3 Ağustos 2012 Cuma
Bosch Servisi İzmir
son yıllarda altyapı konusunda muazzam işler yapıp kupalara büyük oranda damga vursa da bir türlü sevemediğim futbol takımı. pek çok alanda ne kadar başarılı oldukları ortada fakat özellikle türkiye'deki hayran kitlesine bakınca insan bir an soğuyabiliyor. barcelona dünyanın en güçlü takımı olduğu için, onu tutmak meşru hale getirilmeye çalışılıyor. mesela diyorlar ki "abi barcelona özgürlüğün takımı. özgür katalunya abi!". işin içine hafif özgürlükçü, herkesi kucaklayan bir hava katmaya çalışıyorlar ki kimse kalkıp onlara "ya kardeş sen bir anda bu alemin en güçlü takımına alkış tutar oldun" diyemesin. başarının bu kadar fazla olduğu bir ortamda yeni hayranlar edinmek
Bosch Servisi İzmir
kaçınılmaz ama türkiye'de barcelona'ya sempati duyan kişiler o gün o kupayı kazanan başka takım olsa onu destekleyecekleri halde 40 yıllık barcelona'lı gibi davranıyorlar. o tutarsızlık içinde de kendilerine meşruiyet kazandırmaya çalışan açıklamalar yaratıyorlar "özgürlük" falan diyerek. halbuki barcelona takımında katalan olmayan oyuncuların önünü kesen bir azınlık* milliyetçiliği var. ama bu tür argümanlarla oluşturulmaya çalışılan bir sempati var. bu doğrultuda real madrid, kapitalist bir takım olmakla suçlanıyor. bu aslında haklı bir itham. real madrid'in diktatör francisco franco'yla olan bağları, parasına güvenerek ufak klüplere yaptığı baskılar, harcadıkları bonservis bedelleri falan bilinen şeyler. bu etkenlerin özellikle ilk ikisi yüzünden real madrid'i ben de hiç sevmem. fakat her seferinde real madrid'e "deli gibi para harcıyorlar! bunlar kapitalist takımı" diyen günümüzün sözde barcelona sevdalıları, barcelona'nın -özellikle son yıllarda- ne büyük paralar harcadığını görmüyorlar mı? görmeyenler ya da görmek istemeyenler için bir müjdem var; internet diye bir şey icat edildi, süper bir şey. açın bakın transfermarkt.de'ye falan. bir sorun soruşturun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder