse durum normal gibi görünür..ancak mutfakta sizden fazla durmaya başlarsa bir süre sonra ya alışır hep ondan bekler hale gelirsiniz ya da ; "ya aşkım ya sen neden diğer erkekler gibi değilsin, ben mutfağımı özledim yeter artık, git gazete falan oku" diyebilecek hale gelirsiniz sayelerinde.
Bosch Servisi İzmit
bu kişi sevgilinizse dünyanın en şanslı hatunusunuz demektir. siz oturun o leziz yemeklerinden yapsın ve size ikram etsin. eğer rahatsızlık duyuyorsanız arada mutfağa gidip dudağına bir öpücük kondurabilirsiniz. ya da mercemeği fırına birlikte verebilirsiniz. hiçte fena olmaz hani.*
en has hislerin insanidir. hele bir de bilmesine ragmen sevgiliye hanima yaptiriyorsa. bir de ustune dokunmadan bi ton akil veriyorsa... hasodur.
26 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
bir süredir kendisinden haber alınamayan her işe yarayan fantastik program. eksikliğini ciddi biçimde hissediyorum bir an önce dönsün!
iki gündür ne yazıkki çalışmayan veya arada sırada çalışıp gösterip vermeyen muhteşem bir programdır kendisi. zaten twitter sayfalarında da bu sorunu açıklamışlar
Bosch Servisi Gölcük
bir an önce düzelmesini istiyoruz.
iki gün sonra gelen edit : tamamdır artık bende de çalışıyor sanırım belirli user'larda oldu bu problem. aman çok şükür diyelim.
her ne geldiyse basina, bana bulasmadi nedense. iki gundur catir catir kullaniyorum. benim sansima galiba.
Bosch Servisi Körfez
programın adını koyanlar, programı nasıl okuyorlarsa, öyle okunur.
özel isimler, markalar v.s. belirli bir dil süzgecinden geçirilip o dilin teleffuzuna göre okunmazlar.
Bosch Servisi Körfez
recep'i ricep, anıl'ı enayl, adidas'ı adaydes diye okuyamazsınız. her ismin kendine has telaffuzu vardır ve kökeni olan dilden bile münezzehtir.
whatsapp'ı yapanlar, muhtemelen 'what's up?' sorusuna sesteş bir espri yaratmak istemişler. bu durumda aksi bir şey söz konusu değilse, 'votsap' şekli en doğrusudur.
nokia c7 ye yüklerseniz menü tuş ışığının mesaj geldiğinde ilginç bir şekilde kırmızı yandığını göreceksiniz. sanırım nokia ile whatsapp arasında yapılmış gizli bir özellik
Bosch Servisi Kocaeli
uyuz oldum buna aq.
hatuna bakıyom hacı, kel alaka saatlerde online olmuş ona buna yazmış belli. la at yarrağğ gecenin 3 ünde ne işin var aq kimle yazışıyon?? yarın iş var 7 de kalkacan, eee?
Bosch Servisi Kocaeli
arşive bi ulaşırsam sikip atıcam aq kezboşunu. ama önce bi güzel tıktıklamam lazım sonra naşşşş ehahahahah.iphone'da google talk calismadigi icin sike sike androidciler de kullanmak zorunda kaldilar bunu. sarj marj goturmuyor androidde. sarjin en fazla %2'sini yiyor. evet androidde hangi app ne kadar sarj harciyor gorebiliyoruz.
bu arada nasil okundugunun ne onemi var anlamadim. koca nokia'yi nokya diye okuyan bir irktan bahsediyoruz. nokia'ya siktiret koca kralice victoria'yi viktorya diye okur turkler. o derece kafamiza gore. yazildigi gibi veya yazilmadigi gibi. hangisi kolay soyleniyorsa.
madem dingilterede oturuyorum, yazayim bunlarin ne dedigini; watseap diyor ingilizler. amerikalilar wasieap diyor.
ea harfi icin de ezandaki "allah-u ekber" deki ilk e harfi iyi bir ornektir. w icin de hizlica havuc veya tavuk diyin. aha o "v" "w" oluyor.
he siz wazzap derseniz programi yapanlara koymaz. zaten onu cagristirsin diye adini whatsapp koymuslar.
Bosch Servisi Gebze
ios6 ile birlikte notification problemleri yaşanıyor gibi.
eskiden home tuşuna basmadan lock yaptığınızda sesli uyarı gelirken artık gelmiyor.
update bekleniyor.ios 6 yukledikten sonra, facebookta yillardir gorusmedigim insanlari listeye eklemistir ve kuru kalabalik yaratmistir. bu olayin iptalini bilen sevgili sozluk yazarlarini yesil isik esliginde kahveye beklerim :)
eski iş yerinde bi arkadaşım vardı. bunun da bi sevgilisi vardı, ballı muz getirirdi adama fln. evlendiler çocukları oldu ama aklımda hep o ballı muzlarla kaldılar. neyse, az evvel fark ettim, hatunun whatsapp profilinde şey yazıyor:
Bosch Servisi Gebze
"benim olanı kıskanırım varmı sorun"
adamda da şöyle yazıyor:
"arkadaşlar ben x, bu eşimin watsapı ok?"
okuduğumdan beri hazırolda bekliyorum korkudan, içerden çıkıp "sil onu rehberden yolarım seni" diyebilir. üşüyoruz reyiz.(hala klima açıyolar bu arada ofiste, ya sabır)
25 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
-kravatta takacak mısın usta?
-yok papyon takacağım
sen kgt görevlisi olarak cumhurbaşkanın karşısına yaka bağır açık çıkacaksın. sonra hatunla buluşmadaki hırtlıklar. senaristler evvelden mematinin canlandırmış olduğu öküz profilini polat a yamamaya çalışıyolar galibaa50. bölümde cumhurbaşkanını canlandıran karakter, daha önce kurtlar vadisi'nin 42. bölümünde intihar bombacısına bombalı suikasti bildiren kişiydi. hatta çayını yudumlarken suikastle ilgili icq'dan haber geliyordu.
Beko Servisi Gölcük
efendim öncelikle biz yazarlara bu fırsatları verdiği için yapımcılarına teşekkürü borç bildiğim dizi. çünkü sırf biz entry girelim diye hazırlandığına artık emin oldum. gelelim değerlendirmelere;
- cumhurbaşkanı için seçilen karakter , mevcut cumhurbaşkanımızın bile gözüme george clooney'den daha karizmatik görünmesini sağlamıştır. tabiki dizide rol alan sanatçıya bir hakaret olarak algılanmasın, ama cumhurbaşkanı makamı lan orası. uzun uzun bakıp durdum, bizim mahalledeki uykulukçu remzi abiye o kadar benziyordu ki.
hani bu dizide adı geçen kişi ve kurumlar "tamamen" hayâl ürünüydü? benzetme çabası yerine o makama yakışacak biri seçilebilirdi.
Beko Servisi Körfez
"köşk - abdullah gül - boğaz manzarası" bağlantısını çözmeye çalıştığım bi anda gelen editle beni biraz rahatlatan ama bi o kadar da saçmalığa boğan dizidir. (bkz: #15650186)
Beko Servisi Körfez
tamam peki istanbul'da köşk olsun, kırmızı halısı da olsun. iyi de kardeşim, ne gerek vardı böyle uzun boylu işkile?* iskender büyük'ün yediği haltlar yanına kalacak, cumhurbaşkanı polat alemdar'a faaliyetlerinden ötürü "tebrik ve takdir" sunacak, ikisini de birbirinden habersiz buluşturup, öpüştürüp, koklaştırıp, barıştıracak? he bi de bunun için işini gücünü bırakıp, onların ayağına gelip de bu güzel buluşmayı boğaza nazır köşkte yapacak? yok artık lan! (bkz: ben böyle şey görmedim)
senaristler bi gidip hava alın anacığım siz, hadi canım.
tüm zamanların en saçmalayan kurtlar vadisi pusu bölümü olarak oscarı haketmiştir bu bölüm. tüm ekibe selam ederim.
Beko Servisi Kocaeli
öğretmenler aşk hakkında tatlı tatlı dedikodu yaparlarken şöyle bir diyalog izledik:
-esas kız: anneme birisi var dedim sevindi, polat olduğunu duyunca sesi değişti bi garip oldu yane anladım ben.
-arkadaşı: tabi annen aramıştır hemen internetten, öğrenmiştir polatın kim olduğunu.
Beko Servisi Kocaeli
bunun üstüne pek yorum yapamayacağım, sadece kinaye mi yaptınız, ciddi misiniz diye sormak istiyorum. aslında vazgeçtim istemiyorum. bu ülkede bir öğretmen taksiciye sadece artistik nedenlerle 500 lira verebiliyorsa, annesi de arama motoru başında damat adaylarını araştırmak için bekliyor olabilir. iskender'in polat'ı sadece eğlenmek için hayatta tuttuğunu düşündüren dizi.polat'ın hali hazırda iskender'i kovalamaktan başka bir olayı yok.iskender ise oldukça nufuzlu bir adam.isteyipte adam sokamadığı yer , kurum yok.polat'ı ve 3 kişilik kıytırık ekibini mi silemeyecek piyasadan.dileğimiz iskender polat'ı ve diğerlerini öldürsün.o kıza da sarsın.sahi o kızın sesine bir çözüm bulacaklar mı ? bu kadar itici bir ses tonu ilk defa duydum bir kadında...hee ayrıca bir insanın amacı devleti ele geçirmek nasıl olur.yani bu şekilde nasıl açıklanır onu da anlamak mümkün değil.ninja turtles mi lan bu.bir shreddervardı orada da dünyayı ele geçirecekti.birşeyi ele geçirmeyin rahat bırakın yahu...
Beko Servisi İzmit
gittikçe adanalı'ya, gece gündüz'e, arka sokaklar'a benzemeye başlayan dizi. hani bazen diyorum ki, bir adam tutsam, her ay parasını versem, benim için şu dizinin gereksiz sahnelerini atıp hakiki bir özet yapsa, ben de hazırladığı 15-20 dakikalık kolajı izleyip işime baksam...
Beko Servisi İzmit
çekilmiyor çünkü arkadaş, 21:30'da başladı, 3 saat sonra bitti. "ne izledin?" diye sorsanız "taş çatlasın 30 dakikalık malzeme vardı" derim. uzata uzata, sulandıra sulandıra acaib bir şey yapmışlar. karakterler saçmalıyor (halo ve zevcesi), olaylar anlamsız (polat kızla buluşur, yemeğe gider, kız hesabı ödemek ister, polat küsüp gider, kız peşinden gelir, taksiciye para verip taksiyi polat'ın arabasına çarptırır, polat taksinin hasarını karşılar(!), kız polat'ın arabasına biner, mutlu mesut giderler, sonra annesi polat'ı yine yeni yeniden sıkıştırır vs vs), doğru dürüst kurgu yok (bir adil serdar saçan vardı ne oldu ona)... e yazık değil mi bize, yazık değil mi üç saatimize...
Beko Servisi Gebze
devlet işlerini bırakıp sevgili davalarıa sarmış durumdalar ...halonun hatun bır yandan, mematinin bir yandan, polat desen ayrı terane, bi de abduleyin bir ara gözler doldu ama ne bu halleri cok üzüldüm valla cocuklara.
gördük ki aradan geçen zamanda muro ve ekibi performanslarından pek birşey kaybetmemişler.
Beko Servisi Gebze
televizyonda trt şeş açıktır:
yıldırım: başkanım, ben bu kanalda ne dediklerini hiç anlamıyorum. hani bizim kanalımız olacaktı bu kanal?!
muro: ulan sen daha başkanının ne dediğini anlamıyorsun, nerede kaldı trt şeş!
bir de yemek masasında yapılan evlenme muhabbetinde; ömer baba, nazife ana'ya öyle bir bakış attı ki; polat'ın iskender'e yaptığı gibi tabağı kırıp nazife ana'ya saplayacak diye geçti içimden. *
çakır öldükten sonra sos vermeye ba$layan dizinin patladığı bölüm olmu$tur. yeter artık diyen saçmalıyorsunuz diyen kimse yok mu etraflarında merak etmekteyim. ulan a$k dizisine çevirdiler iyice. $u sözlüğü tenezzül edipte okusalar $u an ki hallerinden 1000 (yazıyla bin) kat iyi durumda olacaklar ama nafile adam olmaz bu senaristler. neyse dizinin saçmalıklarını yaz yaz bitmez ben bi çay koyim en iyisi.
Arçelik Servisi Körfez
5 mart 2009 tarihli bölüm sonu itibariyle söylüyorum ki;silah şarjörüyle kasası kırılan usb stick'in içindeki veriler kaybolmaz.yansa da geri dönüşü vardır.senaristler eğer önümüzdeki bölümde o stick'in içindeki verileri kaybederse açlık grevine başlarım.
asil abdullah gul rolune george clooney'i cakarsaydi tarihe gecerdi bu bolum.
Arçelik Servisi Körfez
diger bir fantastik acilim olarak ise polat'in "one minute, one minute" seklinde lafa girmesi olurdu tabi.
ayrica italyan westernlerinden muzik apartma gelenegini de devam ettirmisler gibi. ebru'lu sahnelerde calan muzik cok tanidik ama tam olarak hangi film oldugunu cikartamadim (sanirim once upon a time in the west). hatirlanacagi uzere cendere de ennio morricone'nin faccia a faccia icin yaptigi muzigi "fazlasiyla" andiriyordu.
24 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi Gölcük
daha bir suru var tabi ki..demek istedigim kurtlar vadisinin kanal d ye gecene kadar olan kurgusu neredeyse kusursuzdur kanımca...ve o günlerin entarilerini okudugum zaman bugun lost hakkında her bölüm yüzlerce teori üretmeyi anımsıyorum..ve istedigim bu kurgunun yeni kurtlar vadisinde de süregelmesi ki sanırım yine oradan devam edilecek..kriptekste yazanlardan yola çıkarak..görecegiz bakalım..
fragmanından gördüğüm ve özetinden okuduğum kadarıyla :
Arçelik Servisi Gölcük
global mafyanın, türkiye'nin en büyük mafyasını çökerttikten sonra huzurlarına kadar çıkıp kendilerine meydan okuyan polat alemdar'ın karşısına, bu kez türkiye'nin yine kendi kontrollerindeki en zengin, illegaliteye en meyilli 4 kalantor ailesini sürmesini konu alan kurtlar vadisi spin off'u.
fikrimce, kurtlar vadisi terör kadar ilgi çekici bir yanı olmayan, her ne kadar mükemmel oyunculara sahip olsa da orjinalinin kaymağını yiyecek gibi görünen yapım.
Arçelik Servisi Kocaeli
19 nisan 2007 de televizyonlarda yayınlanmaya başlayacak yenilenmiş kurtlar vadisi..
bu gece fragmanlarını gördükten sonra kendi adıma biraz umutlandım yeni vadi ile ilgili..fragmanları izledikten sonra bir kaç yıl önce sözlükte girilmiş entarilere bakıp nostalji de yaptım...o zamanlar ne çok teori üretiliyordu her hafta hakkında..mehmet karahanlı nın ölümüyle tavan yapan bölümleri vardı..illuminati ye kadar uzanmıştı..
Arçelik Servisi Kocaeli
kurtlar vadisi türkiye televizyonlarında çıkmış en saglam kurgulardan birine sahipti bence ta ki kanal d ye gecene kadar..bakıyorum da sıfırdan başlayıp en üste çıkan polat alemdar karakterinin bu seviyeye gelme sürecinde en alt tabakadaki mahalle mafyaları ve it dalaşının koptugu yari piyon illegal gruplara daldık..*
zamanla polat alemdar denilen karakter, statüsünü yükseltince bahsedilen it dalaşı ya da şiddet yerini her bölüm üretilen yüzlerce teoriye bıraktı..hatırlayınız, illuminati den, mabetten 2. bölümde görülen bir karakterin 55. bölümlerde yeniden önemli bir ayrıntı olarak karşımıza çıkamsından..bu anlamda kurtlar vadisi türkiye deki en saglam kurgulardan birine sahipti..ve ana karakter* bu kurgu içerisinde yükseldikçe biz de it kopuk dalaşından çıkıp daha çok yönetim, komplo teorileri, illuminati, hafif felsefe kısmına kayıyorduk..ki güzel olan yönüyde buydu kanımca..o dönemki bölümleri oldukça özledigimi belirtmekteyim..
benim gibi nostalji yapmak isteyenlere bir kaç entari ayıkladım o döneme dair üretilen teoriler ve görüşler ile alakalı olarak..umarım kurtlar vadisi pusu da saglam bir kurgu çerçevesinde ilerler..
Arçelik Servisi İzmit
iyice komedi dizisine dönüşmüş dizidir. polat tavla oynarken az kalsın kıza “tamam lan muga godum galk gettt yeriii” deyip tavlayı başına çalacağını filan düşündüm. kıza zar tutuyorsun diye, fincanla zar attırdı yahu yontulmamış hayvan.
kurtlar vadisi'nde tam olarak işlenmeyen ama yakınından geçen, ima edilen konulara yönelik olacağını düşündüğüm dizi. eğer öyle olursa ki bence herkes bunu istiyor, yine gündemde ve üst sıralarda olacaktır. sağır oda'nın jeneriğine koyup içeriğine koymadığı konuları kurtlar vadisi ekibinin işlemesi elbette beklenilendir. zaten terör olayına yönelmeselerdi dizinin kaldığı yerden devam etmesi gerekiyordu. öyle de olacak. kv terör'ü sinemada işleyeceklerini düşünüyorum.
fragmanından bazı başlıklar:
Arçelik Servisi İzmit
*turgut özal öldü mü? öldürüldü mü?
*muammer aksoy, eşref bitlis ve uğur mumcu'yu canından eden pusuyu kimler kurdu?
*özdemir sabancı ve üzeyir garih cinayetlerinin arkasında hangi karanlık güçler var?
*dünyayı avrasya üzerinden yönetmek isteyen küresel çetenin üyeleri ve işbirlikçileri kimler?
dizinin son bölümlerine doğru, karahanlı'nın kriptekste sakladığı yazılarda bahsedildiği gibi turgut özal cinayetinde yüce seçkinlerin ve dolayısı ile maşa olan karahanlı'nın parmağı vardı. ve yüce seçkinleri deşifre edecek bir sürü önemli belge polat'ın elinde. kimin nerde hangi hizmette olduğu yazılı. şimdi onlar elif'in mezarında saklı. dizinin onlar üzerinden devam etmesi muhtemeldir.
ayrıca sevmeyenler yine sevmemekte haklıdırlar. ona lafım yok.
Arçelik Servisi Gebze
fragman henuz eklenmese de, 51. bolumun ozetinde "polat, evlilik konusundaki son kararini nazife anne’ye soylediginde hic beklemedigi bir surprizle kar$ila$ir" cumlesinin yorumunu nazife anne'ye kalp krizi gecirtecekleri ve zorla, kasa kasa adami* evlendirecekleri olarak yorumluyorum artik. ben deyim bu per$embe, siz deyin en fazla haftaya per$embe polat, kar$isinda rol yapamayan gereksiz insan yavrusuyla** evlenecek. e artik bu mevzu da gecen bolumde oldugu gibi dizinin 40dk'sini filan i$gal eder, bize de iskender'le polat'in 10dklik "aldim verdim ben seni yendim" ve araba sahnelerini izlemek kalir. yazik vadi'ye ki ne yazik!0
Arçelik Servisi Gebze
memati ile abdülhey birbirlerinin ağız burunlarını dağıtmışlardır. memati "öleceğimi bilsen ve elini uzatsan, o eli kırarım yine de tutmam" demiş, abdülhey de "işim yok seni mi kurtaracam" demiştir. lakin, memati "eskiden kavga mı vardı, sıkardın kafasına ama şimdi gönül var sıkamıyorsun" diyerek, abdül de memati'ye ismi ile hitap eden sevgilisine "memati amcanın oğlu mu" şeklinde tepki vererek, birbirlerine olan sevgi ve saygılarını göstermişlerdir. zaten bölüm sonuna doğru, memati çatışmaya girecek ve kendisini abdülhey kurtaracaktır.
bu arada, istihbarat başkanını görünce yine aklıma geldi. şu seslendirme konusunda eski özeni göstermiyor pana film ekibi. karahanlı'nın infazı için kabil'den gelen maskeliyi seslendiren ercan demirel, ilerleyen bölümlerde faruk günuğur'un canlandırdığı istihbarat başkanına sesini vermiş, yine aynı infaz sahnesinde bağdat'tan gelen maskeliyi seslendiren atilla yiğit de hali hazırdaki istihbarat başkanını seslendirmekte. selçuk toros karakterine sesini veren levent dönmez'in de, ihtiyarlar heyetinden birisi olarak diziye dahil olması da cabası.
22 Eylül 2012 Cumartesi
Baymak Servisi Gölcük
bu senaryo ve rejideki ufak toparlanma hareketleri konuya yansır mı, artık diziye bi konu yazma zamanı geldiği kafalarına dank eder mi bilmiyorum. yoksa dizi ergenekon soruşturması bitene kadar iskender ve polat arasında bi kaç kovala hikayesinden başka bi şey vermeyecek..
Baymak Servisi Gölcük
işin enteresan tarafı bu dizideki evlerde hiç bir tamir işi arıza filan olmuyor. merak ediyorum evlerindeki banyonun ahizesi hiç mi bozulmuyor lavabosu hiç mi su kaçırmıyor hiç mi musluk başı bozulmuyor. koca kış geçti hiç evlerine kömür fuel oil filan girdiğini görmedim. nasıl ısınıyor bu evler anlamış değilim. ev dediğime bakmayın o şato suretli evleri ısıtmak için belgrat ormanlarını tamamen yakmak gerekir.
velhasıl gündelik yaşam izi sıfır eşittir sıfırdır bu dizide.
Baymak Servisi Körfez
bi kaç hafta önce dizinin internet sitesinde senaristleri dizinin türkiye’de olan pek çok şeyi önceden bildiğini iddia etmişler, bundan kendilerine pay çıkarmışlardı. ben de merak ettim, neyi bilmişler diye o sıraladıkları şeyleri okudum. bu kadar pervasız yalan söylendiğine şahit olmam nadirdir. sıralanan pek çok şey türkiye’de olup bittikten sonra dizinin hikaye ettiği şeylerdi (hrant dink suikasti, misyoner katliamı vs). senaristler kendilerini ülkede olup biten bütün siyasi olayları önceden bilebilecek kadar donanımlı insanlar gibi pazarlıyorlardı ama dizi hiç de öyle görünmüyordu.
mesela dizinin bir seneden fazladır iskender diye bi kötü karakteri var ve adamı öldüremiyorlar. çünkü iskender dizinin ergenekon şubesi, polat da bunla mücadele timi. ama bu kavganın nasıl sonuçlanacağını senaristler de bilmedikleri için iskender’i halledemiyorlar. dizide bi konu da olmadığı için iskender’in varlığı zaruri oluyor ve aylardır konusuz bi diziyi devam ettirmeye, tavşanın suyunun suyunu çıkarmaya çalışıyorlar. belki de diziye başlarken bu konuların bugüne kadar çözümleneceğini ummuşlardı.. ellerinde patladı.
Baymak Servisi Körfez
üstelik bu son bölümde aslında kendilerine biçtikleri o medyum payesinin ne kadar traş olduğunu da açık seçik beyan ettiler. obama’nın 24 nisan’da ermeni soykırımı üstüne yapacağı konuşmanın nasıl seyredeceğini bilmedikleri, tahmin de edemedikleri için bu mevzu üstüne ancak ali’yle veli (orijinal isimlerini unuttum şimdi) arasında bi iddia konusu yaptılar. biri “soykırım diyecek” dedi, diğeri “demeyecek” dedi.. bundan ancak böyle sıyırabildiler.
dizinin senarist ekibi değişti mi, bi ekleme mi yapıldı bilmiyorum ama bence dizinin kağıda dökülmüş halinde bi toparlanma var. diyaloglar eskisine göre biraz daha ayrıntılı ve düzgün. polat o tiksinti veren külhanbeyi havalarından bi nebze de olsa sıyrıldı ve az buçuk daha güleryüzlü ve esprili olmaya başladı. ama slow motion efelenmeler yine son bölümde kendisini gösterdi.
dizinin yeni yönetmenine çemkiriliyor ama bence önceki yönetmenden bi gömlek üstün bi iş çıkarıyor. çoğu çatışma sahnesi de dahil olmak üzere daha iyi çerçevelemeler, daha iyi mizansenler gördüğümü söyleyebilirim. ha aksiyon sahneleri en traş hollywood aksiyon filmindeki kadar bile iyi değiller o fikrim hala sabit ama eski bölümlerle kıyaslarsak bence daha iyi..
Baymak Servisi Kocaeli
57.bölüm fragmanından gördüğümüz kadarıyla polat'ın geçen hafta ele geçirdiği zeki, ihtiyarlar tarafından iskender'in yanına yerleştirilmiş. ilk kez ihtiyarların bir numarasını görmüş olduk. bu arada aynı mekanda olan cavit akarsu'nun nasıl kurtulduğunu merak ediyorum.
uzun zamandır yazmyordum hakkında. birikmesini bekledim biraz. hadi başlayalım.
Baymak Servisi Kocaeli
birincisi bu dizinin takipçilerinin (sözlükte gördüklerimin) neden diziyi tv’dan seyretmeye devam ettiklerini merak ediyorum. çünkü çoğu zaman dizinin arasındaki reklamların çokluğundan şikayet ediyorlar. oysa dizi bittiği anda internetteki bütün türkçe torrent sitelerine riplenmiş hali anında atılıyor. indir, rahat rahat seyret işte. hatta sıkıldıklarını falan yazıyor insanlar, e durdur sonra devam edersin, bundan rahat şey mi var.
aslında bu dediklerim çoğu dizi için geçerli sayılabilir ama diğer diziler genellikle beğenilerek seyredilen diziler. k. v. ise uzun zamandır eleştiriliyor seyredenleri tarafından. o eleştirilen çoğu şeyi bertaraf etme yolu da bu şekilde seyretmek. neyse..
Baymak Servisi Gebze
dizi uzun zamandır, senaryosunun ergenekon soruşturması ile paralel gittiğine dair eleştiriler alsa da, bu ana kadar -her ne kadar eleştirilere çoğunlukla hak versem de- dizi ile ilintili pek yorum yapmıyordum. lakin, son bölümü "artık bu kadar da olmaz yahu" dedirtti.
Baymak Servisi Gebze
izleyenler görmüştür, bir silah alışverişi esnasında konu bir anda "ermenistan - türkiye" ilişkilerine dönüverdi. azeri silah kaçakçısı, odadakileri "türklüğe ihanet etmekle suçluyordu." azeri köylere yapılan zulümden ve işgalden dem vuruyor, "bu halde nasıl sınır kapısını açarsınız" diye soruyordu.
bu nasıl bir anlayıştır? uzun yıllardır birbirine diş bileyen "aslen dost iki toplumun", "her ne kadar ilk zamanlarda ticari ilişkilerle sınırlı kalacak olsa da" diyalog kurmasının önünün açıldığı bir zamanda bu ket vurmanın anlamı ve amacı ne? 95 sene evvel yaşananların "profesyonelce ve dürüstçe" konuşulma imkanın doğduğu bu günlerde, eski hali muhafaza etmek gayesiyle yapılan bu eylemin neyi/kimleri körüklediğini anlamak bu nedenle zor değil.
bana bu çıkarımı yaptıran salt bu gelişme (!) değil. diğer, karakterlerin azeri kaçakçıyı başları ile onaylamaları (örneğin, önceki kurtlar vadisi nde "ben siyasetten anlamıyorum ustaaaaa" diyen memati") da beni bu karamsar düşüncelere itti. özellikle, ergenekon soruşturması ile paralel giden senaryoya yöneltilen eleştirileri göz önüne alınca ve "kurtlar vadisi nin toplum üzerindeki büyük etkisini" de olanlara eklemleyince ortaya çıkan portre hiç iç açıcı olmuyor.
Vaillant Servisi Gölcük
artık misyonunu tamamlamış dizidir. çünkü bu diziyi eskiden izlediğimizde tabi adı sadece kurtlar vadisi iken devletin dışında olan yapılanmaları görünce şaşırarak takip ediyorduk. devletin üstünde güçlerin olduğunu, devletin içinde bir sürü farklı devlet olduğunu ve bunların çeşitli bağlantılarla desteklendiğini ve hükümetin bunları yıkamadığını hatta bazen de hükümetin içinden de yardımlar aldığını görüyorduk. fakat son zamanlarda ortaya çıkan ergenekon soruşturması kapsamında yapılan; bazı askerlerin sorgulanması, silivride olanlar, kazılar sonucu cephaneliklerin çıkması hatta oralar da cesetlerin olabileceği şüphesi gibi bir takım olaylar bizde "ulan biz zaten bunları kurtlar vadisinde izliyorduk demek ki bunlar çokta çarpıtılmış şeyler değilmiş" düşüncesini hakim kıldı.
Vaillant Servisi Gölcük
sözüm odur ki artık her hafta perşembeyi beklemeye gerek yoktur bu tür olayları görmek için. günlük gazetenizi alın yeterli.
21 Eylül 2012 Cuma
Vaillant Servisi Gölcük
12 yıldır yapmakta olduğum şeydir. hem de deniz falan değil, bildiğin istanbul boğazı...
boğaz manzaralı bir evde oturmak birçoklarının sandığı gibi milyoner olmayı gerektiren bir şey değil. zaten mantıklı olarak düşününce 33 km lik boğaz şeridinde yeterince ararsan boğaz manzaralı uygun bir ev mutlaka bulunabilir.
beykoz böyle evlerle doludur mesela. 500-600 tl kira verip, mis gibi balkonundan boğazdan geçen gemileri seyrederek biranı yudumlayabilirsin.
Vaillant Servisi Gölcük
yalnız çok feci bağımlılık yapıyor, daha sonra boğaz manzaralı bir evden başka bir yerde yaşayamam diyorsun.
bir de sabahları gemilerin düdükleri rahatsız ediyor en başta, uykunuzu bölüyor falan.
(bkz: demedi demeyin)
Vaillant Servisi Körfez
fenerbahçeliler de dahil herkesin malumunu gerçekleştimiş spor kulübü. al gülüm ver gülüm. bu kadar yüzsüzlük fenerbahçelileri bile zorlar artık diye düşünüyorum.
sabah sabah cas davasını geri çekmesi nedense fenerbahçeli olmayanları epey bi germiş. anlaşılan yine göt korkusundan tutuştular. çünkü yönetim, bu işten bi çıkarımız olmasaydı davayı geri çekmezdi. fenerbahçe'nin çıkarı demek, bukalemunların eceli demektir. bu yüzden yusuf yusuf moduna girmiş çamur atmalara başlamışlar bile.
Vaillant Servisi Körfez
çok yakında bütün bukalemunları ters yatırıp düz tepicek takım.
sabırsızlıkla açıklama bekleyen taraftarlarını daha fazla bekletmeyelim: "şampiyonlar ligine alınmamamız çok doğru bir karardır. adalete, hakkaniyete uygun olandır. öptüm, kibs :) "
Vaillant Servisi Kocaeli
endişeye mahal olacak birşey yapmamış olan spor kulübüdür.
az beklemek lazım... eminim onlar da en kötü günlerinde kendilerini bir an olsun yalnız bırakmamış taraftarları hayal kırıklığına uğratmayacaklardır... sadece gönül isterdi ki bu haberi kap'tan değil önce spor kulübümüzden duyalım...
Vaillant Servisi Kocaeli
pazarlıklar sonucu suçsuzluğu kanıtlanmış, evet yanlış okumadınız kanıtlanmış, bu sebeple cas davasından çekilmiştir.
suçsuzluk artık pazarlıklar sonucu belirleniyor.
o pazarlığı yapanların ta amına koyayım.
alın futbolunuz da sizin olsun, götünüze sokarsınız.
Vaillant Servisi İzmit
2011-2012 futbol sezonu başlarken uefa tff'ye baskı yaparak fenerbahçenin şampiyonlar liginden men edilmesini sağlamıştır. gerekçesi fenerbahçenin şike ve teşvik olaylarına karıştığına dair yeterli delil olduğuna inanması ve kendi organizasyonunu temiz tutmak istemesidir. fenerbahçe kulübü asla şike ve teşvik olaylarına karışmadığı ve dolayısıyla haksız yere şampiyonlar liginden men edildiği teziyle cas'ta uefa ve tff aleyhinde 45 milyon avroluk tazminat davası açmıştır. fenerbahçe yönetimi defalarca bu davanın fenerbahce'nin onur ve namus davası olduğunu ve asla vazgeçmeyeceklerini açıklamış, fenerbahçe avukatları defalarca canlı yayınlara katılarak ne kadar haklı olduklarını ve davayı mutlaka kazanacaklarını söylemişlerdir. sonuç ve tanım olarak 26 nisan 2012 tarihinde cas davasından feragat ettiğini resmen açıklamış olan spor kulübüdür.Vaillant Servisi İzmit
Vaillant Servisi Gebze
bunlar 3 temmuz'dan bu yana kabir azabı çeken bünyemi huzura kavuşturacak gelişmeler olacaktır.
artık oturduk, soğukkanlılıkla kulübümüzden gelecek açıklamayı bekliyoruz. aman diyeyim inançlarımızla, 3 temmuz'dan bu yana sarıldığımız değerlerimizle kimse oynamasın, kimse bizi salak yerine koymasın. biz fenerbahçe'nin masumiyetine sonuna kadar inandık ve bu inancımıza leke düşürecek tek bir soru işareti bile istemiyoruz.
Vaillant Servisi Gebze
not: şampiyonlar ligi'ne haksız yere katılan, grupta rezil olan, oradan uefa'ya uçan ve yine rezil olan, bütün rezilliğe rağmen çuvalla para götürüp kıçının üstüne oturan, kupa da kupa diye ağlayan trabzonspor'dan paranızı alacak mısınız, nasıl alacaksınız vs. orası bizi ilgilendirmez. yiyin birbirinizi....
Bosch Servisi İzmit
çekilen cas davasıyla ilgili açıklamasını beklediğimiz kulüptür...
şahsi düşüncem ise, fenerbahçe'nin davasında haklı olduğunun anlaşıldığı, açtığı tazminat davasının maddi manevi zararından korkulduğu, tff'nin ve özellikle de uefa'nın cas'tan çıkacak sonuç nedeniyle madara olmasının önüne geçilmek istendiği yönündedir.
delillere ve süreç içerisindeki uygulamalara, muamelelere bakıldı, fenerbahçe'nin haklı olduğu ve cas davasını kazanacağı anlaşıldı, bu kavrama sonrasında fenerbahçe'yle, rte'yle, cumhurbaşkanı gül'le vs konuşuldu ve anlaşıldı.
Bosch Servisi İzmit
işte esas meselede burada başlıyor. anlaşıldı. benim için anlaşma şudur:
trabzonun gözünü dikip, ağlak zırlak istediği geçen senenin şampiyonluk kupası fenerbahçe'de yani hak edende kalacak, tescil edilecek.
fenerbahçe'ye geçen senenin şampiyonluğunun getirisi olan ödemelerin tümü yapılacak.
şampiyonlar ligi'ne katılması gereken ancak bu katılımı engellenen fenerbahçe'ye, yirmi milyon avro, reklam geliri, zart zurt, gelir olarak ne varsa bütün zararlar ödenecek.
20 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
maalesef orta sahanın ortasına transfer yapacağını düşünmediğim takım. hala forvet transferi isteyenler ve sow'u beğenmeyenler lütfen başka sporlarla ilgilensin artık. takımın tek eksiği emreden sonra orta sahada oyun kuracak adam olmaması. belki aykut akıl edip kendisini ortaya çekerse mehmet topuz yapabilir o işi.
Siemens Servisi Gölcük
zaten bu saatten sonra alırlarsa orta sahaya, arkadaşı krasic ve yobo ile birlikte müsait bir yerlerine transfer etsinler. her sene aynı olay, şampiyonlar ligine girelim o zaman transferi yaparız diye diye saçma bir takıma eleniyoruz.
son olarak şunu söylemek istiyorum ki bir daha semih şentürk denen tek yaptığı faul yada kendini yere atmak olan futbolcumsu ilk 11 başlarsa aykut kovulmak istiyordur başka açıklaması olamaz.
Siemens Servisi İzmit
her yeni transferine basın mensuplarının galatasaray-fenerbahçe rekabetini sorması sonucu yeni transfer olan oyuncunun; "galatasaraya gol atmak istiyorum" şeklinde cevap vermek zorunda olduğu takım.
ne desin adam? galatasaraya gol atmak istemiyorum mu desin?
ayrıca galatasaray'ın bu transfer döneminde şimdiye kadar aldığı hamit dışındaki bütün oyuncular süperligde oynamış oyuncular ve fenerbahçeye karşı da defalarca mücadele etmiş oyuncular. o yüzden bu tip bi açıklama beklenmez/bu tip bi soru da onlara sorulmaz zaten. hamit altıntop'un da röportaj verdiği pek görülmemiştir.
Siemens Servisi İzmit
gözümüzün önünde namus davamız denen cas davasını çekip doğru düzgün bir açıklama yapmamış yönetimi, kapalı kapılar ardında uefa ile "siz bizi şampiyonlar liginden men etmeyin biz kendimiz eleniriz" anlaşması yapmış olabilir mi diye düşünüyorum bazen kendi kendime.
yok olmaz öyle şey de diyemiyorum işin kötü yanı.
Siemens Servisi Körfez
arşa taşı bayrağını gururla ve mutlulukla gibi kuzey korevari hasta ruhlu fanatikleri olan camia.
keşke aziz yıldırım ömür boyu kalsa başınızda. daha ne isteriz. ama futbolun da futbol zevkinin de anasını s.ktiniz ve öyle hiç bir şey olmamış gibi hala konuşuyorsunuz ya. konu o.. yoksa bak bakalım 15 sene önce gs neredeydi, bak bakalım azizli dönemden sonra ne oldu?
Siemens Servisi Körfez
ferit sahenk geleceğine aziz yıldırım 30+ sene daha başınızda kalsın. onun gibiler size(azizbahçelilere) müstehak.
ama.. daha cezanızı çekeceksiniz. öyle kaçmak yok.
bana nefret etmekle acımak arasında karmaşık duygular yaşatan spor kulübü. tamam kabul, zaten hiçbir zaman sevmedim. nokta kadar bir başarısı olsun istemem. bugün oynayacağı maçta da umarım alabilecekleri en kötü skoru alırlar. fakat acımak niye? niye acıyorum ben bu fenerbahçe'ye. yazık lan diyorum arada bunların taraftarını düşünürken, her şey mi bunları bulur arkadaş diyorum, niye hep bunlar diyorum. bir de hallerine üzülmemize fırsat vermeyecek bir kibirleri var.
Siemens Servisi Kocaeli - 444 1 494
gözü kör objektif olmayı beceremeyen insanlarca eleştirilen kulüp. kap'a yapılan bildiriden sonra dönek olmuş. ulan sizin başkanınız kayseri'den ne oyuncu alırım ne de satarım dedikten 2 gün sonra amrabat'ı alamadı mı? daha ne dönekliğinden bahsediyorsunuz.
taraftarının büyük bir kısmı troll olan klüp. öyle böyle troll değil hem de. ekşidekiler bile bok yesin yanlarında. adamın suratına suçlarını sayıyorsun, başkanlarının yediği naneleri anlatıyorsun, delil diyorsun, mahkeme kararı diyorsun... tek verdiği cevap : zaaaaaaaaaaaaaa xdxdxd !
Siemens Servisi Kocaeli - 444 1 494
bu adamlarla bu saatten sonra neyi, nasıl tartışabilirsin ki. hala aziz'in arkasında durabilen bi adamla hangi doğruyu konuşabilirsin.
heeee amk heeee deyip geçmek lazım sanırım.
Siemens Servisi Gebze - 444 1 494
diyarbakır'da gerçekleşen terorist saldırıya beylik cümleler yerine herhangi bir vatandaşın vereceği tepki vermiş olan kulüptür. açıkçası şaşırdım başlığı okuyunca, zira alışmışız beylik laflara.
aziz yıldırım'ın kişisel hırs ve inatları yüzünden, her geçen gün prestijini yitiren kulüptür.
Siemens Servisi Gebze - 444 1 494
fenerbahçe kulübü ve taraftarlari artık bazı şeyleri gözden geçirip, hiçbir şeyin fenerbahçe'den daha üstün olmadıgını acilen gözler önüne sermelidir.
tribünlerindeki etkin ve güçlü taraftar gruplarının bugün yıllar sonra kendisine olan sevdalarını haykırmak üzere aynı tribünde ( okul açık) olacağı takımdır. başka yerde kombinem olmasa anında soluğu okul açık tarafında alırdım. tribün grupları bu sezon boyunca aynı yerde maç izleyecekler.
19 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
dünyada sayılı sivil toplum örgütüymüş, büyük kadıköy mitingine inanılmaz pr a rağmen 1500 kişi toplayabilmiş, silivri için tüm imkanlar sarfedilmiş 500 kişi toplayabilmiş (en lüks beleş otobüsler, yiyecek, içecek inanılmaz pr ve reklamla), çağlayan da 50-100 kişi anca toplayabilmiş borçtan borca yüzen dünyanın en büyük sivil toplum örgütü (!).
kendini tamamen akp ve cemaate teslim etmiştir.
bagdat caddesi'ndeki yuruyuse en fazla 87-93 kisi toplayabilmistir.
Bosch Servisi Gölcük
(bkz: bir bu bir mehmet baransu)
p.s. ayni adam zamaninda caglayan'da yaralanan kisinin fenerbahce taraftari degil muhabir oldugunu yazmis, kanit olarak da muhabirin twitter hesabini gostermisti. gel gor ki ayni twitter sayfasindan "yaralanan kisi ben degilim" seklinde bir tweet gelmis ve yaralanan kisinin gercekten fenerbahce taraftari oldugu da kisinin kimligi aciklandiginda ortaya cikmisti.
edit: silivri'de yalnizca 500 kisi toplayabilen takim...
soz konusu silivri konvoyundan soyle bir fotograf var. kadraja sigan otobus sayisi 19 -ki oradaki otobus sayisi cok daha fazlaydi.
Bosch Servisi Körfez
ortada şike var ya da yok; basının, emniyetin nasıl karakterini belli ettiğini; dağıtılan fotoğrafların, çıkan haberlerin, hukuki usulsüzlüklerin nasıl normalleştiğini tarafsız tüm spor seyircisi gördü.
her önemli maçı öncesinde şike soruşturması ile ilgili bi karar alındı; olmadı emre'nin cezası tartışıldı, olmadı rakibin cezası ertelendi..
stattan dışarı çıkmak isteyen taraftarlar çıkışta polisin attığı gaz bombasından dolayı stada geri kaçıp olay çıkarttıkları için suçlandılar, emniyet masum oldu.
futbol takımı kaybettiği 4 as futbolcunun ardından, onurlu mücadelesi sonucu 2. olarak ligi bitirdi.
Bosch Servisi Körfez
basketbol erkek şubesi kendi kendini yedi.
voleybol erkek şubesi şampiyon oldu.
avrupa şampiyonu voleybolcular sezon ortasında kuralların değiştirilmesi sonucu aldıkları tek yenilgi ile ligi ilk ikide bitiremediler. türkiye kupası finali inatla saçma sapan bir tarihe kondu.
cev avrupa ligine 2013 için manidar şekilde kim wild card aldı tahmin edin..
kadın basketbolu çökertmek istediler, ellerinde patladı. seneye yine uğraşırlar.
futbolu çökertmek istediler, salladılar ama daha yıkamadılar. seneye aynen devam edecekler.
erkek basketbolu biz kendimiz heba ettik, ama seneye yeniden yapılanırken neler olabileceğini tahmin ediyoruz.
kadın voleybolu çökertmek istediler, başarmak üzereler.. seneye işini bitirirler.
erkek voleybola daha dokunmadılar; seneye sıra muhtemelen onda.
5'te 5 yapmamızın ardından; bu kadar şerefsizliğe rağmen; erkek basketbol hariç her ana şubede kupa kazandık. 1 türkiye kupası, 1 avrupa şampiyonluğu, 2 türkiye ligi şampiyonluğu...
