12 Haziran 2012 Salı
Çeşme Demirdöküm Servisi
3 yıl aradan sonra tekrar gidiyorum kendisine. son gittiğimde yanımdaki arkadaş sormuştu "ee olm o kadar gittin geldin bir şey demedin, beğendin mi? istanbul'dan farkı var mıymış?" diye. ona cevap vermedim götü kalkmasın diye ama daha sonra dillendirmeye başladım kendi kendime "keşke izmir'de yaşasaydım" diye söylenmeye. oldum olası kalabalıktan (galatasaray maçları hariç) ve insanların görgüsüzlüğünden nefret ettim. kim bilir belki arkamda bırakacağım şeyler bu denli çok ve değerli olmasaydı "sikeyim böyle aşkın ızdırabını" deyip, bavulumu alıp çıkardım yola. dedim ya 3 yıl geçti, son gün kordon'da otururken "acaba bir daha gelecek miyim?" diye sormuştum kendime. yanımda oturan arkadaşım da taşınmayı düşünüyordu. ben fırsat bulana kadar o çoktan gitmiş olurdu.
Çeşme Demirdöküm Servisi
geliyorum lan işte tekrardan sana 4-5 günlüğüne de olsa geliyorum işte. "istanbul'dan daha güzelmiş havası" diyeceğim yine, "kızları güzel de çok makyaj yapıyorlar be abi" diyeceğim yine çemkireceğim işte. sevdiğimi yerden yere vurmayı severim oldum olası.
delikanlı gibi söyle değişmedin değil mi? hala insanların saygılı değil mi? delikanlı gibi söyle pişman etme beni. yanlışlıkla çarptığım kişi dayak istercesine bakıcağına hala "pardon" diyor değil mi? insanların hala duyarlı değil mi etrafındaki dönen mevzulara? (bkz: izmir metrosu/@mcryan) insanların hala mutlu değil mi? en çok görmek istediğim de bunlar zaten. hadi pişman etme beni. neyse fazla uzatmıyım gittikçe ağlaklaşıyor yazı sevmedim. sürprizlerini bekliyorum bebişim. hade byez mjx kib aeo cav hav miyav.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder