13 Nisan 2012 Cuma

İzmir Vestel Servisleri

ortaokulda sınıf arkadaşım olan bir kızın facebookta fotoğraflarını incelerken fazla geliştiğini farkettim*. alttaki ezber "çok güzelsin bebeğim" "sağol canım" yorumları arasına ben de "memelerin çok büyümüş" ü katarsam bana da "sağol cnm" der mi diye merak ediyorum.

ev arkadaşımın evden çıkarken çamaşır makinasına attığı çamaşırları, eve gelince hep farkediyorum lakin " siktiret ne asıcam amk" diyerek geçiştiriyorum. aynı zamanda çöpleri hep farkediyorum ama götürüp atmıyorum be sözlük.
İzmir Vestel Servisleri
cok tahammulsuzum sanirim ve gun gectikce tahammulsuzlugum artiyor ne yazik ki. her seyi dort dortluk mu yapiyorum, tabii ki hayir ama her seyin oyle olmasini istiyorum. durum bok yani. kendine gelmek lazim!

bi' dönem mustafa sandal gibi dans etmeye çalıştım ama dans kariyerim sadece 10 dakika falan sürdü, etrafımda bir tane bile güzel hatun kalmayınca derhal vazgeçtim bu sevdadan. evet. o gün bugün dans etmiyorum. hatta horozlardan, köpeklerden ve yüksekten sonra dans etmekten de korkuyorum, o kadar diyeyim.

Demirdöküm İzmir Servis

son günlerde psikolojik yıkım içerisindeyim. çok zorlanıyorum. kim olduğuna bakmazsızın herkese yapımla çelişecek şekilde sert davranıyorum. yanlış olduğunu bile bile yapıyorum. bazen beklemediğim olumlu sonuçlar veriyor bu davranışlarım ama yanlış olduğunun da farkındayım.
"ne olursa olsun" düşüncesi beni sarmış durumda.ekşi sözlük on iki yaşında zirvesine katılacak ünlü grubu(nu)n, adı azz sonra açıklanacak bir süprüz olduğunu sandım. alala hangisi acaba didim. arkadaşla programı çekiştirirken "umarım redd, vega falan olur" didim. o da en bi' içten yarılmasıyla "olm grubun ismi o" didi. bozuntuya verdim, işim var diyip kayboldum. salak salak gülüyorum hala. keşke redd olsaymışmışş töbee töbee asşldşjfjsoj
Demirdöküm İzmir Servis
bisiklet sürmeyi bilmiyorum. şaka değil. 6 yaşındayken her akşam çıkarır sürerdim 4 tekerlekli bisikletimi. babamsa hep söz verirdi arkadaki 2 tekeri sökeceğine ve 2 tekerlekli bisiklete binmeyi öğreteceğine. ama babamın pek yoğun programı yüzünden hiçbir zaman gerçekleşemedi bu. sonuç olarak baba ihmali yüzünden bisiklete binmeyi bilmeyen bir insan yetişti. ama ne demişler, bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.

Demirdöküm İzmir Servisleri

etrafıma her baktığımda ıslak mendil görmek istiyorum. her an elimde ıslak mendil taşımak hoşuma gidiyor. kuru beyaz peçeteler de bazen tebessüm ettirebiliyor ama ıslağın yerini tutmuyor. tek seferde kullanıp atamıyorum. parçalara bölüp birçok temizlik için kullandığım oluyor. elimden zorla alıp çöpe atıyorlar. mandalina soyduktan sonra elimi onlarla silmek kadar muhteşem bir duygu olamaz. ıslak mendilsiz bir hayat düşünemiyorum.
şu yaşıma geldim ve hala pazartesi gelimesinin ekini çözemedim. sabah arkadaşa mesaj çekerken fark ettim bunu. yaklaşık 10 dakika düşündüm ve çevremdekilere sormaya utandım.
Demirdöküm İzmir Servisleri
pazartesine mi doğru, yoksa pazartesiye mi doğru ? ulan ikiside oluyo gibi ama ben hala bilmiyorum birisi doğru ama hangisi. sırf bu yüzden mesajımın pazartesi kısmını değiştirip attım. ciddi endişelerim var bu konuda.

Lg Servis İzmir

bu bölüm kesinlikle erdal bakkalın bölümü olmuş. erdalın olduğu bütün sahnelerde kahkaha attım nerdeyse. orhan gencebay taklidi zirve noktasıydı benim için bu bölümde. ayrıca mecnun'un beynindeki aynada, dedenin bir şey görememesiyle anladık ki mecnun, dedeyi kafada bitirmiş.
özellikle erdal bakkalın bölümleri o kadar iyi olmuş ki az daha ölümüm erdal bakkalın elinden oluyodu. şu tuzluk esprisinde gülme krizine yakalandım, nefessiz kalana kadar güldüm gerçekten berbat bi duyguydu. biraz esprinin dozunu düşürmeleri lazım bok yoluna gidiyodum az daha.
ayrıca hemen arkasından gelen leyla'nın aynaya bakınca mecnun'u görmesi o kadar inanılmaz bi detaydı ki; şu ana kadar herhangi bir romantik dram filminde bu kadar etkileyici bi sahne görmedim.
Lg Servis İzmir
ha bi de onur ünlü tekrar yönetmenlik koltuğuna oturduğunu bastıra bastıra göstermiş.
kesinlikle kafa güzelken seyredildiginde 10 kat daha fazla güldüren, 1 milyon kat daha fazla etki yaratan dizi... erdal, ismail ve mecnun sagolsun, hepsinin kafasi birbirinden iyi ... kesinlikle seyire deger bir yapim. ayrica buradan senaristi burak bey'e de saygilarimi iletiyorum, basarilarinin devamini diliyorum. seyirciyi ancak bu kadar güldürebilir.. gercekten ..

İzmir Demirdöküm Servisleri

daha önce neden izlemedim diye kafamı duvarlara vurduğum dizi. bölük pörçük bir şekilde, kaçıncı bölüm olduğunu, kimin kim olduğunu bilmeden seyretmeme rağmen o kadar hoşuma gitti ki, ne desem az. hele mecnunun beyninin içinde şu yavuz hırsız ile kör kızı balkon gibi bir yerden seyretme ve galiba çekirdek yeme sahnesi yok mu, bayıldım. tüm bölümleri baştan seyretsem iyi olacak, dvd si falan çıkar mı yoksa çıkmış mıdır bilemiyorum tabi.mecnun ismail abi'yi yine aynen gördü ya; hah işte tam orada ismail abi'yi tarif edecek kelimeler ya da benzetilebilecek, örnek teşkil edecek bir varlık olarak bir şey olmadığından öyle görmüştür. çünkü o ismail abi, her şeyden içinde barındıran. sevgiden, mutluluktan, umuttan vs.. sadece kötülük yok onun içinde.. o kadar kelimenin bir arada olup da oluşturduğu yeni anlamdır ismail abi..
İzmir Demirdöküm Servisleri
mecnun hiç bir şeye ya da hiç kimseye benzetememiş ya, anime izlemediğindendir o.. o saflık, o arkadaşını sonuna kadar bırakmama, o insanlara sonuna kadar güvenme aynen monkey d. luffy'dir derim başka bişey demem. eh işte sadece bizim ismail abimiz o kadar pis boğaz değil, bir de herhangi bir yeri uzamıyor**..

Panasonic Servis İzmir

selam çakmalar değil de gönül titretmeler not edilse yeri var. ismail'in çıkmaması bir yandan, leyla başlı başına... ulan acaba hangimizin beyninde öyle bir kurşun yok. o kurşunu sıkanların bile çıkarmak istediği ama çıkmayan, kabullenip yaşamaya devam ettiğimiz.

25.bölüm fragmanından anladığım kadarıyla evleniyorlar mı?ayrıca irdal abi çenen çekilsin,hem çok uyuz hem aşırı komik nasıl oluyor bu?
Panasonic Servis İzmir
24. bölüm itibariyle farkettim ki ben mecnun ve yavuz'un düetlerini çok özlemişim valla! valalalaradim valla!
ayrıca 25. bölümde düğün olacaksa mekân hazır:

güzel diziymiş. hatta haaaarika diziymiş yaa. oyunculuklar mükemmel, sahneler çok başarılı. komik ve yerinde duygusal. çok samimi, çok içten geliyor izledikçe. kalite kokuyor bence. yoksa ben mi abartıyorum? abartmıyorum ama bence.. farklı bir güldürü anlayışı, türk dizilerinde görmeye alışık olmadığımız bir konsept ve konular bütünü.. izlemiyordum, ama başlıycam. güzel diziymiş yaa. yeni farkettim. apptal kafam.

10 Nisan 2012 Salı

Toshiba Servis İzmir

en son ne zaman şöyle ağız dolusu bir kahkaha attım diye düşünürken beynim veri tabanında böyle bir bilgiye ulaşılamadı diye mesaj attı az önce. nasıl olur tekrar kontrol et dedim yine olumsuz cevap geldi. hımm demek ki ben mutluluktan değil acılardan besleniyormuşum nice zamandır. bir nevi mazoşistlik yani. aynı zamanda benjamin diye biri var yanıımda sürekli müdahale ediyor seninle konuşmama. her işime burnunu sokuyor kereta. hayat ne garip değil mi vapurlar falan.
Toshiba Servis İzmir
kravatımı her gün istemsiz olarak yamuk takıyorum. genelde iş yerime geldiğimde ayna karşısında fark edip düzeltiyorum. çok da takılmazdım bu duruma ama bugün çok koydu be sözlük. artık sabah evden çıkarken kravatımı düzeltecek birine ihtiyacım olduğunu anladım.

şu ekşibition'a üstsüz resmimi koyup altına da banka hesap numaramı yazsam; duyarlı sözlük yazarları beni ihya eder yemin ediyorum. ölüyom sıskalıktan ahmet maranki'ye gitçem sonunda.

İzmir Vestel Servis

çok değişik biriyim. acayip huylarım, çok kesin sınırlarım var. birkaç örnek vermek gerekirse:

-eski savaş silahlarına olan merakım ve koleksiyonum insanları korkutuyor bazen (beni yeni tanıyanları). bazen de bu huyumu yüzyıllardır bilen insanlar "neden kılıç, balta, bıçak vb. biriktiriyorsun?" gibi saçma sorular soruyor ve o kişinin yakınlık derecesine göre verdiğim cevap değişiyor. bir gün bunu soran birine " biri böyle saçma bir şey sorarsa önce götüne sonra boğazına sokmak için" demiştim. ama haketmişti.

-insanların bana iyi bildiğim bir konuda ders/öğüt vermeye çalışmasını veya ahkam kesmesini kaldıramıyorum. birazcık sussun diye müsaade ettikten sonra çok ağır konuşuyorum. üzülüyorlar.

-çok sevdiğim insanlar kafayı bulup saçmalayınca bir anlık soğuyorum onlardan. en yakınımdakiler dahil. çünkü anlayamıyorum bu kadar kendini kaybetmeyi. bende içiyorum ne içiliyorsa en az herkes kadar ancak haddimi ve sınırımı biliyorum her seferinde. tahmin edeceğiniz üzere tüm güzelleri* toplamak bana kalıyor. içip saçmalayan bana uzak veya sevmediğim biriyse şov başlıyor. laf sokarak ağlatmalardan/ortamı terk ettirmelerden tutun da, hoşlandığı kızın yada sevgilisinin yanında rezil ettiğim için yumruk yumruğa kavgaya kadar gidiyor.

-genelde sakin biri olmama rağmen bazı durumlarda şiddetin sorun çözümünde en etkili ve kaçınılmaz yöntem olduğuna inanıyorum.

-trafikte sorumsuz,öküz ve aptal insanlardan nefret ediyorum. çok sinirleniyorum. en çok da kırmızı ışıkta geçen yayalara çünkü bir kaza durumunda araç şöförü ışık kendisine yeşilken geçmiş ve hız sınırını aşmamışsa dahi sıkıntı yaşıyor.
İzmir Vestel Servis
-aşırı yaşayan insanlar bana hep bi itici, hep bi yapmacık geliyor. bir gün sosyoloji hocamı çok kötü göt etmiştim bu yüzden. şöyle ki: hoca dersi anlatamamaktadır. kırık dökük ingilizcesi, en az o kadar kötü türkçesiyle dersi ingilizce anlatmakta bu esnada çok takıldığı yerlerde türkçe ye geçmektedir. ve türkçe kurduğu cümlelerde dahi "ığğğğğ"lamalar yaşadığı için anlattığından bir bok anlanmaz. ders zaten kolaydır sosyolojiye giriş vs. akımların konuşulduğu bir derste hocam sınıfa sordu: "sizce işkence olmalı mıdır, olmamalı mıdır?" küçük sevgi pıtırcığı hümanist arkadaşlarım "kesinlikle hayır, olamaz!" haykırışlarıyla sınıfı yıkarlarken sıra bana gelince "değişir" dedim. hocam "nasıl değişir? olmaz öyle şey, kesinlikle olmamalıdır." diye diretince açıklayayım dedim. "hocam şimdi bir terörist yakalanıyor ve şehrin bir yada birkaç yerine zaman ayarlı bomba bırakmış. bu adam konuşmaz ve bombaların yerini söylemezse bir sürü insan ölecek. kendi haliyle konuşacak bi durum da yok çünkü adam o kadar insanı kadın, çocuk, yaşlı demeden öldürmeyi göze almış. bu tarz durumlarda meşru olmalı çünkü o kadar insanın ölüp,yaralanıp, sakat kalmasındansa bir terörist bombacının işkence görmesi çok daha mantıklı." diyince cevab veremedi

Demirdöküm Servisleri İzmir

uzun zamandır bu kadar yorulmamıştım resmen yıllardır şu yorgunluktan geberme durumunu unutmuşum. hoca sağolsun canımı çıkardı. barfiks bile çektirdi... pilates topundan düşmem haricinde, her şey güzeldi tabi bir de 2 cm uzadığımı öğrendim 1.61 olmuşum insanın içinden amerlikan filmlerinde olduğu gibi havaya zıplayıp, kolunu kendine doğru çekerken 'yes!'' diye haykırmak geliyor. bir de 2 kilogramlık dambıldan nolcak yea dememek lazımmış sekizinciden sonra gücüm yetmedi öyle titreyen kollarla kaldım hoca kurtardı yoksa allah muhafaza o dambılın altında kalıp ölebilirdim, belki yani.
Demirdöküm Servisleri İzmir
geçenlerde kafam ciddi güzelken öyle bir itirafta bulundum ki.. o anki durumuma rağmen ayıldım, kendime geldim, utandım ve sildim. ilk fırsatta içip yine girmeyi planlıyorum. öyle..

Vestel Servis İzmir

vay arkadaş! ne sardım buna ben be, günlerdir hiçbişi yapmadan silsile halinde bu diziyi izliyorum, çok enteresan bi durumu var güldürmeden güldüyor bu dizi çok gülüyosun ama içinden gülüyosun, güzel gülüyosun ama sonuçta.. izleyecek komik bişiler arayanlara şiddetle tavsiye ederim.

20. bölüm fragmanının son saniyesinde leyla'nın mecnun'a "gitme, kal demeni bekledim" diyip banktan kalkıp gitmesiyle "kaybedenler kulübü"ne inceden bir gönderme mi yapılmak istenmiş acaba, diye düşündürttü. hep beraber bekliyip görüciiiz.
Vestel Servis İzmir
löö erdahl, 20. bölümde `jesus quintana` olmuş. adamım benim. yoo yoo hemen helecanlanma, selam filan çakmamış bizzat kendisi olmuş. löö erdahl selam çakmaz.
büyük iskender'in yanındaki çocuklara taktığı isimlerin bazıları yazılmış bazıları yazılmamış o yazılmamışlardan bir kuple;
kayzer, soze gidin bi büyük mahalle turu atın.
esra, ceyda neden ben çıkınca peşimden gelmiyorsunuz.

ayrıca bu isim takmalar ayrılsak da beraberiz'deki mafya babasının ve de bir demet tiyatrodaki midyat seyfo ikilisini andırmıyor değil

9 Nisan 2012 Pazartesi

Klima Servisleri İzmir

abartısız bu dizyi haftada üç defa izliyorum, bir yayında ikincisi internetten üçüncüsü ise eşe dosta göstermek için tekrar internette, birde bonus olarak bazı geceler trt de denk gelirsem, hiç böyle yapmazdım halbuki fakat neşe kaynağım ...
birde cezmi ersöz olayı çok güzel oldu yıllardır içimdeki ukte doldurulmuş gibi oldu, ayrıca anne'nin poşete attığı düğüm vakası ve bayburtlu benjemin olayıyla gözümden yaş getirmiştir...
behzat ç. delisi olduğumdan bir dizi bana yeter diyerek hiç izlememiştim bu diziyi. sonra behzatımız gözbebeğimiz sezon finali yapınca dedim bi de buna bakalım. zaten daha önce bi ortak bölüm muhabbetinde, o hırsız tipli elemanın kafa arabanın dışındayken sol yap gel demesi ile nefesim kesilmişti.
şimdi indire indire 11. bölüme kadar geldim. bu gece tamamlayıp başlıyorum izlemeye. içimde ukte kalmasın.
ayrıca arayıp da bulamayanlar olursa yardımcı oluruz. *baştaki piknikte mecnun'un leyla'ya "yaa yerim ben sandiviçinii yaa"
Klima Servisleri İzmir
zeynep'in yavuz2a festival filmlerine laf söyletmemesi
ismail ağbi'nin erdal bakkal'a "ağzın çyüzün ekşisin erdal abii ve ağzın çeksin emi"
leyla'nın ailesine "hafızam gitti ya ondan sonra dosya kurtaılamadı benim"
erdal abi'nin hile hurda yaparken süt dalaveresini kendine has tarzıyla ismail'e annatması
iskender'in büyük, güzel ve lüks bir araba modelinin itilmesi uygun olan şeklinde seçmesi

işte bunlar için kahkaha atarak izliyor ve seviyorum bu diziyi.
ama leyla'nın mecnun'la bitbirimizi seviyoruz demesi, mecnun'un annenanne yatağı benzetmesi, iskender'in aşkın tarifini yapması ve yavuz'un beğenilmeme korkusu da bir parça hüzün katmıştır içlerimize. bakalım dedenin akıbeti noolucak? nemişş??

Arçelik Servis Bornova

türk televizyon tarihinin gpa'sını yükselten dizidir.

sayesinde daha önce bu kadar eğlenceli ve kaliteli bir türk dizisi izlemediğim için önce bir süre kendime gelemesem de, kısa süreli şok ve mutluluktan sonra dizinin "hayran" kontenjanına girmiş bulunmaktayım.
Arçelik Servis Bornova
en küçük ayrıntılarına kadar özenle çalışıldığı görülen on numero beş yıldız bir dizidir. 17.bölümde ismail abi şekerpare yengemizle buluştuğu sahnede elini kolunu koyacak yer bulamadı ya, elim kolum bana şu an fazla geliyor dedi ya (ki çoğumuz yaşamışızdır bu durumu) bir kez daha anladım ki çocuklar duymasın, nuri vb. sürrealist dizilerin fink attığı tv çölümüzde l&m bir vahadan fazlasıdır. milletin dilini konuşan, milleti aptal yerine koymayan burak aksak kardeşim rabbim kalemine kuvvet versin. onur abi'ye diyecek bir şey yok zaten. güzel abim kocelisin sen bizim canımız...

Arçelik İzmir Servis

behzat ç. ile gönderme konusunda yarışır oldu, trt'de böyle şeyler görmek çok sevindirici. mecnun'un yalnız parka alınmaması, sex on the bus vb. çok yerindeydi. bu hafta güldürmesinden çok raif efendi mecnun'un halleri, ismail abi'nin ağlaması üzdü resmen. yine de içten içe erdal bakkal yüzümü güldürdü. neyimiz kaldı be sefer tasımızdan başka.

bu arada iki şey söyleyeceğim, hafif spoilerlı;
Arçelik İzmir Servis
ismail abi zaman makinesinin arkasından kaynayan su döküyordu ya, tümbüldek suyu mu bu dedi, kaplıcaları varmış falan ama izmit'te de var bu. onur ünlü izmitli olduğu için ben onu izmit'teki olarak kabul ediyorum :)

ezgi asaroğlu'nun güzelliği hepimizi mecnun edecek boyutlara geldi, gözlük takması çok yerinde olmuş, bir de yeşil yeşil baksaydı mecnun'dan dayağı yerdik.

ekleme: 14. bölüm fragmanı şimdi gördüm leyla yine gözlüklü, noldu acaba, hasta falan mı, kesin nazar...

İzmir Bosch Servisleri

allah'ım bu ne kadar güzel diziymiş ya böyle..
ne kadar mutluyum şu an.. yemin ediyorum ilaç gibi, antidepresan gibi geldi ya bana bu dizi..

ismail abi sen ne kadar tatlı bir adamsın.. bal ne ki börek ne ki, çilek ne ki, reçel ne ki.. tanımlayabilecek kelime bulamıyorum.. bir karakter bu kadar tatlı olur allah'ım.. senin o gözyaşlarını yerim ben.. nasıl güzel ağladı ya.. nasıl güzel, çocuk gibi..
İzmir Bosch Servisleri
fake to the future bölümü efsane olmuş.. adeta bir behzat ç. 30. bölüm

mecnun'un 2023'teki hali, kürk mantolu madonna'daki raif efendi olmamış mı?.. ahaha aynen maria'dan ayrıldıktan sonraki memur raif efendi.. hastası oldum dizinin hastası..

ankara'nın en güzel yanı... çotankkk.. ahahah yörü git, in lan arabadan!!!
odakule, odakule, odakule ahahahah.. ismail abi ölürüm ben sana..

Arçelik İzmir Servisleri

reklam almıyor olması aslında beni yaralayan ve düşüncelere gark ettiren dizi. şen yuva vardı güldüğümüz ki gerçi bu bambaşka bir dizi, yamulmuyorsam kötü bir şey reklam almaması, bitmesini hiç istemem, akp vaatte bulunsun 'leyla ile mecnun'da hedef 2023' veririm, o derece. seviyorum lan vallahi de billahi de seviyorum. saçmalıkları, boş diyalogları beni yarım saat güldürebiliyor ve bitmesin lan!
Arçelik İzmir Servisleri
bu arada ismail abi gerçek olsa ya la.

8 Nisan 2012 Pazar

Balkon Mobilyaları

çevremde herkese tavsiye etmekle kalmayıp resmen propogandasını yaptığım, yayınlandığı gün akşam o saatte televizyon karşısında olmak için kendimi programladığım muhteşem yapım.

ulan öyle bi psikopata bağladım, öyle bi sevdim ki bu diziyi sırf reytingleri düşmesin diye televizyondan izliyorum ve yayınlandıkdan ertesi gün o bölümü internetten indirip tekrar izliyorum. olurda trt de tekrarına denk gelirsem yine izliyorum. kaldı ki ev ahalisi olarak televizyonumuzda reyting ölçme cihazımı dersiniz aletimi ondan da yok ama bağlanmışım arkadaş bu diziye.
Balkon Mobilyaları
sevdiğim herşey gibi sende bitme. hatta mümkünse yaz sezonunu da girme. yada herkes çıksın tatile sadece ismail abi kalsın. o limanda geçen gemilere el sallasa arada saçma sapan bişeyler söylese onu bile izlerim.

sırf bu dizi için çocuk sahibi olasım var sanki. olurda birgün yayından kalkarsa üşünmeden ankaraya trt binasının önüne gidip "çocuğumu keserim ulan" demek için.

Mutfak Fayans Modelleri

oyuncularini behzat c'de izleyince figurasyonu elestirenlerin agzina kureklen vurasi geldi heralde yapimcilarin sanmistim ama sonra sozlukten ogrendim meger baska dizinin oyunculariymis, e haliyle behzat c'de izleyip yerlere yattigim abzurd espirilerin devami oldugunu ogrenince de gun be gun izlemeye basladim. son bolumu de dun izleyince tuh ulan bu da bitti dedim ama yeni bolumun bu aksam oldugunu duyunca cok sevindirik oldum. trt'yi de halil ibrahim sofrasi icin cok takdir etmistim ama bu bambaska bi diziymis, helal olsun dedirtti. ayrica gondermeyi seven yazarlari gonderme manyagi yapmistir tahmin ediyorum. gereksiz bipleri, korkak elestirileri felan olsa da cok basarili, cok eglenceli, cok komik, cok abzurd. izleyin izlettirin ulan.
Mutfak Fayans Modelleri
klip muhteşem olmuş muhteşem.laba laba lap lap laps bölümünde ismail abi o kadar içten lapss diyorki yarıldım gülmekten.trt 1 heralde baktı bu dizinin izleyeni çok olur çarşambaya göre nispeten daha boş bir zamana taşıdıki izlenilirliği artsın.bu arada burdan sözlüğe sevgilerimi sunuyorum burdan öğrenmesem bugüne alındığını göte geliyordum az daha.

H&M 2011/2012 Kış Koleksiyonu

bu kıza kadar klibi yüzünden deli gibi erik aratandır. öyle böyle değil nasıl canım çekti anlatamam saatlerdir arıyorum iş yeri yakınlarında bakmadığım market kalmadı. eve giderken daha kapsamlı bir arama yapacağım ant içtim akşam yeni bölümü erikle kafa bulurken izleyeceğim.

oyuncuların bazen kafasına göre oynadığını tahmin ettiğim pek güzel dizi. zira aşağıdaki sahneyi mecnunun bakış açısından hayalinde canlandırıp repliğini senaryoya yazan senaristten allaha sığınırım.
H&M 2011/2012 Kış Koleksiyonu
16. bölümde 16.dk nın sonuna doğru ilk laboratuar sahnesinden hemen önce mecnunun elini tutmak için eğilen leylanın verdiği dekolte, (tahminen) doğaçlama olarak mecnuna şu tepkiyi verdirmiştir.

-hey maşşallah o neymiş öyle yayeni klibinde gördüğümüz ve tahminen ismail abi'nin sevdiceği olacak hatun "olacak o kadar" da hep evin kızını oynayan kişi ise çok sevinicem. çok seviyordum ben onu. yoktu piyasa da ne vakittir.

edit: yok o değilmiş. melekler korusun'da ki çılgın hatunmuş.

Uzun Çizme Modası

nasıl bıkmıştım sol frame'den, seçim seçim seçim. he yüzde 30'u geçsek bıkmazdım tabii o da bir gerçek. ama tam da sözlükte takılmak bile canım çekmiyorken bir baktım bizim diziye dolu entry var, çok korktum iktidara laf çkıyor diye kaldırdılar falan diye*. sonra bir baktım ki klip yapmışlar, hem de ne klip bin kere izle sıkılmazsın. bir de üstüne öğrendim ki yeni bölüm bugünmüş, al sana kaymaklı ekmek kadıyıfı. bir insan hayattan başka ne ister ki...
Uzun Çizme Modası
yalnız belirtmek istiyorum bence erikler otu temsil ediyor düz mantık, hem orijinal kliple paralel olması için, hem de bizim 2 erkeğin kafaları pek öyle tekila kafasına benzemiyor bildiğin anlamsız sırıtıyorlar pardesün nerde, kim?, falan derken. ayrıca bizim mahallelinin tekilayla ne işi olsun allasen, rakı şarap bira dururken.

Derya Baykal Örgü Modelleri

soz konusu super klipte daha onceki incirle raki, uzumle sarap benzetmelerinden sonra erik ile tekila benzetmesi yapan uber dizi.. zira erigin oldugu sepette limon ve tuz bulunmakta olup, eksi eriklerle bir guzel kafayi bulmuslardir..

şu ana kadar 2 bölümünün birer kısmını seyrettim (biri klonlu bölüm biri ingiliz düğünlü bölüm) ve sevdim bu diziyi* şimdi de son klibini görünce daha da bi sevdim. en kısa zamanda indirip izlemeye başlamalıyım
Derya Baykal Örgü Modelleri
aralıksız kaç kere dinledim ve dinlemeye devam ederim bilmediğim derecede güzel bir klip yapmışlar. sizi bu dünyaya getiren annelere babalara şükranlarımı sunuyorum.