üstüne bir de masa tenisi'nde avrupa şampiyonluğu getirdik; bakalım ona da sıra gelecek mi?
Bosch Servisi Kocaeli
resmi sitesinden fiyakalı mesajlar yayınlatabilecek her zenginin yöneticilik yapabileceği kulüp. "meydanı boş bırak, kabak başına patlayınca yaygara kopart." prensibine göre yönetilir. federasyonlarda, disiplin kurullarında, uluslararası kuruluşlarda meydanı ite-çakala bırakıp buralardan adil kararlar çıkmasını bekleyecek kadar saftirik, umursamaz ya da burnu havada yöneticilere sahiptir. yıllardır rakiplerinin her alanda kadrolaşmasına seyirci kalan, insiyatif almaktan köşe bucak kaçan, tokadı yemeden götünü kaldırmamayı erdem sanan bu paçoz, bu kaderine razı, bu pısırık yönetim anlayışının futbol takımından sonraki yeni kurbanı da fenerbahçe universal olmuştur.* ne kadar övünülse azdır.
önce taurasi dopingli bulundu. avrupa şampiyonluğu yolunda en önemli oyuncusu oyun dışı bırakıldı. doping sonuçları daha net belli olmadan basınla paylaşıldı. yerine oyuncu alındıktan ve sözleşme fesh edildikten sonra oyuncu aklandı ve manidar bi şekilde galatasaray'a geçti.
Bosch Servisi Kocaeli
sonra başkanı haziran ayında göz altına alındı. bi sonuç çıkmadı. saldılar.
sonra voleybol şubesinden sorumlu yöneticisi; galatasaray, beşiktai ve trabzon tarafından el birliği edilerek aziz yıldırım'ın karşı çıkmasına rağmen tff başkanlığına aday gösterildi. tff başkanı oldu.
sonra aziz yıldırım ve bazı yöneticiler, mehmet ali aydınlar'ın tff başkanı olmasının hemen ertesi günü göz altına alındı.
Bosch Servisi Gebze
"bayan voleybol takımımızın cev şampiyonlar ligi'ne katılım daveti almaması ile ilgili olarak kulübümüz türkiye voleybol federasyonu ve cev ile görüşmelerini devam ettirmektedir. bu durumun düzeltilmesi adına yürütülen görüşmelerden alınacak sonuca göre kulübümüz tavrını belirleyecek ve kararını kamuoyu ile en kısa sürede paylaşacaktır" şeklinde bir açıklama yapmış olan spor kulübüdür.
Bosch Servisi Gebze
bakkal dükkanı bile bu kulüpten daha ciddi yönetiliyordur. cev sana günler öncesinden cl de olmayacağını bildirmiş. sen o sürede hiçbir şey yapmayıp da karar ortaya çıkınca görüşmelere başladık diyorsun. cl'ye alınmadığını bugün öğreniyorsan o daha büyük bir skandal. ne yapacaklar peki şimdi görüşüp? statüyü mü değiştirtecekler? şimdiye kadar neredeydi yönetim? federasyon'un her kararına masa başında eyvallah deyip işler kötü gidince tüm boku federasyona atma komedisinin bir tekrarını izleyeceğiz olacak olan o. 3 yaşındaki çocuğu kandırmak bile daha zor artık ama bu filmi de hala yiyenler oldukça daha çok tekrarını izleriz.
18 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
- yıllarca okumuş, yazmış profesör olmuş adamlar bu kadar andon mudur yahu? peşine dünya kadar düşman takılması mümkün olan bir proje üstünde çalışıyorsun (anlamıyorum politik diplomatik ağızlardan yavan ifadelerim için kusura bakmayın), aynı işi yaptığın diğer iki meslektaşın öldürülmüş. bunun da eşşek gibi farkındasın. hala işin dalgasındasın. niye seni korumaya çalışan müsteşarlık görevlisinin* lafını dinlemezsin? illa taziye evi diye tutturursun? hadi gittin taziye evine, telefonla konuşmak için niye angut gibi dışarı çıkarsın? iki dakika otur işte götünün üstüne. "gelir beni de kaçırırlar" falan diye bi düşün lan çok mu zor?
Beko Servisi Gölcük
- bir çiş yapmak ne kadar uzun sürer? adam kucağında çocukla yukarı çıkıp, çocuğu yatırıp, geri aşağı inip, telefonu çalıp, telefonu açıp, konuşmaya başlayıp dışarı çıkana kadar bir memati işeyip tuvaletten çıkamaz mı? buradan memati'nin işemediğini, sıçtığını, hatta cırcır olduğunu falan mı anlamalıyız?
- polat dallaması köprü üstünde neyi beklemektedir? köprü üstünden dikiz atmakla adam mı ele geçirilir? adamın kendi arabası boş olsa da adam da taksiyle havaalanına gitmiş olsa nasıl yakalayacaksın?
- cevat amca sanayiye gitmiş lastik değiştiriyor. polat da sanki onun sanayide lastik değiştireceğini bilir gibi sokak sokak arayıp buluyor adamı. hadi tamam olabilir bunda bir şey yok. adamı buldun. yardırmış kaçıyor. niye arabadan iniyorsun lan? senin araban zırhlı değil mi? zilyon bölüm önce ilhan yarbay'ı kurtarmak için askeri lojmana daldığında g3'lerle takır takır taranırken mermiler çıtınk çıtonk diye arabadan sekmiyorlar mıydı? hadi tamam senaristler olarak zırh olayının saçmalığının farkına vardınız. polat arabadan indi, siper almış iki kopili vurdu. ulan cevat hıyartosu koca göbeğiyle lambır lumbur koşuyor. geri arabana binip iki saniyede yakalasana. sen niye arabayı bırakıp koşuyorsun salak?
Beko Servisi Körfez
- bu dizide anlamadığım bir şey var. öldürme emri verilirken "sık kafasına" deniyor. deniyor da birini öldürürken de mutlaka göğsüne sıkılıyor. niye bir tane kafasına sıkılarak öldürülen adam yok? (gömleğin içindeki fünye ve salçayla vuruldu efekti yapabilmek için olduğunu biliyorum. retorik soru şeyettim)
- bu müsteşarlığın adı nedir artık bir karar verseniz? bir kamu güvenliği müsteşarlığı oluyor, bir ulusal güvenlik müsteşarlığı oluyor. tabelasında "ulusal" yazıyor, müsteşarında önünce "ulusal" yazıyor da arama yapan eleman niye "kamu" diyor? daha öğrenememiş mi çalıştığı yerin ismini?
Beko Servisi Körfez
- peki güzel kardeşim, polat efendi bu müsteşarlık binasına gelince flaşbek olup işkence günlerini hatırlıyor. e ulan orası iskender'in yeri yurdu bilinmeyen, polat'ın hela kuburunu kazarak lağımdan kaçıp denize atladığı gizli karargahı değil miydi? öyleydi ki polat orayı görünce flaşbek oldu. iskender müsteşar olunca karargahını müsteşarlığa mı çevirdi? iskender müsteşarlıktan alınınca bina devlete hibe mi oldu? yoksa bunca zaman devlete ait binaydı da polat kayıpken (bakınız geçen sezonun ilk bölümleri) o civarda olduğu tespit edildiği halde kimse söylemedi mi" la burada devletin bi binası var orada olmasın" diye. biri bunu bana açıklasın.
- ulan profesörü sizinle gelmeye ikna ettiniz, niye adamcağızın taksisini alıp arabanızı orada bırakıp, profesörü evine getirdikten sonra taksiyle geri dönüp arabayı geri alıyorsunuz? mal mısınız? aklınız kurt kuzu ot bilmecesinde mi kaldı? alın adamı da bavulunu da, binin kendi arabanıza, taksiciye de 100 dolar verip üstü kalsın yapın gidin yolunuza. kurtlar vadisi kurtlar vadisi olalı böyle angutluk görmedi arkadaş. taksici de guzum yazık "noluyo lan salak mısınız kendi arabanızla gitsenize, niye benim arabamı alıp kendi arabanızı bırakıyorsunuz" demiyor garibim ağzını açmadan çöktü kaldırıma bekliyor.
Beko Servisi Kocaeli
onca şey yazdım çizdim, dünya kadar eleştirdim, ama dün akşamki kadar kurtlar vadisi pusu serisinin sıçtığını görmedim arkadaş. yani bu kadar da olmaz. be yuh, el insaf be.
- iki hafta önce mayından koşarak kaçan polat, bu hafta da roketten zıplayarak kaçtı (gerçi daha önce de hakan'ın sorgulanacağı binaya iskender'in attığı roketten domalarak mı ne kurtulmuştu öyle bir şey olmuştu şimdi tam hatırlamıyorum. edit: yok lan yok domalarak kurtulduğu iki hafta önceymiş, ötekinden nasıl kurtulmuştu bak hatırlayamadım şimdi). iskender'le birlikte dünya kadar yuvarlandı, yüzü gözü yara bere içinde kaldı. sonra bir baktık ki iskender eline koluna pansuman yapıyor, polat'ta ise çizik bile yok. süpermen valla süpermen. polatmen.
Beko Servisi Kocaeli
- arkadaş anladık zenginsiniz de bir sefer de noolur şu arabanın kapısını kilitleyin, anahtarı üzerinden alın be. arabada eli kolu bağlı rehineni bırakmışsın, kapı açık, anahtar da üstünde. iskender gelmese tinerci gelir götürür. iki hafta önce bebeği kaçırttınız, bu hafta hem yılmaz gitti, hem de güzelim x5 gitti.
- dürbünlü tüfekle çıkanı avlayan adamın üstüne niye koşuyorsunuz evladım? hem siz kimin adamısınız? iskender gitti, cevat gitti, profesör de öldü. sen kimin adamısın kaldın orada? be polat sen gördün işte hepsi siktirip gitti, amerikalı telegöz amca da gelmedi. niye elin çulsuz figüranlarıyla uğraşırsın, gidip düşsene birinin peşine?
Beko Servisi İzmit
ben anlamıyorum arkadaş..
iskender, cevat ve turan kaçkar ofiste konuştuktan sonra iskender direk eve gidiyor. cevat iskenderi aradığında iskender hemen mematinin cevatı peşlediğini biliyor. biliyor da nerden biliyor? ayrıca cevatın turan kaçkar tarafından satılmasıyla bu olayın ne alakası var da sattınız huleyn beni diyor cevat.
ömer baba artık hikaye anlatmıyor, hikaye sıçıyor! ama bıkmak usanmak bilmeden anlatmaya devam ediyor kedidir sıçandır zarttır zurttur. madem niyetlisiniz hikaye konusuna zilyon tane hikaye var konuya uygun hikaye bulamamanızı anlamak güç! çok güç..
Beko Servisi İzmit
cevatın yerini madem arabadayken bulabiliyosun, neden şimdiye kadar bunu yapmıyosun?
mematinin neden çocuğu oldu? olmasa olmaz mıydı? bakın en psikopatı bile baba olunca nasıl yumuşuyo mesajı vermek için uygun dizi kurtlar vadisi mi?
ölü evinde o kadar koruma varken cevat nasıl kaçırdı profesörü ulan? bi gezdirip getiricez mi dedi cevat?
..velhasıl kelam hüsnü bey kardeşimi izlerken abidini hatırlıyorum ben. "aman abi, düşmez kalkmaz bir allah", "( tuncay tam çiğnerken) ya *içinde böcek varsa abi" dediğini hatırlıyorum. palayı hatırlıyorum, ölürken bile bir cümle yalvarmamış. iplikçiyi hatırlıyorum " gözü körolasıca şeytan, her yıl 3 milyon taş yiyor bir tanesi gözüne isabet etmoor", "aman caniiiiiiiim" dediğini hatırlıyorum. o konseyin gerçekten olup olmadığını merak ettiğim günleri hatırlıyorum. cerrahpaşalıları hatırlıyorum, elinde tesbih..
çok şey hatırlıyorum, ondan izliyorum.
Beko Servisi Gebze
kısacası dizinin neresinden tutarsanız elinizde kalıyor artık... seyirciyi bir hiç yerine koyarak her hafta daha da amatörleşmesine inat yine de eski kurtlar vadisine saygıdan alıp karşıma seyrediyordum... ancak bendeki kredileri de gün itibariyle bitmiş bulunmakta... bundan sonra polat alemdar'ı seyredip türkiye'yi kurtaracağıma jack bauer'i seyredip amerika'yı kurtarırım daha iyi...
Beko Servisi Gebze
hani bir laf vardır; "sikmişsin anasını" diye. işte tam bu dizi için söylenebilecek bir laftır. sorumlusu kim bilmiyorum ama şunu söylemek istiyorum; sikmişsin anasını dostum.
diziyi oluşturan ana karakterlerden memati baş, abdülhey ve polat alemdar üçlüsü önceki dizide ortalığın amınakoyup tüm mafya babalarını bir gecede temizlemiş, konseyi sikip atmış, üstüne bi de polat alemdar baron olmuştu.
aynı üçlüye pusu'da bakıyoruz; bi hocayı koruyamayan sümsük ucube mafyacı olduklarını görüyoruz bu üçlünün. memati hödüğü çişi gelip tuvalete gider hocayı kaybeder, aynı hödük memati bebeğinin karnını doyurmakla uğraşır işleri bok eder. abdülhey zaten etkisiz eleman.. polat alemdar lüks cipine yaslanıp yalı kazığı gibi cevat akarsu bekler köprü tepelerinde. ne biçim iş lan bu? bi de senaristler diziyi iki haftadır polatı baş düşmanlarını köşeye kıstırmış vaziyette noktalıyor. yemezler koçum, geçen hafta iskenderle kum tepesinde fink attırdınız, iskenderi elinden kaçırdı, gelecek hafta da cevatı nasıl kaçıracak bakalım elinden polat?
hadi mematiyi siktiret, bu abdülhey ve polat alemdar devletin yetiştirdiği ajanlar değil mi birader? bu kadar mı beceriksiz adam yetiştirmişler yani? aslan amca* mezarında ters döndü lan sizin yüzünüzden.
diziyi izlemekten usandım, tahammül ederek ne kadar devam edilir bilmiyorum, körelttiniz seyir zevkimizi, yönetim istifa!
Arçelik Servisi Gölcük
ateş eden tüfeğe doğru en son kızılderililer koşuyordu, o da tüfeğe yabancı oldukları için. bu yöntemin başarılı olmadığını tarih kitapları yazıyor. bu dizide; 2009 yılında yerini belli ederek nişan alan snipera, sıkarak koşan adam var. bu adamların nasıl soyu tükenmiyor hayret. ama bak açık konuşuyorum. böyle rakipleri yenerek şampiyon olan polat, dünya arenasında başarılı olamaz. böyle kek rakipler bulamaz. etrafta sniper varken küçük çocukları bakkala yollayamazsın. hepsi counter oynuyor, hayatta ekmek-gazete olayına girmezler. kurtlar vadisi figüranları giriyor. demek yılmaz'ın yaktığı kadar varmış.
67. bölüm itibariyle tarihinin en kötü, en baştan savma, en yılışık, en amatör, en bitse de gitsek bölümünü yayınlamış dizi...
Arçelik Servisi Gölcük
memati'nin otobanda buğday sarısı taksi içerisinde hayatında hiç görmediği profesörü karşılama sahnesi var ki, insanı salak yerine koymaktan başka birşey değil...
iskender büyük'ün evi aranıyor ama iskender bunu ancak evine gelince öğrenebiliyor... bu adamın yüzlerce adamından biri bi telefon edip bildirmez mi durumu?
hele o vıcık vıcık hatice şendil sahnelerine hiç değinmek bile istemiyorum...
bulut gibi dizinin tek tük kalmış orjinal karakterlerinin eline biberon verip oturtan senaristimsilere de buradan selamlarımı iletiyorum...
17 Eylül 2012 Pazartesi
Gölcük Baymak Servisi
promosuna bakıldığında 20. bölümü heyecanlı olacak. baya spoiler var aman dikkat!
tahmin edildiği üzere canlı bomba patlamayacak, polat'ın ısrarlarına daha fazla dayanamayarak "ee hadi defuse et beni bebeğim" diyecek. polat ormanda 10 bomba imha ekibi gücünde olduğundan, kızın paltosunu aralayacak 1-2 sarı kırmızı* kablo geyiği yapacak, doğru kabloyu kesecek, defuse edecek. eskiden daha dizinin bitiminde "perşembe nasıl gelir, 1 hafta nasıl geçer" derken, şimdi o günleri mumla arıyoruz.
hrant dink suikasti konusu bu hafta işleniyor, cinayet sokakta değil ofiste gerçekleşecek, vuran çocuk, gerçek hayattaki katile de benziyor.
Gölcük Baymak Servisi
hakan, hüseyin'i vuruyor, bu belki yem de olabilir. hüseyin ölmeyebilir. yem olma ihtimali yüksek çünkü promonun sonunda abdülhey'in hakan'ı araba camı gibi bir yerden gırtlakladığını görüyoruz. hrant dink suikasti bu bölümde işlenildi, katilin bere yerine şapkayla dolaşması dikkatlerden kaçmadı, şunu da merak etmiyor değilim, acaba gönderme yapmak serbest de böyle birebir konuyu işlemek yasak mı? örneğin hrant dink suikastinde olduğu gibi, cinayet sokakta gerçekleşseydi, katil başında beyaz bere ile kaçsaydı, acaba diziye ceza gibi bir uygulama mı söz konusu olur?
bu bölümde ilk defa diziden ayrılan bir karakter üzerinden gönderme yapıldı. daha evvel başka yazar arkadaşların da bahsettiği ve benim de içimde yara olan bir konu bu aslında. diziden ayrılan insanın, konumu ne olursa olsun lafı geçmiyor, hatta bırakın lafı, adı dahi anılmıyor. misal ben çok isterdim, bir abdülhey, aslan bey flashbacki. ya zaten kurtlar vadisi'ndeki konseyi bitirmiş, mahkemede bunu anlatmış bir insanın artık sokaklarda, sağda solda ne işi olur, o başlı başına bir saçmalık da hadi neyse, gönül bu istiyor.
dursun ali sarıoğlu, muhteşem bir performans sergiledi, dizinin sonunda ismi konuk oyuncu olarak geçti, bir üst paragrafta bahsettiğim gönderme olayı da bu karakter üzerinden gerçekleşti. kendisi laz ziya'nın arkadaşıymış. bu tarz ayrıntıları duymak bile biz vakanivüsleri çok sevindiriyor. demek ki diziden oyuncuları küs ayırmamak lazımmış.
Körfez Baymak Servisi
eski bölümlerin hatrına yazmamak icin kendimi zor tutuyordum ama artık yeter;
--- hafif spoiler ---
senaryo bütünlügü sergilemeyen dizidir ne yazık ki.polat alemdar ilk bölümlerde kare as ile ugrasırken daha sonra bir kac bölüm sadece tataroglu ailesiile ugrastı ve ardından uluslararası alana atlayarak iranlı diplomatı halletti.daha sonra isin icine palaska zafer diye biri girdi hoop bu sefer bir kac bölümde zafer ile ugrastı. ardından da muro denilen karakter üzerinden pkk ya göndermeler yapan bes altı bölüm daha.bide bunun yanina her bölüm sonunda polatın süper pusulara düsüp sahane sekilde kurtulmasını da eklersek senaristlerin diziyi izletmekte ve senaryoyu toplayabilmekte ne kadar zorluk cektigini görüyoruz.yeter artık a.q. eski kurtlar vadisi gibi yapamayacaksanız bari süründürmeyinde efsane olarak kalsın bu dizi.
Körfez Baymak Servisi
saka bir yana, eski (ilk kurtlar vadisi) tadi hicbir yonden kalmamistir. nerden tutsan elinde kalan bir senaryoya basmislar polat'in insanustu kurtulma sahnelerini. kadin karakterler zaten berbat. nefise karatay'i bi bolumde ancak bes dakika goruyoruz, onda da polat ya azarliyo ya dalga geciyo. julide'ye hic girmiyorum. bir muro'nun sevgilisini oynayan biraz iyi gibi, onu da fazla gormuyoz zaten. elif'in gozunden yas akitamadigi aglamalarini bile ozledik ya!
bir de soylemeden gecemeyecegim, o kabil denen karakter nedir abicim ya. hayir kotu adam koyacan bari tipini biraz iyi bul da izleyebilelim. bir de bu adam babasi oldugu zamanlarda ahu toros'a yazmisti gozde bekar olarak. allah'im kim napsin seni ya? hem cirkin, hem kotusun. en nefret ettigim kisi dizideki.
son olarak da 'yapma raci din kardesiyiz' demek istiyorum. ulusal uluslarasi, hem de guncel, her konuyu da islemeyin kardesim, azcik yavastan alin. tamam bu bir dizi, her sey kurgu falan da, bizim de bir kapasitemiz var bunu da dusunmek lazim.
Baymak Servisi Gebze
senaryosu birbirine girmiş,kim hain,kim devlet karışmış dizidir.en azından bana öyle geldi.bu saatten sonra abülheyin polatın yerine geçmeye çalışması ,daha doğrusu geçirilmeye çalışılması biraz abesle iştigal olmuş.kim bilir belki de abdülhey devletin içindeki devlete oyun oynuyordur da devletin bundan haberi yoktur.bir de bizim istihbaratçılar,gizli ajanlar falan dizideki gibiyse hepten hapı yuttuk.iki lafı bir araya getiremeyen,neden istihbarat uzmanı oldukları belli olmayan birkaç adam dolaşıyor ortalıkta.bir de başkan var ki sormayın,onu direk forward ediyorum ilgili yere.komplo komplo,oyun içinde oyun nereye kadar kardeşim?hiç mi doğru iş yok bu memlekette dünyada.?!?
Baymak Servisi Gebze
hah senaristlere koca bir aferin çektiren dizidir.abdulhey'in devletle ilgili düşünceleri polatla uyuşmamaya başlamıştır.ve abdulhey bir anda koltuk sevdalısı hain olmuştur.elinize sağlık.bence türk halkı bu nüansı anlamayabilir.siz en iyisi cumaya giden polat ve ekibini yolda satıp meyhaneye gidip iki tek atan bir abdulhey bölümü kesin ekleyin diziye ki kötünün kötülüğü tescillensin.vay be dinsiz köpek hem hain hem kalleş bunun devletle ilgili söylediği şeyler de doğru değildir tabii ki densin bilinaltına ince ince işlensin.
bu arada polatın o
-gelecek misin?alalım mı? restine karşılık
-alamazsınız daaa-böyle yandan karizmatik gülüşü var-- ben kendim gelirim deyip.önden önden bir seyirtmesi vardı ki.artık bu numaranın da necati bey'in boyu yüzünden yapıldığı çok belli oluyor.kahramanımız diğer kahramanların hepsinden bir baş kısa.haa bu önemli mi?bence değil (bkz: napoleon) de malum kitle etkilenebilir siz bu komediye devam edin.
severek izliyoruz izlemeye devam edicez o ayrı.
Vaillant Servisi Gölcük
geçen sezonlarda derin devlet olan polat bu sezon derin devletle savaş halinde.aile halkından elif'in kardeşi felan da senaryoya uygun kahvehane dayılanmalarında.hayır ben sunu anlamadım.devleti satıyorlar diyor kahvehanede bir genç sinirli sinirli ; elifin kardeşi burda sadece okey oynanır mahalleliyi gaza getirme diyor.geçen sezon sen ne yapıyordun gözüm?bekliyorum bir karşı metni dizi senaristlerinden.yok mu karşı metin sadece asık suratlı bir kardeş mi var elinizde sadece.yoksa çok ayan beyan oluyor be yaptığınız işler girdiğiniz dümenler.kötü adamların ofislerine tavandan yere atatürk resmi asmalar ,tüm kötülerin içki içip de iyilerin namaz kılması felan.sarhoş oldun sallanıyorsun senaryo.tarafını buldun ama vatanseverlikle uymuyor amerika dayatmaları sanırım zorluyor bünyeyi.ee bi de hedef kitlen var reytingini belirleyen ki kahve halkından karakterlere benzer çoğunun düşüncesi.zor günler bekleyecek seni sanırım o yuzden.
Vaillant Servisi Gölcük
haa ben hala zevkle izliyorum o ayrı.kulpları nasıl ekliyorsun ucuca diye.
Arçelik Servisi Körfez
- sayın zafer. adamlar ellerinde ağır makineli tüfekle gerçek adam ölçülerindeki hedefe 25 metreden ateş ediyorlar. askerliğini yapmış ve biraz nişan almayı bilen her adam o mesafeden o hedefi şak diye vurur. aferin denecek bir şey yok bunda. ayrıca bir tüfek hiç mi geri tepmez arkadaş. bizim askerde omzumuz yamulurdu.
Arçelik Servisi Körfez
- koca koca adamlar oturmuş "polisler bombalı minibüsü nasıl tespit etti acaba, biri mi ihbar etti" falan diye düşünüyorsunuz. lan polat alemdar. sen değil miydin daha 10 dakika önce "dinleme engelleyici cihaz yerleştiriyorum" diyen tamer'i fırçalayan, "dinlerlerse dinlesinler" diyen? siz değil miydiniz "telefonlarımız dinleniyor" diye her sahnede en az iki kez belirten? ulan memati polat'a dakika dakika telefonda rapor verdi. madem dinleniyor, niye yoruyorsunuz kafanızı nasıl tespit edildi diye? ilk aklınıza gelmesi gereken dinlenen telefondan öğrenilmiş olabileceği değil mi?
gerçekçiliği ve detaylarıyla bilinen ve övünen bir yapım olduğunu göz önünde bulundurursak, tabelasından iç kısımlarına kadar her yönüyle "ceza infaz kurumu" konseptinden pek haberdar olmadıklarını gözlemlediğim dizi. tabii bu mesajım senaristlerinden çok, hukuk danışmanlarına...
Arçelik Servisi Kocaeli
youtube da video hazırlayan , racon kesmeyen kafa kesen , orda burda üç hilalli avatar kullanan +13 gençliğini kastederek, bu gençliği yöneten zafer abi ye polat abileri " o belinde ki palaskayı boynuna dolar, it diye gezdiririm lan seni " ayarı ile bir anda dumur eden ve bu adamların bizimle alakası yok demeye getiren dizi şeysi.
Arçelik Servisi Kocaeli
polatin omurgasinin tek parca haline geldigini gordugum dizi. tamam onceden de kasilirdi da bu adam, su anda nefes bile almiyor, tuvalete falan gittigini ise hic sanmiyorum, muhtemelen vucut atiklari taslasmistir, kasilmayi biraz da buna bagliyorum. her an suratta "kabiz oldum allah kahretsin, 6 yasimdan beri mutemadiyen ikiniyorum ama cikmadi" ifadesi. acikcasi ben koltukta yayilmis izlerken bayagi bir kasildim adami.
dün akşam itibariyle yayınlanan 12. bölümde, 11 eylül 2007 ankara bombalama ihbarı konusunu işlemiş olan dizidir. lakin konuyu falan bir tarafa bırakırsak ufaktan ufaktan sağır oda'laşmaya başlayan dizidir ayrıca. şöyle ki:
- son sahnede abdülhey sniper tüfeği ile nişan alıyor. biz sahneyi sniper tüfeği dürbününden görüyoruz. bu görüşe göre abdülhey nerede, karşı karşıya duran polat ve zafer'in yan tarafında. polat'ın sol, zafer'in sağ tarafında bir yerlerde. peki canım kardeşim abdülhey. o noktadan, yani olayı yandan gören bir noktadan polat'ın ense kökünü nasıl görüp de lazer tutabiliyorsun? hem kabak gibi yaktın tüfeğin lazerini, hadi enseyi de gördün anladık. düşünmez misin polat'ın hemen arkasında kamyonetin içinde pürmüz var. bari yakma lan o lazeri. bi dur hele (polat'ın böyle bir operasyon yaparken "abdülhey nerde lan" diye sormamasına değinmiyorum. gelecek bölümlerde çıkar kokusu (edit: evet, çıktı kokusu. polat'ın her şeyden haberi varmış meğer)).
Arçelik Servisi İzmit
10'uncu bölümdeki bazuka ile minibüs patlatma sahnesi pek güzeldi, pek şıktı, bugüne kadar türk dizilerinde benzerini izlemediğimiz, teknik olarak gayet başarılı bir sahneydi. ve fakat hala senaryoda kolaya kaçılıyor bazen...
ahu'nun polat'a bu kadar çabuk ve kolayca aşık olması, yetmeyip aşık olduğunu çok afedersiniz sığır gibi, öküz gibi belli etmesi, polat'ın ahu gibi bir hanımefendiyi sebepsiz yere evden kovması ibrahim tatlıses dizilerindeki, "ibo ve kadınları" ilişkilerini anımsattı bana... hani dizide ne kadar kadın varsa hepsi sebepsiz yere ibo'ya aşıktır (çünkü senaryoyu ibrahim tatlıses yazmaktadır) ya bu da aynı hesap işte...
Arçelik Servisi İzmit
ayrıca daha geçen sezonun son bölümünde aranızda "canım, cicim" muhabbeti yoktu, 2.sezona geçtik de ne oldu birden bire? yazın dizi harici görüşüp, biz yokken samimiyeti mi ilerlettiniz afacanlar?
geçen sezon da; ilk kurtlar vadisi'ne anca 60'ıncı bölümde falan katılan ekiple ve polat'la uzaktan yakından alakası olmayan, elin uyuşturucu satıcısı halil ibrahim kapar'ı "dayımız, dayımız, canımız halo dayımız, seni çok seviyoruz biz" moduna sokmuştunuz zaten... o da ayrı bir mantık hatası olmuştu. illa bi dayı lazımsa seyfo dayı'yı resurrect edeydiniz... bundan çok daha mantıklı olurdu bence...
bir de son bölümde, polat'ın içinde 3-4 makineli tüfek, 1 bazuka ve el bombaları olan 40-50 kiloluk çantayı migros poşeti gibi taşıması ve arabanın arka koltuğuna atıvermesi de şahaneydi...
bu arada necati ağabey'ciğim her sahnede kullandığın sinirli bakışın güzel de, 1-2 yeni bakış daha öğrensen keşke... bak, prison break'te wentworth miller var o da senin gibi sadece kaşlarını çatarak, bildiği tek mimikle 3 sezondur kendi dizisini götürüyor.