5 Nisan 2012 Perşembe

Arçelik Esenşehir Servisi

şu an çalıştığım yerde geçen on yıla yakın iş hayatımda bugüne kadar yaşamadığım bir dalgınlık yaşadım.. (kendime ders olsun diye kişisel tarihime not..)

bugün müdür ile ciddi büyüklükte bir işin yetişip yetişmeyeceğini konuşurken, bu ay için işlemlerin girişinin son gününün dün olduğunu fark ettik. oysa biz haftaya zannediyorduk. bu aya ait işlemlerin %90'ı hazırlanmış ama girilmemiş. son günde girilmeyen işlerin ödemesi, bir dahaki aya yapılıyor..
Arçelik Esenşehir Servisi
bunu fark ettiğimiz anda gözlerim karardı, başıma tonlarca ağırlık çöktü.. bu sırada saat 14.30'du hemen merkezdeki ilgili kişiyi arayıp durumu izah ettim.. ve bir mucize olarak saat 16.00'ya kadar yapabildiğimi girmemi söyledi... o andan itibaren zaman koşturarak akmaya benim hareketlerim için ağır çekim olmaya başladı...

saat 16.00 olduğunda ben hala işlerin %30'unu girememiştim.. bir dahaki aya kaldı.. ödemeleri.
girişini yapamadığım işlerin büyük tutarlı işler olup olmadığına bakamadım hala, üzüntüden...
neyse artık.. sağlık olsun.. "son günü dündü, girseydiniz" diyerek hiç birini kabul de etmeyebilirlerdi diyerek teselli buluyorum.. ama ne büyük stresmiş kardeşim bu ya... hala mideme kramplar giriyor, başım zonkluyor, gözyaşlarım kurudu sinirden...

Eca Kombi Servis Merkezi Ankara

bir erkek olarak kedileri acayip derecede seviyorum be sözlük. ne kadar sinirli olsamda bir kediyi kucaklayıp sevdiğimde bütün sinirim stresim gidiyor. karşıma alıp gözlerine bakıyorum onların, sonra biraz konuşuyorum sonrada 'miyav' diyip kafa sallamalarını izliyorum ve bunları yaparken çok büyük bir keyif alıyorum. oyyy yerim ben onları yerim.
Eca Kombi Servis Merkezi Ankara
çok zordayım sözlük. bütün tersanelerimiz işgal altında, poker oynayamıyoruz. ezel gibi hissediyorum kendimi. devlet her şeyimize el koydu. insanlık öldü mü lan ? yok mu bir yardımsever ?

Çankaya Ferroli Kombi Servisi

çocukları sevmiyorum sözlük...bana mı denk geliyor bilmez ya da benim çocukluğumla mı alakalı ama sevmiyorum arkadaş...etrafta bağırıp çağıran,annesine babasına aşırı şımaran çocukları görünce ağzını burnunu kırasım geliyor.hele akraba ıvır zıvır çocuklarında üçü beşi bir araya gelmiyor mu..üstelik bir de beni sempati kumkuması belirleyip benim kucağıma vermiyorlar mı kafayı yiyecek gibi oluyorum ama mal mal agucuk yapıyorum...bir gün çocuk sahibi olmaktan çok korkuyorum.
Çankaya Ferroli Kombi Servisi

Zeytinburnu Buzdolabı Servisi

annemi sevmiyorum.

beni kendi gibi yetiştirmesinden, kendi fikirlerini tamamen kişisel yargılarını bana işlemesinden nefret ediyorum. tüm bunları aklım başıma gelince farketmemden de nefret ediyorum.

"ben böyle bir insan olmak istemiyorum" anne.

babam gibi aslında eğlenceli ama sorumsuz bir adamla evlendiği (dedem tarafından evlendirildiği) için, hep onun arkasını topladığı için, sırf kız çocuğum var diye işi gücü olmasına rağmen boşanmadığı için (nankör müyüm?), kızı evlenip gitmesine rağmen hala boşanmadığı için, tüm gerçekleştiremediği, elde edemediği, kendi hayal ettiği şeyleri bana uygulamaya çalıştığı için, "ben anneyim böyle olsun isterim, bunu da demeye hakkım var" gibilerinden kaprislerle dolu olduğu ve beni zor durumda bıraktığı için, koca kadın olduğu halde çocuk gibi kin tuttuğu ve surat astığı için,
Zeytinburnu Buzdolabı Servisi

şu yaban ellerde "arkamda annem var, ailem var" hissiyatını yaşatmadığı için, eşimin ailesini daha yakın bulduğum için, her telefon çalışında "yine olumsuz bişeyler mi var, canım mı sıkılacak acaba" diye meraklandığım için,

seni özlemiyorum anne. yanına geldiğimde ikinci gün sıkılıyorum, ruhum daralıyor, rahat edemiyorum.

ama bunların hiçbirini söyleyemiyorum, zira kendimi sana borçluyum.

babamdan bahsetmicem.

Sarıyer Bosch Servisi

dolmuş kuyruğuna girerken doğru kuyruğa girip girmediğimi teyit etmek için sıranın sonunda bekleyen kişiye "pardon bu üsküdar mı" demeye çekiniyorum. doğru olmasını umarak giriyorum sıraya. ola ki yanlışsa da bir yan taraftakine giriyorum baştan.
Sarıyer Bosch Servisi
bu süreçte en sevmediğim şey, ben son adamken birisinin bana gelip "pardon bu üsküdar sırası mı" diye sorması o zaman çünkü benim de önümdekine sormam gerekiyor ya... kardeşim ben yanlış sıraya girme pahasına önümdeki ile konuşmamışım. senin için mi soracağım yani? tabii ki sormayacağım. gözlerimi "evet" şeklinde kırpıp önüme döner ve gerçekten de üsküdar sırasında olduğumu umarım. sıra bize gelene kadar inceden bir panik yaşarım. çünkü eğer yanlış sıradaysak, o arkamdaki kişiyi de yok yere bekletiyorum demektir. bir kere oldu. bağlarbaşı dolmuşu sırasındaymışız meğer. bana "üsküdar mı" diye soran adam bana kızdı. ben ona bakmıyorum ama o bana bakıyor en sitemkar haliyle. biliyorum da, yanlış adama sordun birader diyemiyorum.

diyememek üzerine kurulu bir sistem bu abicim, kusura bakmayasın..

4 Nisan 2012 Çarşamba

Mutfak Dolapları

en iyi yaptığım şey susmaktır.. içinde, anlamlı-anlamsız milyarlarca duyguyu ve kelimeyi barındırır..
-kaç gündür anneme para göndermiyorum bilinçli olarak..
-cüzdanda para taşıyanlardan iğreniyorum..
-dişlerini fırçalamayanların ise dişlerini kırmak..
-bir kadın ter kokmamalı..
-bir erkek ise ayrılık yaşadığında onurlu davranmalı.. yani sadece ve sadece "susmalı.."
-asalet unutlup giden tek duygu oldu..
-oysa, binilen taksideki taksimetreye bakmamak bile başlı başına bir asalettir..

***

-sigarayı bırakmayı düşünüyorum aylardır.. günde en aşağı bir paket içerken hem de..
-nefesim kesiliyor çok mutsuız olduğum anlarda..
-armin van buuren dinlediğim zaman dünyanın dışına çıkıyorum..
-müslüm gürses dinlediğim zaman ise hayatın santra noktasında ben varım..
-içim acıdığında rakının kokusu gelir burnuma.. yan odamda bir çilingir sofrası kurulup da birileri rakı içtiğinden değil, ne bileyim, mutsuzluğun içkisi olarak rakıyı tescillediğimden olsa gerek..
Mutfak Dolapları
-bir insanın varoluşunu tamalaması için başka bir insan gerekiyorsa eğer, her birimiz eksik gideceğiz öbür tarafa.. hep eksik yaşayıp da eksik kaldığımız gibi..
-geniş bir yatakta yatmak güzel rüyalar görmeye yetmiyor..
-çok iyi bir insan olmak da mutlu olmaya..
-iki sevgilinin kim daha çok seviyor diye kıysalama yapmasından daha iğrenç ve adice ne olabilir?
-internet çok büyük bir tehlike ikili ilişkiler için..
-aşka inanmıyormuş insanlar.. öyle bağırıyorlar her yerde.. özellikle de kuyruk acıları olduğunda.. oysa dizileri gerçek belleyip de hayatlarını ona göre adapte ediyorlar..
-masallara da kimse inanmıyor artık..
-birileri masallara inanmalı ama.. yoksa "gerçek" manasız kalır..

Duvar Stickerları

-ilk cinsel deneyimini ballandıra ballandıra anlatan erkeklerden olamadığım içindir ki öylece başladığı yerde bitti kadınlarla olan strateji oyunlarım..
-oysa hep daha kutsal görmüştüm bir kadının, bir erkekten.. meğerse onların dediği gibi; hiç kimsenin hiç kimseden farkı yokmuş..
-matematikten nefret ederim.. zekamı analitik bilgiye değil de düşünceye dayalı bilgiye yönlendirmek istediğimden olabilir..
-lise 1'deyken matematiğim 1 gelmişti. ve ben onu kurşun kalemle 4 yapıp aileme yedirmiştim.. bu benim evrakta ilk sahteciliğimdir.. gerisi gelmedi..
-kadın öğretmenlerinin arkasına geçip de bin bir türlü cinsel rezillik yapan arkadaşlarımdan iğrendim hep..
-köpek siken adamlar tanıdım ben.. buzdolabundaki piliçi ısıtıp da beceren, sonrasında da annesinin pişirip akşam yemeğinde servis yaptığı ucubeler..
-kalbinin üzerine kezzap döküp de acıya ne kadar dayanabileceğini deneyen gerizekalılar..
-tanıdım insanların hepsini.. hiç kimsenin bir sürprizi yok aslında.. benim olmadığı gibi..
-öfke kontrol eidlebilen bir duygu olsaydı yine öfke olur muydu acaba?
-yorgunum..
-yorgunluğum yaşamaktan değil ama.. yaşamamaktan.. daha doğrusu yaşayamamaktan.. ne yapabilirim ki bu konuda.. bir filmi tek başıma izlediğimde mısırımı bile bitiremiyorum.. çok sevdiğim bir şarkı keşfettiğimde saatlerce dinledikten sonra birilerine dinletmekten kendimi alıkoyamıyorum.. ya da muhteşem bir film izlediğimde..
-nedir bu insan bağımlılığım?
-gerçekten değerli misiniz? nedir ederiniz? kaç karatsınız her biriniz?
-kabem bir kadın olur aşık olduğumda.. onun egodan ve bencillikten oluşan filleri geç kalmazlar ama yakıp yıkmaya gelmeye.. benim tanrım olmadığından, olsa da beni çok önceleri unuttuğundan, ebabil kuşlarım uçmaz..
Duvar Stickerları
-boğazına bıçak dayanımış, tanrı'nın asaleti yerine babasının erkekliğini bekleyen bir peygamber adayıyım ben..
-kessenize beni..
-kanım akarsa namerdim..
-kurudum gittim..
-iç organlarım söküldü yerlerinden..
-otuz yaşında emekler mi insan? ensesinden tutulup da yerlerde sürüklenmiş bir insan gölgesiyim sanki..
-hayata ve kavramlara bardağın boş tarafından bakmıyorum ben.. sadece bardağım küçük.. oysa çok susadım..
-ve sustum..

Abajur Modelleri

-yazmadığım zamanlar kendimle konuşuyorum sürekli. bir uğultu zihnimde.. duvarlar üstüme üstüme geliyor.. ve hep "sol" tarafım ağrıyor..
-solak olduğumdan olsa gerek, sağlara göre adapte edilmeye çalışılan şu hayat ters geliyor bana..
-kredi kartı mağduru olduğu için intihar eden insanların sayısı ne kadar az artık..
-cinnet geçirip de birilerini öldürdükten sonra kendini öldüren insanların sayısı peki?
-beraber dönülmez bir aşkın uçurumundan aşağı atlayanlar?
-artık kimse ölümü ölümüne arzulamıyor demek ki..
-çok mu güzel hayat gerçekten? merak ediyorum bunu..
-ellerim soyuluyor aylardır..
-içim yanıyor yıllardır..
-başım dönüyor gecelerdir..
-her güne yeni bir mucize ümidiyle başlıyorum günlerdir..
-küçükken anneme anlatırdım rüyalarımı.. artık büyüdüm.. ve rüyalarım kayboldu..
-özleyebileceğim, anımsadığımda gülümseyebileceğim tek bir canlı yok..
-belki ben de yokumdur.. hiç kimsenin olmadığı gibi..
-ağzında jilet çevirip de milleti korkutmaya çalışan liseli ergenler gibi yüreğim.. ben çevirmeye çalıştıkça içimi kesiyor.. dilim kan revan içinde kalıyor.. ve ben yutuyorum kanımı..
-beni kan tutar.. kendi kanım ama..
-insanların bedenlerine iğnelerle dövme çizdiğimde huzur buluyorum.. sırf tanrı'nın yaratmış olduğunu eksik bulup da bana geldikleri, ve bu eksikliği benim tamamlamamı istedikleri için.. öyle yorumluyorum ben bu durumu..
-telefonum susuyor..

Abajur Modelleri

-televizyonum susuyor..
-bilgisayarım susuyor..
-kitaplarım..
-dvdlerim..
-sus-pus oynuyorum kendimce..
-boğazımda kocaman kocaman cümlelerle yaşıyorum ben.. bu yüzden şiş bademciklerim..
-isminin gerçekliğinden bile emin olmadığım hayatlara sürtünerek geçiyor hayatım.. varlığım; kerkilmeden ibaret..
-pantolon üzerinden bir sürtünme yaşadığım..

Örgü Kazak Modelleri

tek başıma içmeyi çok seviyorum. ortamda sürekli birilerinin dediklerini dinlemekten, aptal esprilere alkolle karışık gülümsemekten nefret ediyorum. kendi başıma içkimi içerken sevdiğim müzikleri dinlemenin verdiği hazzı toplu halde içilmeye gidilen yerlerde bulamıyorum ama yine de ısrar edilince gidiyorum. sonra da "içince susan ketum biri" olmakla suçlanıyorum. konuşmak zorunda bırakılıyorum. bu durumdan da nefret ediyorum ama yapmayınca asosyallikle suçlanıyorum. kerhen yapıyorum.
Örgü Kazak Modelleri
-içimde depremler meydana geliyor.. sanki yeryüzü ayaklarımın altından kayıp, gökyüzüme üzerime kapanıyor..
-nedensiz bir şiddet bu kendime çektirdiğim.. nedeni nedir ya da ne değildir, hiçbir fikrim yok..
-yaz mevsiminden nefret ediyorum, her ne kadar yaptığım işten dolayı kazandığım paranın yüzde doksanını yazın kazansam da..
-paraya indirgenmiş bir varoluşta nasıl varolabiliriz ki biz?
-sürekli belim üşüyor.. mevsim farketmeksizin..
-ardımsıra hayatımla ilgili bıraktığım birer ipucunu anımsatıyor yazdıklarım.. demek ki çok önceleri işlenmiş bir cinayet hayatım.. faili meçhul de değil.. suçlu aranızda.. her hangi biriniz olabilirsiniz.. ya da ben kendimi öldürüp cinayeti süsü vermişimdir.. kim bilebilir..

Yatak Odası Takımı

bugün arjantin yunanistan maçından yatan kupon üzerine dönen tartışmalardan baydım. iki tane güzel adam birbirine giriyordu az kalsın.
Yatak Odası Takımı
+olm son anda biri 0 yazdırdı buna. ben arjantine yazmıştım.
-kim abi ne alakası var, ben yazdırmadım?
+olm içinizden biri dedi ya. arjantin kasmaz dedi.
-ben hatırlamıyorum öyle bişey amına koyim. kim dedi?

ben dedim. arjantin kasmaz dedim. ki kasmadı. yedeklerle oynadı. tabii higuyan'le tevez as, aguyaro'yla milito yedek. yedek takımla çıktı arjantin. dinlemiyosunuz ömer üründül'ü, geriyosunuz ortamı.

Üsküdar Kombi Servisi

o da olur her şey olur teyzelerinden olmak istiyorum bazen. bir teyzenin yada amcanın yüzüne bakıp hikayeler yazmak istiyorum
yüzündeki çizgiler üzerine. masalların gerçek olmadığını bilirken, masal tadında hayatlarımız olsun istiyorum. istek tabi bunlar istemenin sonu yok :)

Üsküdar Kombi Servisi

ev sahibiyle fena kapistiktan sonra evden cikmaya karar verdik. ev arkadasimla beraber geri donusu olmayan seyler soyledik adama. o da bize soyledi tabii ki. fakat gel gelelim bu ay zikseler cikamayiz evden. planimiz tutmadi, yani hesaplar alt ust oldu. en az bir ay daha bu evdeyiz mecburen. biz duracagiz da, ev sahibi oturtur mu onu bilmiyorum.

Bakırköy Klima Servisi

iç karartan onca yazım var ya hiç biri ayrılık acısı çeken bir ergenin hezeyanları değil.
öyle sanılıyor gibi geliyor, kimse anlamıyor beni gibi geliyor.

var bi derdim ama nedir bilmiyorum. bütün sorun burada başlıyor zaten, tek bildiğim şu ki derdim nedir? bilmiyorum.
Bakırköy Klima Servisi
sıyırdım sanırım , başardım evet, bunu yapmayı başardım.
26 yasinda saglikli(!), dag gibi delikanliyim. rusya'da yasiyorum, inanilmaz guzel bir kiz arkadasim var ve cok stresli ve uzun calisma saatlerim oldugundan iktidarsizlik problemi yasiyorum.

sut kazanina dusmus laktoz intolaransina sahip kedi misali yalaniyorum.

İzmir Klima Servisi

bazen ufak şeylere çok önem verebiliyorum, mesela toka. bir arkadaşım toka istedi, ben de öküzlük yapmayıp o an yanımda olan sevdiğim tokalarımdan birini verdim ve eklemekten kaçınmadım* "kaybetme ha." diye. içime doğmuş, kaybetti. ulan sinir oldum, kızdım ciddi ciddi. bi de anlamıyor gerçekten sinirlendiğimi peeh. o tokayı pek severdim sözlük.
edit: bulmuş ama hala alamadım.
edit2: tokama kavuştum mutluyum.
İzmir Klima Servisi
- çalışırken kulağımın arkasına kalem koymaya bayılıyorum. sadece sağ kulağıma ama. konsantrasyon isteyen işler yaptığım zaman ciddi manada katkısını hissediyorum. (marangoz, mobilyacı, perdeci vs. değilim. ofisboyum.)

Daha.net

- ellerimde kronik titreme var. beyinde sorun olabileceği söyleniyor. tırstığım için kontrole gidemiyorum.

- mükemmel olmadığım halde her şeyin mükemmel olmasını istiyorum, olmuyor.

- giyime çok önem veriyorum ama ne kadar iyi ürün alırsam alayım, kısa bir süre sonra ağzı yüzü kayıyor.