Arçelik Servisi Gebze
polat'ın memati ile girdiği diyalog sayesinde yine yerlere serilmeme neden olan dizidir.
memati: abi biz bu iranlıyı alıcak* mıyız, öldürecek miyiz?
polat: alıp da napacaz memati??
memati: cok sükür abi, bende korkmustum adamı alıp soru felan sorarsın diyeabdülgül'ün yaptıkları piyestir. bölümün tamamını izlemesemde polat'ın eline verdiği istihbarat başkanına bir oyundur bu. kim satmış onları bunu öğrenmek için yapıyorlar. ya da ben götümden sallıyorum, böyle de iddialı konuşurum.
Arçelik Servisi Gebze
not: vay amına koyim bu saatte yazacak başka bişey bulamamışım. çok yalnızım be sözlük. öperim, kib, bye.
soyle ki, mit midir artik hangi ozel timse bu adamlari pusuya dusurur. polat'in uc dort adami bi masanin arkasinda siper alip ates ederler. yaklasik 6 tane ozel timci masayi taramali tufekle tararlar dakikalarca. masaya bi sey olmaz. kafadan 1000 kursun yemis masa dagilmaz. arkasina saklananlarin basina bi seycikler gelmez.
hadi gectim masifi, bildigin suntalem masa.
15 Eylül 2012 Cumartesi
Hurda alım satım izmir
Hurda ekonomik olarak kullanım süresini doldurmuş katma değer yaratamaz hale gelmiş değerlendirilebilir yada başka söylemle geri dönüşebilir mamül yada gayrimamül değerlerin tümüne verilen isimdir.Günümüzde ve tüm yaşamak zorunda olduğumuz çevrede muhtelif hurdalar bulunur ve zamanla geri dönüşü sağlanıp yeniden ekonomik değer olmaya aday malzemelerin bütündür.
Hurda alım satım izmir
Hurda toplanmasının ekonomik getirileri bir hurda sektörü yaratmış toplanan hurda kategorize olmuş örneklersek sadece kağıt toplayan yada plastik elektronik eşya gibi her biri başta toptan işi yapanlar yarattığı gibi sokak toplayıcılarına kadar inmiş ve kendi kuralları olan bir piyasa meydana getirmiştir.
Baymak Servisi Kocaeli
ortasahasına 5 ciğeri olan ve topu taşıyabilecek birini transfer etmedikçe bu sezon gol üretmekte yetersiz kalacak olan takımımdır. vaslui maçı çok önemli değil, gidersin orda da yenersin bu takımı, hiç yenilmemiş olmaları önemli değil, herşeyin bir ilki vardır. ancak bundan sonrası için durum çok daha kötü olabilir. hele olur da gruplara falan kalınırsa tam manasıyla facia olur. ne zaman akıllanacak şu yönetim de hedef
Baymak Servisi Kocaeli
transferlerini hazırlık kampına yetiştirecek ben merak ediyorum. şu gün gitsen kime sarılsan adamın fiyatı artacak ister istemez. bir de şöyle bişey yazmışım;fenerbahçe aykut kocamanla ligi idare edebilir ama avrupadaki bu tecrübesizliği fenerbahçeye tarihinin en ağır faturalarını da çıkarabilir. hele de bu kadroyla. bunu ya yıllarca sabrederek aşabiliriz, ya da yanına taktik bir deha olarak gördüğüm önder özen gibi bir adam getirerek çözebiliriz.
Baymak Servisi İzmit
orta sahaya bu kadar zamandır emre'nin yerine transfer yapmamasının kabul edilebilir hiç bir yanı olmayan kulübüm. havuzla, galatasarayla falan uğraşacağına yönetim futbol takımına odaklansa bir an evvel çok iyi olacak. iş işten geçince türkiye ligi için yapılacak göz boyaması transferler bizi bir adım ileri götürmez.
bu sene mutlaka ama mutlaka şampiyonlar ligi'ne katılması gereken nefis takım, eğer bu turda vaslui'ye elenirse romanya ile ilişkimi dondururum.
Baymak Servisi İzmit
gruplara kalıp da babalarla oynarken aykut'un "iç anadolu barcelona'sı" taktiğinin (50 - 60 tane geri pas yatıp sıfır sıfıra yatmak) dünya futbolunda yaratacağı neşeli devrimi keyifle izliyor olacağım.
biz futbol takımına transfer beklerken basketbol takımına transfer yapan spor kulübü. bo mccalebb 3 yıllığına imzaladı. tamam bo mccalebb önemli isim ama abicim futbol takımı diyoruz futbol.
14 Eylül 2012 Cuma
Vaillant Servisi Kocaeli
oturdukça daha da güzel olacağını umduğum dizidir.
--- spoiler ---
bilmiyorum ben mi yanlış anladım ama; hasibe eren'in reji asistanı kızın elinden telefonu aldığı sahnede, nuri bilge ceylan üzerinden yönetmenlere ve yapımcılara lafı koymuştur. evet ne yazık ki bir sürü insan iyi projelerde çalışabilmek için yönetmenlere ve yapımcılara ulaşıp, "hocam çok istiyorum sizinle çalışmayı,para falan da istemiyorum" demekte ve bu doğal karşılanmaktadır.
Vaillant Servisi Kocaeli
elbette ilk işinizde kimse size iyi bir kaşe teklif etmez, ama bedava çalıştırmak ?!
2. bölümü ile zeki demirkubuz a ve masumiyet filmine çok ağır gönderme yapmış.
"bir gün dükkana girdi. böyle mini etek falan" diyor rıza karakteri ahmete. haluk bilginerin filmdeki meşhur repliği.
beni avrupa yakası'ndan sonra ilk kez bir dizi için televizyon başına oturtan dizi olmuştur. isteyen istediğini desin, espriler belli ki bazı yazarların zeka seviyesinin çok altında kalmış(!) ama varsın olsun; bizim gibi espri yeteneği gelişmemiş insanlar çok seviyor belli ki diziyi. daha bir çok komedi diye ekranlara koyulan dizilerdeki esprilerden kat kat iyi sahneler var. türk komedi dizileri için konuşuyorum; gerçek hayatta hiç rastlanmayan zorlama, çok sırıtan diyaloglardan geçilmiyordu ortalık. görünüşe göre gülse birsel sayesinde avrupa yakası'ndan sonra ikinci kez aranan kan bulundu.
daha küçük ayrıntılara baktığımda da;
- önceden yazılmış ama hoşuma gittiği için bir daha yazmak istedim. gazanfer özcan sokağı güzel bir düşünce olmuş.
- şu disko mu kafe mi değişik bi mekan var. eleman neredeyse slow müzik çalarken bile oynayacak kızlar. az bi durun, o kadar ucuz olmayın be kızım. abartı olmuş bana göre. ayrıca 20 yıllık hayatımda daha böyle bi mekan görmedim ben. kızların kestiği adamlar kafenin ortasında durmuş mal mal sohbet ediyorlar. sims mi lan bu. gerizekalı mısınız siz. bir sürü sandalye, koltuk var. ya geç oraya otur ya bar da takıl. düşünün bunları!
- bora uzer'den dudaktan dudağa çalması hoşuma gitti. diğer müzik seçimleri de iyi.
- başarılı olup daha nice sezonlar görmenizi dileriz.
Vaillant Servisi İzmit
evde otururken " aaa şu dizi başlayacak" dedirtip az çok mutluluk veren programlardan birisidir.kaç tane böyle yapım var ki yerden yere vuruluyor.kabul tam olarak beklentileri karşılamıyor ama 50 gol atsın diye aldığınız adam 35 tane gol atarsa tutup bu oyuncuyu mersin idman yurdu'na göndermezsiniz.
karakterlere gelirsek;
-olgun şimşek:abi sen oyna yeter ki.
-irem sak:yeteneğine laf yok,bir de replikleri bence güzel yazılmış(sevgilisini yerden yere vurup ondan sonra "koskoca iş adamı konsimatris dost mu bulacak" gibi savunması).bu kız çok iyi yerlere gelecek.güzel de bir hanım.
-altan erkekli:malesef atıl kullanılıyor.vardır muhakkak bir sebebi.
-orçun:karakter abartılırsa suyu çıkar.gülse birsel bu karakteri pamuk ipliğiyle tutuyor.farkındadır umarım.
Vaillant Servisi İzmit
-beyaz:yıllardır kamera önünde ama hala kameralara yabancıymış gibi bir tavrı var.son bölümde entel muhabbetlerindeki ezik rolünü bence iyi kotarmış.(kotarmış ne ya kurtarmış işte)zamanla ortama ısınacaktır.
-açılay:biraz abartı var rolünde ama oynayan kişi muazzam yetenekli.
-sarp apak:pek çok kişi beğenmemiş bilakis ben beğendim.özellikle sığıntı olmamak için kesenin ağzını açmasını.bundan yıllar önce bir arkadaş ve onun iki akrabası tarafından yazlığa davet edilmiştim.bu arkadaşlar yazı orada geçirecekleri için maddi olarak tutumlu davranıyorlardı ben ise hem 1 haftalık tatil olması hem de sığıntı durumuna düşmemek için bütün imkanlarımı seferber etmiştim.sarp'ın oynadığı rolde biraz kendimi gördüm.o karakterin ruh halini az çok anladım.ayrıca eli bol insanları tv karakteri olsa da severim.gerçek hayatta artık göremiyoruz böylelerini ne de olsa.
-gülse'nin kardeşi:komik bir çocuk ama dizide nereye oturtulacağı net değil.buna da zaman vermek gerek.kaderi senaristin elinde.
-gülse birsel:dizilerde genelde kendisine 2-3 kişi aşık oluyor.bu durumu da kendisinin kazuletliğine ve yaşına gönderme yaptırarak dengelemeye çalışıyor ama yine de gülse hanım'ın bilinç altında aşk ile ilgili ilginç durumların olduğu gerçek.aslında herkesin bilinç altında birden fazla kişi tarafından hoşlanılma arzusu vardır.rol yeteneği eleştiriliyor ama benim gözüme kötü gözüktüğünü söyleyemem.
artısıyla eksisiyle ben bu dizinin yayında olmasından memnun oldum.ileride takip edermiyim bilmiyorum ama tv için iyi bir alternatif oldu.
Vaillant Servisi Gebze
yeni bir dizi. reis karakterinin adı dursun sarı olsa (plato flimin avrupa yakası üzerindeki telifine, hakkına, hukukuna falan terso bir durum yoksa ) ve nişantaşı'ndan geldiğini vurgulasa daha güzel olabilirdi.
haa meselam reis'i ; hacı, dayı, emmi, kaptan, başkan gibi bir hitap şeklinde kullanıyorlardır, ilerleyen bölümlerde reis'e 'benim adım dursun niye bana reyiz deyip duruyorsunuz?' atarı yapartırır gülse birsel hanım ablamız, bilemem.
Vaillant Servisi Gebze
böylece; hem avrupa yakası'na selamların şahını çakmış olur, bunu tesbit eden kaçın kurası, o hoo cin gibi sözlükçüler mest olurdu, hem de haklı olarak yapılan 'reis, aynı dursun sarı yahu ' şeklindeki eleştirilerinden yırtardı.
abartı mimiklerden ve konuşma stillerinden hoşlanmıyorum. bu dizide ikisinden de bolca var. extra bonuslu gülme efektleri de * cabası.
edit: gelen mesajlardan anladığım kadarıyla -evet anladım- ben dursun'um demiş. fakat ben diziyi atlaya hoplaya izlediğim için, kaçırmışım. o kadar vırladığım da boşa gitmiş. http://webtv.kanald.com.tr/detail.aspx?id=11392
ama kesin telif hakkı vardır yoksa öyle olmazdıdır.
13 Eylül 2012 Perşembe
Siemens Servisi Gölcük
simay dediğiniz hatun daha ilk bölümde pazarcı ile kuzey'in tekneyle geldikleri gece kulübünde zengin erkek avında olan iki hatundan biri değil miydi kardeşim. hatta kuzey ben de fakirim dediğinde baya bi bozulmuştu. ne ara 20.000,00 tl lafını sallamaz bi hatuna dönüşmüş anlamadım.
Siemens Servisi Gölcük
simay karakteri bence her ortamda bulabileceğiniz klasik kafası karışık türk kızı. (gerçi o yaşlarda kafanın karışık olması cinsiyete bakmıyor) öyle bir partiye sadece zengin koca arayan kızlar katılmaz, aklı karışık hatunları ayıklamak üzere özel timler de çıkarma yaparlar ortama :) sadece bir bölümde gördüğünüz bir davranışla karar veremezsiniz 20 yaşında bile olmayan birisinin karakterine. gariban aşık oldu zaten, fazla kurcalamıyor bile geçmişini. behlül de klasik, her zamanki gibi pompada aklı, hevesini aldıktan sonra yol verecek hatuna ama kız yapışacak gibi duruyor, daha işi var onunla :)
Siemens Servisi Kocaeli
normalde 21 de işten çıkıyorum, dün ilaçlamacılar geldi diye 20.20 de çıktım işten eve geldim ve diziyi baştan sona izledim. güney malı sürekli gülüyor. gülüyor derken bi sırıtış var sürekli oynarken. deniz yıldızındaki deniz bir bu iki bu konuda.
Siemens Servisi Kocaeli
behlül (hehe başka dizideki adlarıyla söylemek iyi oluyomuş) vücut yapmış ama bence aşırı olmuş. hatunlar ne düşüyorsa bilemem. ben şahsen öyle vücudum olsun istemem.
pazarcı nasıl bir tipleme yav. adam entelektüel sırf. simay hiç aşağılamıyo onu. zaten simaya hastayım. ayrıca bu behlülde antisosyal kişilik bozukluğu var.
mitat kara da nizam adammış. uyuz ettiydi başlarda.
vergen banunun babası ceo da dedikleri gibi nası bi ceoysa bi pazarcıyla tanıştırılmadı. öylesine halktan biri amk.
matmazel büyük oyuncuymuş, hiç sırıtmıyor neyi oynayacaksa yaşıyor derler ya işte öyle biri gerçekte adını bilmiyorum ama takdir ettim.
ceren kişinin yüzü biraz güzel ama vücut 0. bi de karnından konuşuyo sanki.
simaya hastayım demiş miydim?
Siemens Servisi İzmit
dün gece nurten hanımın "belim bukunum koptu" beyanatıyla türk televizyon dizileri tarihinde bir ilke imza atan dizidir kanımca.
edit: sparkles english sağolsun uyardı nurten değil gülten hanımmış. fark etmez, ikisi de mahallemizin insanıdır, evde ekmek varken "pazar sabahı kahvaltıya taze ekmek alayım evdekileri buzluğa atar sonra köfteye koyarım" diyendir.
simay gibi gerçek hayatta var olması mümkün olmayan bir karakteri ekrana taşıyan dizi. belki de hem güzel, hem anlayışlı, hem güler yüzlü, hem trip atmayan, hem sevişgen, hem masum yüzlü, hem de sevgilisini olduğu gibi kabul eden kız var da ben bilmiyorum.
Siemens Servisi İzmit
lafları yediren edit: gerçek yüzünü gördük 9. bölüm itibariyle.
o değil de dizideki karakterlerin neredeyse hepsinde bi kapı dinleme alışkanlığının olduğu dizi. bu nedir arkadaş kimse gizli saklı konuşamıyor dizide.
Siemens Servisi Gebze
bu dizide kuzey karakterinin babası sayın sami tekinoğlu beye kötü diyen yazarlara laflar hazırladım. arkadaş adam oğlu için koskoca oto sanayi sitesini yaktı amua koyim. lan böyle babam olsun istanbulu alamasam bile ne bileyim bayburt' erzincanı felan feth ederim. arkadaş ne babaymış yahu.
Siemens Servisi Gebze
bana gece gece yoh artığ amuan goyum dedirten dizidir. ne babaymış arkadaş.dünkü bölümde kuzey ve güney'in odalarında sohbet ederken radyoda dinledikleri müziği çözemediğim dizidir. başta amy winehouse zannettim, ama rahmetlinin söylediği bütün şarkıları biliyorum, bilmediğim bir şarkısı olamaz diye düşündüm. bir türlü bulamıyorum kim olduğunu sözlük? çok da güzel bir şarkıydı...
not: ayrıca o handan hanım ne biçim bir anne allasen?! bildiğin, çocukların yatak odasından laf dinliyor! senin yüzünden o çocuklar ipe sapa gelmez işler yapıyorlar ondan sonra, bir elin ayağın ve de kulağın dursun yahu!
not2: şarkıcı gin wigmore olabilir diye düşünmekteyim ancak onun da şarkılarını benzetemedim. şarkıyı ve şarkıcıyı bulan olursa ve paylaşırsa, şimdiden teşekkürler.
Bosch Servisi İzmit
şu banu&barış kardeşlerin babası kadar hümanist ceo görmedim. alelade bir ürünlerinin yüzü cemre ile tanıştı, banu'nun sıra arkadaşı güney'i zaten biliyor, onun kardeşi kuzey ile tanıştı, yetmedi kuzey'in sevgilisi simay ve cemre'nin annesi ile de tanıştırıldı. bir pazarcı eksik kalmıştı. nası bir ceo profilidir bu anlayamadım gitti.
Bosch Servisi İzmit
canım ülkemin kıvanç tatlıtuğ hayranlığı sayesinde patladı patlayacak olan yeni bir yerli yapım. asi bir delikanlıyı canlandıran eski beyhlül yine akrabalarının tanıdıklarının hatunlarını ayartıyor yoldan cıkartıyor onlara asık oluyor.
kuzey'in nasıl bir babadan gelmiş olduğunu bu bölümde çok iyi anlamış olduk. adam bildiğin büyük istanbul yangını çıkardı, oto sanayiyi yaktı.
kuzey'i aslında ne kadar çok sevdiğini bu bölümde gösterdi. her ne kadar belli etmese de ailede en çok sevdiği insan açık ara kuzey. bu konuda yanlış düşündüğümü zannetmiyorum. içten içe güney'in içinde bulunduğu dünyadan ötürü ona kıl kapıyor gibi sanki, bir azetmeme durumu var.
yine söylüyorum, çok esaslı bir adamsın sen sami tekinoğlu.
Beko Servisi Gebze
dizideki güney karakteri; zengin ve aşık bir güzeli* "sen çok iyi bir insansın ama ben sana aşık değilim" modunda reddedip duran, kariyer geleceği parlak, hatun kişinin parasında pulunda zerre gözü olmayan, fakir ama gururlu genç ayaklarında takılan, yağız mahalle delüğanlısı tiplemesini iyi temsil etmiş.
kuzey'in anasının simay'la ne alıp veremediğini anlayamadığımız dizi. kızcağızın ne yamuğunu gördü, kızcağız ne yaptı da bu kadar tiksiniverdi anlayamdık. ama zannedersem cemre gibi mal olmayıp kariyer peşinde olması korkutuyor hanım teyzemizi.
Beko Servisi Gebze
bir diğer nokta da o güney malı var ya o güney malı, kardeşim bi karar ver. doğru da olsa yanlış da olsa bir karar ver. banu mu? cemre mi? bence banu ama sen gene de iyice bi düşün. ama kararını ver artık ya.
12 Eylül 2012 Çarşamba
Bosch Servisi Gölcük
28.12.2003 tarihinde ki programı yüreği yanmış bir adam aramaktadır. neden yüreğinin yandığı uzun hikayedir lakin şurası da benim yüreğimi yakmıştır. adamın ismi alpaslan dı sanırım.
alpaslan: şimdi turgay abi beni çok iyi tanır ama büyük ihtimal hatırlamayacaktır. benden alışveriş yapardı hep. bu olayda ise şöyle şöyle olmadıysa şerefsizim ... (tam bu değil ama kahve ağzıyla bir takım şeyler anlatmaktadır)
konuşma biter adam telefonu kapatırken turgay abi devreye girer
- ha şimdi bu alpaslan hatırlamaz dedi ama ben çok iyi hatırlıyorum benim çocuklara defter kitap alırd.. (söz kesilir ahmet çakar girer devreye)
- turrrrrgay abi kaleme kitapa tamam sorulara devam.
Bosch Servisi Gölcük
...
-aaaammeeet kalp krizi geçirecen bize aaaaammeeet
ahmet cakar telefonla baglanan lucescu'ya "gözleri görmüyor" ve "karton aslan" demistir fakat güntekin bu sözleri lucescu'ya tercüme etmez...
güntekin: acikcasi ben sizin bazi sözlerinizi tercüme etmedim sayin cakar, agir ifadelerdi.
ahmet: ne!!! ciddi misin?
güntekin: evet, her sözünüzü tercüme etmedim.
ahmet: sahtekarsin sen güntekin...
Bosch Servisi Körfez
ahmet çakar, turgay şeren, reha muhtar'ın katıldıkları 02.11.2003 tarihli programın sonunda, ahmet çakar ile birlikte turgay şeren ve güntekin onay, ziya şengül'e açık çağrı yaparak onu çok özlediklerini belirtmiş ve en kısa zamanda onu aralarında görmek istediklerini söylemişlerdir. anlaşıldığı kadarı ile ziya şengül, programdan belki de ahmet çakar'a küserek, kendi isteği ile ayrılmış ve çağrıları yanıtsız bırakmaktadır.
bir galatasaraylı olmama rağmen, ziya şengül'ün programa dönüşü muhteşem olacak, kare as tamamlanarak telegol yeni ufuklara yelken açacaktır.
Bosch Servisi Körfez
özellikle ali şen - ahmet çakar kavgasından sonra ahmet çakar'ın performansının ve yarma potansiyelinin düşmesi ile izleyenlerini üzmeye başlamıştır. yine de son dönemde ikili mücadelelere ve söz düellolarına girmekten kaçınıyor gibi gözüken ahmet çakar'ın, ekürisi ziya şengül'ü bulunca en azından kendi aralarında challenge (reha muhtar deyimi ile) yakalayabileceğine inanıyoruz.
Bosch Servisi Kocaeli
bugünkü bölümü, kısa tutulması ve başarılı konulara değinmemesi nedeniyle istenilen ilgiyi yakalayamamıştır. özellikle geri dörtlüde turgay seren ve ziya sengul'un ekslikliği oldukça hissedildi. guntekin onay'in her zamanki gibi hırçınlıktan uzak santraforluğu, uzlaştırıcı tavrı ve ahmet cakar'ın tokatlayacak rakip defans bulamaması oyunun zevkini azaltan faktörlerdi. ama tabii ki fatih altaylı ve silah arkadaşları* veya hıncal uluç gibi takviyeleriyle avrupada bile başarıyı yakalayabilecek muhteşem
Bosch Servisi Kocaeli
bir güce kavuşabilir. star kulübünün burada yapması gereken kondüsyonu yüksek bu kadroyla oyunun süresini uzun tutup izleyiciyi coşturmaktır. show tv kulübünün şansal büyüka ve erman toroglu gibi nitekim daha yetersiz bir kadroyla haftasonuna saatlerce damga vurmasına göz yumulması bence starın zaafı. galatasaray kulübü eski açık sarı desene gibi pek de iddialı olmayan bir film ile bunları başarabiliyorsa, star kulübü de daha büyük başarıyı kolaylıkla çıkartabilecekleri 'şerefsizsin sen' adlı dvd seti ile başarabilir diye düşünüyorum.
Bosch Servisi Gebze
1 ekim 2003 chelsea beşiktaş maçı akabindeki pazar günü reha muhtar ile ahmet çakar'ın şov yaptığı program.
ahmet çakar- şimdi bugün dünyanın en iyi futbolcularını düşünün.. bir ronaldo, bir zidane, bir nedved.. hangisi sergen'den iyi futbolcu?
reha muhtar- hiçbiri..
ahmet çakar- hah işte o zaman benim sorum şu: ey sevgili sergen, niye gidip yurtdışında oynayıp türkiye'yi temsil etmedin? niye bir barcelona, bir real madrid, bir manchester united'da oynamadın? niye kariyer yapmadın?
reha muhtar- ahmet hocam, sergen'in türkiye'de oynadığı kulüpler, avrupa'dakilerden aşağı kalır mı?
Bosch Servisi Gebze
ahmet çakar- sevgili reha, benim demek istediğim şu: yıl 2030, prag'da bir kafe düşünün. pavel nedved oturmuş kitabını okuyor. etrafını genç çek futbolcular sarıyor, diyorlar ki işte o meşhur nedved bu. nerede oynadın sen nedved amca diye soruyorlar. nedved cevap veriyor: sparta prag, lazio, juventus.. yine yıl 2030, istanbul'da bir gece kulübü, sergen muhtemelen bir gece kulübü falan açar, genç futbolcular sergen'in etrafını sarıyor. sergen amca, senin için büyük futbolcu diyorlar, allah aşkına, sen nerede oynadın? beşiktaş, (burun kıvırarak) istanbulspor, trabzonspor, fenerbahçe..
reha muhtar- hocam, bunlar türkiye'nin en büyük takımları ama..
ahmet çakar- rehacım, tamam ama yeteneği varken neden yurtdışına gidip kariyer yapmadı? neden çocuklarına, torunlarına iyi bir kariyer sunmadı. sergen'in ileride çocukları, torunları olacak.. onlara neden ben juventus'da oynadım, milan'da oynadım deme fırsatını tepti? benim demek istediğim nokta bu..
reha muhtar- bak şimdi ahmet hocam, sene 2030, sergen'in torununu alacak karşısına.. diyecek ki, bak torunum, ben beşiktaş'ta doğdum, büyüdüm, orada şampiyonluklar yaşadım. ondan sonra bir yöneticiyle kavga edip beşiktaş'tan ayrıldım. oradan fenerbahçe'ye, galatasaray'a gittim, takımlarımı şampiyon yaptım, avrupa'da üst turlara çıkardım. 7 sene sonra beşiktaş'a döndüm, benim beşiktaş'ta oynamadığım 7 sene boyunca beşiktaş şampiyon olamadı. geri döndüğüm sene beşiktaş'ı yine şampiyon yaptım..
ahmet çakar- peki dede? (gevrek bir gülümsemeyle) hani mizansen yapıyoruz ya..
reha muhtar- söyle evladım..
ahmet çakar- madem sen büyük futbolcuydun, neden juventus'ta, real madrid'de oynamadın?
reha muhtar- şartlar öyle gerektirdi yavrum
ziya şengül- (daha fazla dayanamayarak) yahu beyler, bırakın bu tiyatroyu, saçmalığı..
11 Eylül 2012 Salı
Beko Servisi Gölcük
küçükken bursaspor'u tutardım ben. daha doğrusu öyle görünmek zorundaydım. 80'lerin başları ve mollaarap mahallesi'ndeki tüm 8-12 yaş grubundaki veletler fanatik bursasporluydu, istersen tutma bursa'yı. dayak yersin, daha da kötüsü dışlanırsın. babamın futbolla uzaktan yakından alakası yoktur, keza babamdan ayırmadığım amcamın da. ailede başka erkek de yok model alacağım. 82 ya da 83 yılıydı, trt'de (başka kanal varmış gibi) bir fenerbahçe-galatasaray maçı vardı. bir pazar günü öğleden sonraydı. maç olduğu zaman televizyon kapalı dururdu evde, sanırım yanlışlıkla açık kalmıştı o gün. hafızam yanıltmıyorsa galatasaray 4-1 öndeydi ve maç 4-4 berabere bitmişti. işte ben o maçta fenerbahçeli oldum. nedeni yok, galatasaray 4-1'den 4-4'e getirmiş olsaydı galatasaray'ı tutardım belki de. geriden gelene duyulan çocukça bir sempatiydi benimkisi.
Beko Servisi Gölcük
yıllar geçtikçe duygular olgunlaşıyor, aidiyet duygusu kaplıyordu. takım tutmak fanatizmdir, "ben şu takımı tutuyorum ama fanatik değilim" diyenlere sormak isterim; "hangi bilimsel araştırmalar sonucu o takımı tutmaya karar verdin?"... neyse, bu ayrı bir konu. 88-89 sezonundaki efsane şampiyonluktan sonra fenerbahçe'ye karşı olan hislerim daha da kuvvetlendi. ancak hala galatasaray'in avrupa başarılarına insanların sevindiği yıllardı, benim de öyle. ilk kim ateşledi fitili bilmiyorum, umurumda da değil, birdenbire galatasaray'ın rakiplerini tutmaya başladık, galatasaraylılar da bizim rakiplerimizi desteklediler. tam bir kan davası başladı. daha kötüsü, bu kan davası büyük bir rant yarattı ve bu rant sayesinde şu anda bir adam sırf galatasaraylı veya fenerbahçeli diye ana avrat sövülmeyi hak etmiştir diye düşünen milyonlarca geri zekalı var. yıllar geçti, okuduk, her şey üzerinde olduğu gibi futbol üzerinde de düşünmeye başladık. milyarlarca doların/avronun döndüğü bir oyunun dürüst kalmasının olanaksız olduğunu biliyorduk bal gibi. simon kuper çok yaşasın, bunu "futbol asla sadece futbol değildir" diyerek çok güzel bir biçimde formüle etti. ama dedik ya taraftarlık fanatizmdir diye, bu fanatizm kör etti gözlerimizi. düşünün yahu, attığın bir gol hisselerine tavan yaptıracak, ulusal ya da uluslararası bahis şirketleri 2,5 oran vermiş, 1 puan daha alırsan seneye lig tv'den alacağın paraya 3 milyon dolar daha eklenecek, bunlar şansa bırakılır mı be! iki tane salak topçunun o anki becerisine/beceriksizliğine bırakılır mı? bırakılmazdı elbette, bırakılmadı da...