- ertelemek neredeyse karakterim haline geldi. herşeyi erteliyorum. tembellikten zahar.*

- bir erkeğin tipine bakarak %80 doğruluk payı ile hangi takımı tuttuğunu tahmin edebiliyorum.*

- bazen kesintisiz 1-2 saat boyunca hayaller kuruyorum.

- babamın davranışlarından nefret ettiğim halde, gittikçe babama dönüşmeye başladım.
Daha.net
- negatif bir enerjim var sanırım, tanışma anları kabus oluyor benim için.

- çoook iyi araba kullandığımı düşünüyorum ama park etmeye gelince çok da iyi olmadığımı anlıyorum.* *

- birine bir şey ısmarlamayı çok seviyorum. bilinçaltımda 'çok iyi bu lmss' desinler gibi bir düşünce var sanırsam.

- dil okulu için yurtdışına gitmek istiyorum hatta yırtınıyorum olabilmiyor. *

- çekingen bir yapım olduğu için soğuk bir duruşum var ve galiba beni ukala gösteriyor.

- bu extreme spor olaylarında maymun iştahlıyım biraz. televizyonda hangisini görsem hemen yapasım geliyor ama hep 1-2 saatlik arzular halinde kalıyor.

SEDEF İÇ GİYİM

bir zaman makinası olsaydı, şunu yapmayı çok isterdim,
bundan 15 sene öncesine giderdim, 15 yaşında ve liseye başlıyacak olan kendimi bir köşeye çeker, ağzını burnunu kırar, hastanelik ederdim, ama öyle böyle değil sağlam bir şekilde hastanelik ederdim
SEDEF İÇ GİYİM
daha sonra yavşak bir şekilde hastane odasında yatan bünyeme, gelecekte karşılaşacağım, insanları, kızları,amirleri, memurları, müdürleri fotoğraflı bir şekilde gösterir.bak işte oğlum, geleceğinde bunlar var. tercih senin derdim, manalı manalı o gencecik çocuğa, "adam gibi oku " derdim, ve bir yumrukta hastane odasında çakardım,

Abbott Laboratuvarlari İthalat, İhracat Ve Tic. A.Ş.

moralim bozuk değilse sağlıklı kararlar veremiyorum. zira iyiyise böyle bi' orospuçocuğu tavırlar, bi' heylüheyla hareketler... gözümün önünü göremiyorum. ama sinirliysem falan aklım zihnim beynim pırıl pırıl çalışıyor ve şahane kararlar vermemi sağlıyor. misal şu an fena sayılmaz, bu durumdayken bi' karar almaya çalışsam, kesin yarrak gibi bi' karar alırdım, çok da başarısız olurdu. çok kötü bi' şey bu tavsiye etmiyorum kimseye. evet.
voldemort'u çekici buluyorum.
Abbott Laboratuvarlari İthalat, İhracat Ve Tic. A.Ş.
vampirlerin beyaz tenleriyle günümüz genç kızları üzerinde yarattığı etkiyi kendisi benim üzerimde yaratıyor. hoş bir etki. lakin istediğimde kopamıyorum kendisinden bi türlü, beni avada kedavrayla tehdit ediyor. tabi daha da çekici hale getiriyor durumu bu.

garip biri. değişik zevkleri var. kafasına siyah çorap geçirip ruh emici taklidi falan yapıyor. şirin şey.

KargoKar

son birkaç aydır arkadaşlık, dostluk, sevgililik olaylarında hiç kimseye eyvallahım kalmadı. yatmadı mı kafama bir şeyler? direkt postayı koyuyorum. suçlu kimmiş, niye böyle olmuş... hakkında hiçbir şey düşünmüyorum. yalnızlık benim için kötü bir arkadaştan, kötü bir dosttan veya kötü bir sevgiliden her zaman daha iyidir.

KargoKar

Ay Gemi İzolasyon Ve İç Donatim

bir sonraki ortadogu gezisine giderken yanimda ya sadece sevdicegim olacak, ya da bir baska cift.
iki kiz bir erkek gezmek olmazmis oralarda.. insanlari garip aman dikkat.
Ay Gemi İzolasyon Ve İç Donatim
bu başlığa dadanmaktan imtina etmekle beraber bu maruzatımı da başka nereye yazarım bilemedim. ben genelde hayvanlara, özelde kedilerle köpeklere insanların kişilik özelliklerini yaftalayanlara sinir oluyorum. he gülüm kediler nankör, köpekler sadık, sen de gerizekalısın. rahat bırakın lan içgüdüden ibaret, dünya tatlısı yaratıkları!

KERİMLER HAVALANDIRMA ISITMA SOĞUTMA SİSTEMLERİ LTD ŞTİ

ortaokulda sınıf arkadaşım olan bir kızın facebookta fotoğraflarını incelerken fazla geliştiğini farkettim*. alttaki ezber "çok güzelsin bebeğim" "sağol canım" yorumları arasına ben de "memelerin çok büyümüş" ü katarsam bana da "sağol cnm" der mi diye merak ediyorum.cok tahammulsuzum sanirim ve gun gectikce tahammulsuzlugum artiyor ne yazik ki. her seyi dort dortluk mu yapiyorum, tabii ki hayir ama her seyin oyle olmasini istiyorum. durum bok yani. kendine gelmek lazim!
KERİMLER HAVALANDIRMA ISITMA SOĞUTMA SİSTEMLERİ LTD ŞTİ

bi' dönem mustafa sandal gibi dans etmeye çalıştım ama dans kariyerim sadece 10 dakika falan sürdü, etrafımda bir tane bile güzel hatun kalmayınca derhal vazgeçtim bu sevdadan. evet. o gün bugün dans etmiyorum. hatta horozlardan, köpeklerden ve yüksekten sonra dans etmekten de korkuyorum, o kadar diyeyim.

Seabird Airlines

ekşi sözlük on iki yaşında zirvesine katılacak ünlü grubu(nu)n, adı azz sonra açıklanacak bir süprüz olduğunu sandım. alala hangisi acaba didim. arkadaşla programı çekiştirirken "umarım redd, vega falan olur" didim. o da en bi' içten yarılmasıyla "olm grubun ismi o" didi. bozuntuya verdim, işim var diyip kayboldum. salak salak gülüyorum hala. keşke redd olsaymışmışş töbee töbee asşldşjfjsojbisiklet sürmeyi bilmiyorum. şaka değil. 6 yaşındayken her akşam çıkarır sürerdim 4 tekerlekli bisikletimi. babamsa hep söz verirdi arkadaki 2 tekeri sökeceğine ve 2 tekerlekli bisiklete binmeyi öğreteceğine. ama babamın pek yoğun programı yüzünden hiçbir zaman
Seabird Airlines
gerçekleşemedi bu. sonuç olarak baba ihmali yüzünden bisiklete binmeyi bilmeyen bir insan yetişti. ama ne demişler, bilmemek değil, öğrenmemek ayıp.

Beyaz Yufka

son günlerde psikolojik yıkım içerisindeyim. çok zorlanıyorum. kim olduğuna bakmazsızın herkese yapımla çelişecek şekilde sert davranıyorum. yanlış olduğunu bile bile yapıyorum. bazen beklemediğim olumlu sonuçlar veriyor bu davranışlarım ama yanlış olduğunun da farkındayım.
"ne olursa olsun" düşüncesi beni sarmış durumda.
Beyaz Yufka

Kemalpaşa Hazır Yemek

etrafıma her baktığımda ıslak mendil görmek istiyorum. her an elimde ıslak mendil taşımak hoşuma gidiyor. kuru beyaz peçeteler de bazen tebessüm ettirebiliyor ama ıslağın yerini tutmuyor. tek seferde kullanıp atamıyorum. parçalara bölüp birçok temizlik için kullandığım oluyor. elimden zorla alıp çöpe atıyorlar. mandalina soyduktan sonra elimi onlarla silmek kadar muhteşem bir duygu olamaz. ıslak mendilsiz bir hayat düşünemiyorum.
şu yaşıma geldim ve hala pazartesi gelimesinin ekini çözemedim. sabah arkadaşa mesaj çekerken fark ettim bunu. yaklaşık 10 dakika düşündüm ve çevremdekilere sormaya utandım.
Kemalpaşa Hazır Yemek
pazartesine mi doğru, yoksa pazartesiye mi doğru ? ulan ikiside oluyo gibi ama ben hala bilmiyorum birisi doğru ama hangisi. sırf bu yüzden mesajımın pazartesi kısmını değiştirip attım. ciddi endişelerim var bu konuda.

KUTSAN OFSET

spor ve bahis cilgini bir adamim. öyle tahminlerim mükemmel falan degildir ama her takim hakkinda bilgim vardir. "ne olur?" diye gelip soran insan coktur. konusuruz, muhabbet ederiz... hani tirt iddaa ekinin kendini iddaa profesörü ilan eden tipler var ya, ben de cevremde öyleyim. ama benim profesörlügüm baskalari tarafindan ilan edildi. hehehehehe. ya her neyse mesele o degil bak, ne diyecegim sana...
KUTSAN OFSET
norvec 3. lig takimlarinin sakatlarini bilirim. ama gamesliga hesabima baktim, en son 17 aralik'ta kupon tutturmusum, devaminda gelen 13 kuponum da yatmis. bugün 1'e 2.38 veren muhtesem kuponumla(1 misli oynadim) sanssizligimi kirmak niyetindeyim.

seninle paylasmasaydim rahat edemezdim sözlük. 13 lan... hayir bi' tane tek mac oynarsin, 1.10 orani olur, yine tutturursun monaco...

arkreklam

üç ayrı arkadaşıma, tamamdır abi haftasonu birlikteyiz, diye söz verdim, lakin hava soğuk olduğu için az önce hepsine, abi hastayım sanırım ya ben iptal edelim, diye sms attım. halbuki havanın soğuk olup olmadığını bile bilmiyorum, pencerenin kenarından şöyle bi' baktım dışarıya, soğuk olduğuna bu yönde kanaat getirdim. evet, üstelik ben, olm geç saatte yemek falan yemeyin lan ağır oluyor, kilo da yapıyor üstelik diyen ben, gece üç gibi uyanıp iki tane eti browni intense yedim. çok güzeldi lan, pişman değilim ohş. evet.
arkreklam

arkreklam

üç ayrı arkadaşıma, tamamdır abi haftasonu birlikteyiz, diye söz verdim, lakin hava soğuk olduğu için az önce hepsine, abi hastayım sanırım ya ben iptal edelim, diye sms attım. halbuki havanın soğuk olup olmadığını bile bilmiyorum, pencerenin kenarından şöyle bi' baktım dışarıya, soğuk olduğuna bu yönde kanaat getirdim. evet, üstelik ben, olm geç saatte yemek falan yemeyin lan ağır oluyor, kilo da yapıyor üstelik diyen ben, gece üç gibi uyanıp iki tane eti browni intense yedim. çok güzeldi lan, pişman değilim ohş. evet.
arkreklam

Kübra Catering

2-3 sene kadar önce dinlemiş olduğum bir şarkı vardı. şarkının intro'sunda ve aralarda etkileyici biçimde ıslık çalmaktaydı solist... uzun saçlı, beyaz tenli, cool bir adamdı (metalci değildi, bundan eminim) youtube'dan bakındığımı hatırlıyorum. canlı performanslarında takım giyen biri olabilir. mümkün mertebe dark bir atmosfer hakimdi konsere. ambient genre'ı olabilir. hatta sonrasında sözlükte hakkında yazılan yorumlara da bakınmıştım. sanki daha önceden bir müzik grubuna dahilmiş ama sonradan solo takılmaya başlamış olarak anımsıyorum. bir zamanların grup lideri olabilir. kimdi bu adam, hangi şarkıydı bu, deli gibi merak ediyor ve yeniden dinlemek istiyorum.
Kübra Catering

özdilek nevresim takımları

üniversitedeyken ilk yıllarda kan kustuğum dönemlerde insanların saçmalamarına tahammül edemezdim direk lafı giydirir, insanların düşünmeden konuştuklarını gösterdiğimi sanırdım. halbuki tek yaptığım hayvani bir ego tatmini ve insanların nefretini kazanmaktan başka bişey değilmiş. ve bunca yıldan sonra farkettim ki öğrenmek istemeyene bişey öğretilmez, hele ki bu zor yolla onları aşağılarcasına hiç yapılmazmış. bu da benim yaklaşık sekiz yıl sonra gelen itirafım. * * *
özdilek nevresim takımları

pencere korkuluk modelleri

herkesin kendi egosu uğruna karşısındakini ezmesine o kadar alışmışım ki, olan olduktan sonra kendime "ben sana demiştim!" diyorum ve biraz sızlandıktan hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorum hayatıma. ama unutamıyorum, affedemiyorum karşımdakinin beni yok sayışını, kim olursa olsun! beni kıran insanı kendime yabancılaştırıyorum eninde sonunda. üstelik, ben ondan elimi çektikçe onun bunu anlayamaması, hayatımda olmasına değmeyecek kadar aptal olduğunu kanıtladığından kendimi bir kez daha haklı çıkarıyorum. ne işime yarayacaksa!
pencere korkuluk modelleri
gürültüsüz, patırtısız, sakince böyle bitiyor işte ilişkilerim, dostluklarım. itirafım da şu: insanlar bana "neden böyle oldu?" dediğinde konuşmak istemeyişim ukalalıktan değil, tüketmişlikten. tüm kredisini sömürmeden birini hayatımdan atabilsem, bu kadar üzülmezdim zaten :/

beşik modelleri ve fiyatları

bayağı bayağı yıllanmış, aynı ülke kodunda bile olmadığım, doğru düzgün bir ilişkimiz bile olmayan, bir arada bulunduğumuz süre içerisinde çok boktan olaylar yaşamış da olsak, çoğunlukla aklıma gelmese de, beraber olmamız imkansız olsa da ara ara aklımı kurcalayan bir herif var. bugün facebookta gördüm kız arkadaşı-beraber yaşadığı- ve yavru köpekleriyle çekilmiş bir fotoğrafı görünce özlemeden edemedim kendisini. özlenecek o kadar insan varken, o kadar güzel hikayelere sahipken, dönebileceğim yerler varken niye kuyruğunu yakalamaya çalışan köpekler gibi devamlı bu herife dönüyorum anlamıyorum arkadaş. kafamı miksinler benim.
beşik modelleri ve fiyatları

bebek beşikleri modelleri

beni 13 yaşımdan sonra tanıyan hiç bir kimseye bunu söylemedim daha önce, aslında söylesem de bişey olmazdı zaten,

ne de olsa ünlü biri değilim neyse şimdi söylüyorum işte:

13 yaşına kadar r harfini söyleyemedim hiç, hep bunun acısıyla sabahladım gecelerce, hep bu yüzden başım öne eğik gezdim, dolaştım yıllarca, hep içime attım, "r yi söyleyemeyen çocuk değilmi bu" dediler yıllarca, kızlar yanıma yaklaşıp, umuda şu arkadaşa bi "arı" dermisin lütfen diyip diyip kahkaha attı, kabuslar gördüm gecelerce, içinde r harfinin baskın olduğu kelimeler girdi rüyalarıma, benimle en az dalga geçen kişi mahallenin bakkalı iken en sonunda "biy gıyipin veyiymisiniz" şeklindeki cümlem sinsi bir bıyıkaltı gülümsemesiyle karşılık bulunca aramızdaki tüm saygı ve sevgi yerini kin ve nefrete bıraktı, 16 yıl geçti aradan hala gitmiyorum o bakkala, zaten bir iki sene sonra öldü adam, oğlu da veresiye defterini kilo ile satan şaban misali bir esnaflık yapınca kapandı bakkal, hiç üzülmedim gebeşe,

şimdi 29 yaşındayım r yi söyleyebiliyorum ve bugün sabah bir ilk okul çocuğu gördüm, ya öğretmenine ya da babasına gazete alıyordu bakkaldan, amca bi "tayaf" aldım demesiyle bakkalın o 16 sene önce rastladığım bıyık altı sırıtması geldi gözümün önüne,

evet arkadaşlar aynı sırıtıştı bu, lanet olsun size dedim içimden, lanet olsun o sinsi, "r" yi söyleyemeyene karşı fırlatılan alçak bıyıklatı gülüşüne, lanet olsun bakkalar federasyonuna dedim, barkod sistemsiz çalışıp insanları iletişim kurmaya ardından onların zaaflarına gülmeye endeksli fizyokrat anlayışınıza,

lanet olsun 2 muratti bi permatik'e.
bebek beşikleri modelleri
bir daha bu bakkaldan da alışveriş yapmayacağım, bugün "tayaf" gazetesi isteyen o çocuk hatrına,

bak bana bile "tayaf" dediyttiniz ya

size bişey demiyoyum aytık, dalga geçmeyin y hayfini söyleyemeyenleyle, onlayla aykadaş olun, sanki y hayfini söylüyoymuşlay gibi davyanın, bişey kaybetmezsiniz, gülünecek daha çok şey vay, guyuylayıyla oynamayın.

sizi seviyoyum.

erkek ceket modelleri

insan iki seyi iyi ogrenmeliymis ya. hayatini nasil kazanacagini ve nasil yasayacagini. birincisiyle ilgili az cok bir fikrim olsa da hayatimi nasil yasayacagimla ilgili hic bir fikrim yok benim.
erkek ceket modelleri
daha iyi bir itiraf haline getirecek edit: aslinda kimsenin yok. aslinda hayatini nasil yasadigin hayatini nasil kazandiginin bir fonksiyonuymus. buradan boyle sorulunca hayat coktan kazanilmis geriye de vakit kalmis gibi gorunuyor. yok boyle bir dunya. olmasin da zaten.

nike çanta modelleri

dünyanın bir ucunda olan ve aşık olduğum insana, (dünyanın bir ucuna gideceği için 2 ay önce ilişkiyi bitirdiğimiz halde) ulaşabileceğim tek platform olan facebooktan mesaj atıyorum. aramız limoni, sevgili desen değiliz başka bir şey desen değiliz, dönmesine daha 9 ay var, ama fütursuzca, bunun beni yavaş yavaş eriteceğini bilerek mesaj atıyorum. "benden cevap bekleme" demiş olmasına rağmen atıyorum. abartısız, uyanık olduğum her an telefondan, pcden, 15 dakikada bir face'e bakıyorum cevap gelmiş mi diye. gelmeyeceğini bildiğim halde.
nike çanta modelleri

hamilelikte saç boyama

5-6 yıl önceydi. o zamanlar 94 model lpg'li broadway'im vardı. burhan felek'teki yüzme havuzuna gidiyordum. e-5 te bostancı tarafından acıbadem yokuşuna doğru tırmanıyordum ki arkamda tabakhaneye gittiğini tahmin ettiğim bir renault kangoo belirdi. iyice yaklaşıp selektör yakmaya başladı. sağ şeride geç veya hızlan demek istiyordu. yol yokuş ve araç de lpg'li olduğu için hızlanamadım (bu arada hızım 100 -110 gibiydi.) sağa geçmek mümkün değildi çünkü sağ şerit doluydu. sağ şerit boşalana kadar bu selektörle taciz devam etti. ben de epey sinirlenmiştim. sonra yol boşalınca iki şerit birden sağa geçtim.