Beko Servisi Körfez
sözlüğün bu başlığını aklıselim sözlük okurları, buradaki küçük mehmet baransu'ların laflarına bakmayın. bundan sonraki hedef tam beraat olacaktır.
bundan sonrasını koskoca fenerbahçe'yi kocakarı gibi uefa'ya yalanyanlış ihbar eden, televizyonlardan yalanlar kusan, gözaltı fotolarını arsız bir şekilde çarşaf çarşaf o sikik kuşe kağıdı gazetelerine basan adam(!)lar düşünsün.
Beko Servisi Körfez
o cezayı da sırf "aziz yıldırım boşu boşuna yatmadı" demek için ayıp olmasın diye verdiler emin olun.
ispiyon editi: ispiyonlayan yavşak, git bir soğuk su iç. anca kendine gelirsin.
güçlenmeye devam ediyor.
hakkındaki öym tezgahı yargıtay tarafından 1 sene içinde paramparça edilecek.
bu ülkenin en büyük gücünün nur cemaati olmadığını bazı beyinlerin içine sokmuştur.
sanık aziz yildirim’ın türkiye profesyonel süper ligi’nde; 01.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ibb spor, 08.05.2011 günü oynanan karabük–fenerbahçe, 15.05.2011 günü oynanan fenerbahçe-ankaragücü, 22.05.2011 günü oynanan sivasspor-fenerbahçe müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla şike; 17.04.2011 günü oynanan trabzonspor-bursaspor, 22.04.2011 günü oynanan eskişehirspor-trabzonspor ve 15.05.2011 günü oynanan trabzonspor-i.b.b spor müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla teşvik pirimi suçlarını işlediği sabit olduğundan, suçun işleniş biçimi ile suç konusunun önem ve değeri ile kastına dayalı kusurunun ağırlığı gözetilerek eylemine uyan ve tüm sonuçları itibariyle lehine olan 6259 sayılı kanun ile değişik 6222 sayılı kanun’un 11/1. maddesi uyarınca takdiren alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle iki yil hapis ve on bin gün adli para cezasi ile cezalandirilmasina
Beko Servisi Kocaeli
tahliyeyi de beraati de gayet iyi bilen taraftarlara sahip spor kulübü, gün gelicek beraat kararına da sevinecek bu kulübe aşık olanlar, her şeyin bir sırası var.
adaletin olduğu bir ülkede şu dava ilk celsede düşerdi kandırmayalım birbirimizi, uzasaydı teşvik konuşmalarını şakalaşıyorduk diye açıklayıp beraat eden ts yöneticileri için uzardı.
başlığı altına "şikeciler, sikeciler, fenevbahçeli kafası işte" diye doluşan sığırlara bakılınca en çok kıskanılan, başarıları çekilemeyen spor kulübüdür.
Beko Servisi Kocaeli
silivri'de suçsuz yatanlar, ergenekon falan olunca "tü kaka cemaat yargısı, fakin maklubeciler", konu fenerbahçe olunca yüce türk yargısı. he amk he. ikiyüzlülüğünüze ne diyeyim ben sizin.
poşu taktı diye gencecik üniversite öğrencilerine yıllarca hapis cezası veren, "adam öldürme, adam kaçırma, tehdit, şantaj, görevi kötüye kullanma suçlarını işlemek için örgüt kuran" birisine 5 yılcık veren, üstüne helikopter pisti bile yaptıran; aziz yıldırım'a saçmasapan uydurmasyon ve çürütülmüş iddialardan 6 yıl hapis veren yargıya inananlar sadece sizin gibi gerizekalılardır.
aziz yıldırım'ı (hele de zico'yu yolladıktan sonra) ben de hiç sevmiyordum ama bazıları gibi tam gaz göt yalamadığı ve dik durduğu için adamı takdir etmek gerekiyor.
Beko Servisi İzmit
rte'ye tam biat ettiği için türkçe olimpiyatları şükrü saracoğlu stadında yapılmış, başkanı "20 milyon fenerbahçe taraftarı akp'ye oy verdi" demiş, başbakan stadlarında yuhalanınca kulüp başkanı defalarca özür dilemiş ve bakandan "sahip çıkın şunlara adnan" ayarını yemiş kulüptür.
karıştırdım mı lan? biat etmemek mi dedi biri?
tff disiplin talimatı 58. maddenin b bendine göre;
Beko Servisi İzmit
"b) yukarıda belirtilen ihlallerin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması
durumunda ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir."
normalde küme düşürülmesi gereken kulübüm. ama federasyon kendince yargılamasını yaptı, o maddeyi ezdi geçti. tayyip başgan da onayladı durumu.
ne biçim memleket.
İzmir Özel Servis
bugün bu takımı itin götüne sokanların çoğu, gün olup da devran döndüğünde hepsi real madrid'i yalıyor olacaklar. bunların aynı zamanda galatasaray taraftarı olanlarına sorsanız onlar hala "avrupa fatihidir"; her ne kadar bugün konuşabilecekleri tek şey "ligin dibi cadı kazanı" başlığı olmasına rağmen. real madrid de hafzalanızın alamayacağı kadar büyük bir kulüptür. hiç bir yüzyıllık takımın yüz tane şampiyonluğu yoktur. iyi ve kötü dönemler geçicidir. yarın öbür gün, madrid herkesi 8'lemeye başlarsa mevzubahis tayufa, "katalanlar pekeke gibi aslında" demeye başlıyacaktır. siktiredin laf yetiştirmeyi o yüzden. zaten alemin kralı da her daim inter'dir heheh.
10 Eylül 2012 Pazartesi
Arçelik Servisi Gölcük
bu taraflarda da pek beğenilen ancak takip edebildiğimiz kadarıyla amerikayı yıkıp geçen içten grup. harder to breathe gibi neredeyse ratm soundlu ancak alabildiğine pop rock bir şarkıyı kotarmış olmaları bile değerlerini açıklamaya yetiyor.
kara’s flowers isimli grup kurup bir de album cikarmislar once.bakmislar album tutmadi dagilmislar.ya da dagilmis gibi yapmislar.zira 3-4 sene sonra farkli bir tur denemek isteyip maroon 5'i kurmuslar.ilk kurduklari gruptan daha iyi oldugu kesin.
Arçelik Servisi Gölcük
29 haziran 2004 tarihinde, new york hit factory'de gerceklestirdikleri canli akustik performanslarinin albumu cikacak olan grup. ayrica bu arkadaslarin woman isimli sarkisi da spiderman 2 soundtrackinde yer alacak.
this love adindaki pek guzel sarkilarinda yer alan sevisme sahnelerinde ortami golgeleyen gullerin rtuk tarafindan konuldugunu dusundugum grup. bu arada this love sarkilari bilmem kac aydir calar orda burda hala baymadi dedirtebilir insana.
Arçelik Servisi Körfez
hayır efendim sadece onlara bakılmasın, bütün yıllara bakılsın. mesela benim 6.hissim 2001’de, 1982’de şike yapıldı diyor. sadece 93 yılına bakıp konu da kapanmasın yani. kimse kimseye siz de yaptınız ama yakalanmadınız diyemesin diğer klüpleri karalayamasın götlerinden uydurdukları iddaalarla, bu olaylar çözüldükten sonra.
***not: türkiye 1.liginin başladığı tarih tff tarafından 1959 yılı olarak kabul edilmesine karşın, tff tahkim kurulunun 09.05.2002 tarih, 2002/52e ve 2002/68k sayılı kararı tahtında beşiktaş kulübünün 1956-1957 ve 1957-1958 sezonlarında türkiye ligi şampiyonu olduğuna ve bu şampiyonlukların tff yıldız kriterine dahil edileceğine karar verilmesi sebebi ile toplam şampiyonluk sayısı, toplam lig sezonu sayısından 2 fazladır
forlan, reyes, arshavin, milito... adı geçen oyunculardan bazıları...
Arçelik Servisi Körfez
duran top kullanması, maçı çevirebilmesi, stadyumu doldurabilmesi gibi özellikler tercih sebebi...
madem öyle takımın aradığı adam belli; ronaldinho.
bırakın bu adamları gidin ronaldinho'yu bir şekilde ikna edin.
Arçelik Servisi Kocaeli
ha nerde kalmıştık, galatasaray zirveye oynamaması yüzünden şike yapmamıştı bu yıl. şimdi sürekli konuşulan 93 yılındaki 8-0’lık ankaragücü- galatasaray maçına gelelim. ben izlemedim maçı, bilmiyorum maçtan önce neler yaşandı kim kime neler dedi, nasıl bir atmosfer oluştu ya da oluşturuldu. bu konuyu her gün gündeme getiren sözlük yazarlarının da ortalama yüzde ellisi izlememiştir maçı, şehir efsanesi olarak kuşaktan kuşağa aktarılıyor bu maç. gollere bakılıp kesin şike var lan adli delil buldum diye de sevinilmez ama, yani aklı başında olan insan buna körü körüne bağlanmaz, bunu söyleyebilirim. gerçi o sene galatasaray beşiktaş’ı deplasmanda 3-1 yenmiş, evinde 1-1 berabere kalmış. yani o sene genel averaja bakma saçmalığı yerine ikili averaja da bakılsa galatasaray şampiyonluğu kazanacak. ha ama araştırılsın, bakılsın birileri bir ayıplı davranışta bulunduysa cezası verilsin. 20 sene geçmesine rağmen ama zalad diye lafa başlayan rakip takım taraftarının ağzına laf verilmesin. sürekli dilden düşmeyen zalad gerekli açıklamaları yapmış zaten zamanında, ama kimse takmıyor adamın laflarını. kime inanacaklar o da meçhul ya olsun. dönemin yöneticileri filan da çıksın bir şey varsa anlatsın, suçumuz varsa kupa alınsın, küme de düşelim gerekirse ama sadece rakiplerin hislerinden ibaretse galatasaray’ın zalad’ı satın aldığı dedikodusu, o da belli olsun da her dakika ısıtılıp önümüze sunulmasın. 2006 yılında denizli-fener maçında teşvik primi olduğu iddaa ediliyor. hatta aziz yıldırım’ın elinde belge filan da vermiş. e açıkla o zaman, ne diye bekliyorsun 5 senedir. ki buna inananları da anlamakta güçlük çekiyorum, aziz yıldırım’ın elinde kesin bir şeyler olsa bir saniye beklemez gibi geliyor.
Arçelik Servisi Kocaeli
galatasaray 2006’da, 1993’te şike yaptı deniliyor. e peki mesela 1970’de 1980’de 1990’da 2000’de 2010’da şike varsa kimsenin bilmediği. bu yıllarda kim şampiyon olmuş diye bakmadım da hani, galatasaray da vardır belki. hayır yani kim ispat edebilir bu yıllar temiz olduğunu. 2011 yılının şampiyonluğu da temizdi 3 temmuz sabahına kadar, kaybeden taraftarın abi kesin şike vardı laflarını bir kenara bırakırsak. ben hiçbir yöneticimiz için yapmamıştır, bulaşmamıştır bu pisliğe diyemem. kimseye de kefil olamam, hiçbir taraftarın da olabileceğini sanmıyorum. kendi yöneticilerimiz için böyle bir pisliğe bulaşmadıklarına inanırım, klübe leke sürecek kadar haysiyetsiz olabileceklerini aklıma getirmem. ama kimse kusura bakmasın babam olsa ölesiye savunmam, savunamam. “aziz yıldırım şike yapmadı, hem aziz o yapmaz şike filan. bunlar iftira hepsi oyun!!!!!1!!!1bir” bunları diyenleri de anlamıyorum zaten. adamla her dakikanı beraber mi geçiriyorsun da o kadar emin olabiliyorsun yapmadığından diye sorulur adama. sonuca gelirsek 93 yılına bakın, 2006’ya bakın, 2004’e de bakın diyenler var,
Arçelik Servisi İzmit
şike soruşturması nedeniyle türk futbolunun her geçen gün dibe battığına hep birlikte şahit oluyoruz. fenerbahçe'nin beşiktaş'ın trabzonspor'un isimleri bir şekilde anılıyor bu soruşturmada. galatasaray'ın rakibi takım taraftarlarınca ise galatasaray'ın bu skandalda adının geçmemesinin nedeni galatasaray'ın 2010-2011 sezonunda zirveye oynamaması olarak gösteriliyor. benim bu suçlamadan anladığım ***1959 yılından beri kazanılan 55lig şampiyonluğunun tamamında şike olduğudur. yani hiçbir takımın kendi gücüyle şampiyon olabilecek, zirveye oynayabilecek gücü yoktur, eğer denildiği gibi galatasaray'ın soruşturmada adının geçmemesinin tek nedeni zirveye oynamaması ise. fenerbahçe'nin 18, galatasaray'ın 17, beşiktaş'ın 13, trabzonspor'un 6, bursaspor'un 1 şampiyonluklarının tamamı sahada değil masa başında kazanıldı. senelerdir insanlar bir mücadele değil tiyatro izliyor. konuşulanlardan bu çıkıyor yani.
Arçelik Servisi İzmit
“zirveye oynasaydı şike yapardı”, insanlar farkında değil belki ama bu yıl galatasaray küme düşme potasında yer aldı bir süre. 15. sıraya kadar düştüğünü hatırlıyorum. 16 tane mağlubiyet. şampiyonun 36 puan gerisinde bitirilmiş bir sezon. galatasaraylı olmayanlara pek bir anlam ifade etmiyordur muhtemelen bu 16 mağlubiyet, galatasaray’ın bu sene yaşadıkları filan. galatasaraylı olmayanlar bank asya şarkıları söyleyip, cimbom kümeye diye bağırırken ben konya-kasımpaşa-buca takımlarının rakipleriyle yaptıkları maçları kaybetmeleri için dua edip, galatasaray küme düşecek diye ağlıyordum. lan galatasaray sene boyunca 4 takımı hem içerde hem dışarıda yenebildi. bu takımların 3ü küme düştü zaten, diğeri de eskişehir. ha bakın normalde epey zorlanıp, galibiyet sayımız az olan eskişehir’i 2 kez nasıl yendik o konuya ben de şaşırıyorum. bak o maçları araştırıp, şike filan arayabilir rakip takım taraftarları. şike yapma potansiyeli olan adam öncelikle bu yıl şike yapardı, yüzyıllık takımı küme düşürüp galatasaray tarihine kara leke olarak geçme ihtimali vardı çünkü adnan polat’ın.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)