hamilelikte saç boyama

bu sapık kangoo'lu da bilinçli veya bilinçsiz bilmem yine arkamdaydı. bekledim sollasın gitsin diye ama gitmedi yine selektör yine taciz. genelde çevresinde sakin bir insan olarak bilinen ben, bir an tüm mantığımı iptal edip lastikleri cayır cayır öttürerek frene bastım. aynı anda dikiz aynasından kangoo'ya baktım. arkamdaki son anda kendini sola attı. sonra o önde ben arkada 30-40 lı hızlarla birkaçyüz metre gittik. ikimiz de biraz salaklaşmıştık sanki. bu arada ben bir taraftan böyle bir çılgınlığı nasıl yapabildiğimi düşünürken diğer taraftan adam sağa çekip durursa veya polise beni şikayet ederse neler yapacağımı düşünüyordum. üsküdar sapağına yaklaşınca ben onu geçip sağa dönüp devam ettim. bu kadar.
edit: şimdi birileri o sapık sen miydin? diye mesaj atmasın.

esmerlere yakışan saç renkleri

son 2 haftadır internet kafe ortamlarının afedersin amına koydum sözlük. resmen liseden sonra bildiğin latent infection hesabı bi internet kafe hastalığı bizi ziyaret ediyo arkadaşlarla. ben de anlamadım nasıl oldu lan öyle ? bildiğin gidiyoruz battle for middle earth atıyoruz. hem de 1-2 saat değil 3-4 saat kalıyoruz rahat. acayip zevkli lan. strateji, taktik, entrika, hırs, ihtiras. evet. önce ben ve bi arkadaşla* başladı. sonra ben bi arkadaş ve diğer bi arkadaş * ve sonra o, ben, diğer arkadaş ve bi arkadaş* daha sonra da alayımız ve bi arkadaş, ve en son buna kuzenin, olm ben de geliyim arada demesiyle iyice tırstım arkadaş. arkadaş arkadaş ne arkadaş ? bilmiyorum. yani bu gidişat iyi değil gibi. ama çözümü buldum. sanırım. 2 gün 12 şer saat oynayarak bıkmayı düşünüyorum. normal yollarla bıkmazsam bunu yapabilirim. kronikleşmesin.
esmerlere yakışan saç renkleri
not: itirafa gıyaben katılan arkadaşlarım kanini, erars, sog88 olup, erarsın internet kafe önünde takım kıyafet, omzunda netbook u ile fotoğrafı kalbimizin billboardlarını süslemektedir.

Bambi Bot Modelleri 2012

ucak kalkmak uzere kapilarini kapatip geri geri hareket ederken ben ters koltuga oturdugumu sanip panikledim. sonra herkesin ayni yone baktigini gorunce bu vagon tersmis, simdi 3 saat boyle mi gecer diye soylenip sansima okkali kufrettim.

ucaga tren muamelesi yaparak gectigim boyutta laptopun bataryasini almadigimi farkedince kendimi ucuz saraba verdim. yemek gelince keyfim yerine geldi. boga burcuyum mu ne.
Bambi Bot Modelleri 2012
psikoloji dersine giren ama aslında rehberlik ve psikolojik danışma uzmanı olan ama insanlarla iletişimi zayıf olup kendine ve öğretme gücüne güveni düşük, sigara tiryakisi hocamı seviyorum ben ya. göründüğü gibi biri değil o.

Sportif Türkler

sözlükteki mahlaslardan cinsiyet tahlili yapamıyorum ben. dün gece bunun daha bir farkına vardım, üzüldüm biraz, kalktım bir sigara yaktım. camı açtım, aşağı tükürdüm.

sözlükten birileriyle mesajlaştığım oluyor, bakıyorum mahlasa ''heh'' diyorum '' bu kesin hatun'' veriyorum o zaman alttan ''hepimiz ermeniyiz'' dayıyorum sağdan soldan '' kahrolsun akp '' bu da yetmiyor, ne kadar çok kitap okuduğumdan bahsediyorum hatta bu yüzden gözlerimin bozulduğunu filan anlatıyorum.
demokrasiye ne kadar aç bir toplumuzdan bahsediyorum, sonra konuyu bir şekilde oraya getiriyorum.
asl pls?
Sportif Türkler
o 34 m in insan üzerinde ne kadar yıkıcı bir etkisi olduğunu anlıyorum, kanım çekiliyor

Orta Sehpa Modelleri

ne zaman moralim bozulsa, neselenmek istesem ismail yk ve onun iranli dengi olan kamran o hoomani dinliyorum. ismail yk hadi neyse, "ehheh cok komik yeaa" ayagina yatip turkleri bir derece kandirabilirim, ama hayattaki en buyuk zevki santur dinleyip siir okumak olan entel dantel iranli tanidiklarim kamran o hooman dinledigimi ogrenseler bir daha yuzume bakmazlar sanirim.
Orta Sehpa Modelleri
sarhoş olunca eski sevgilisini arayan o kişi benim. evet, arıyorum ve ayıldığımda da her şeyi hatırlıyorum. allah'tan beni hala çeken eski bi' sevgilim var da, ya hu ne maymun bi' adamsın, diyerek beni utandırmıyor. teşekkür ederim eski sevgili.

Aldora Mobilya Koltuk Takımları

kalabalık olan toplu taşıma araçlarında çok tedirgin oluyorum lan. aklım gidiyor. hele önüme bir hatun gelirse başlıyorum terlemeye. hemen yan tarafıma filan dönmeye çalışıyorum. ibnenin teki çıkar ''kardeş bacıyı mı fordluyorsun?'' dese emin olun bişey diyemem, nutkum tutulur. sikerler ebemi, amıma korlar.
Aldora Mobilya Koltuk Takımları
bazen öyle entryler görüyorum ki "allahım keşke şöyle bir insan gerçek hayatta, karşımda etse de şu lafı ağzını burnunu kırsam" diye düşünüyorum. sonra da şiddete eğilimli miyim, hoşgörüsüz müyüm, tahammülsüz müyüm lan acaba diye üzülüyorum.

sonra yine ne kadar empati ile yaklaşırsam yaklaşayım ne kadar düşünce özgürlüğü diye çırpınırsam çırpınayım anlamlandıramadığım bir cisim daha görüyorum ve aynı halet-i ruhiyeye koşarak tekrar giriyorum.

beeyle ağzına ağzına nitelik olarak orta şiddetli ama nicelik olarak bir hayli fazla tokatlarla dudak üstüne dudak patlatmak istiyorum.

Duş Perdesi Modelleri

bilgisizliğinizden değil de, dalgınlıkla bir şey yazdığınızda ya da klavyeyi kullanırken ki dikkatsizliğinizden kaynaklanan bir yazım hatasının olduğu bariz belli olan bir yazı ile ilgili başka bir yazarın tdk görevlisiymiş tutumu takınarak aşağıdaki gibi örneklerle mesaj atmasına illet oluyorum:

1. bekın- bakın

hım. buradaki yazarımız çok cool. sadece doğruyu gösteriyor, sizi doğru yola sevk ediyor ve selena misali yeni iyiliklere doğru yol alıyor.

2. o öyle değil böyle olacak. istersen bir bak yani.

bu yazarımızda asla gülücük koyma, sizli konuşma gibi davranışlar yok. sizli konuşmayarak elde edemediği ciddiyeti emir verir şekilde konuşarak sağlamaya çalışıyor.
Duş Perdesi Modelleri

evet bu yazarımız bir nebze daha iyidir. boşluk bırakmamın nedeni ilk mesajında diğer örneklere göre kibar bir 'şu şöyle olacaktı sanırım' mesajı atar ama teşekkür ettiğinizde cevap vermez. cool çünkü, gerekeni yaptı. görev tamamlandı.

şimdilik rastladığım yazar tipleri böyle. birine bir şey için düzeltme mesajı attığımızda, biraz kibar olsak, yazdığımız şeyin sonuna bir gülücük koysak kişiliğimizden bir şey kaybetmeyiz sanırım

Sarev Nevresim Takımları

universitede bir arkadasim vardi adi mesut. siki bir solcuydu. beni tutar zorla haksizliklara karsi imza kampanyalarina, siir dinletilerine hatta eylemlere gotururdu. hatta bir keresinde polis copuna maruz kaldigimiz da olmustu. aradan yillar gecti, bu arkadas solculugundan hic vazgecmedi. ama demokrat tutarli bir solcu, burdaki gibi postal yalayan kendine solcu diyen fasistler gibi degil. demokrat adam yani. neyse bu arkadas beni bugun telefonla aradi,
Sarev Nevresim Takımları
gel 1 mayis'ta taksim'e gidecegiz dedi. gelemem isim var dememe ragmen. kardesim 33 yil sonra taksimdeyiz, nasil isin olabilir tarzinda bir seyler soyledi. lafi hic gevelemedim, fenerbahce eskisehir maci var hafiz, ondan gelemiyorum dedim. uzatmadi. kendimi daha sonra bir acayip hissettim. ulkenin sorunlarina duyarsiz kalma meselesi degil, mac mi 1 mayis mi meselesi beni rahatsiz etti. sen ne kadar 1 mayis desen de fener maci onemli hafiz, hem de cok onemli. olmam lazim tribunde.

Doğtaş Genç Odaları

bazı günler yalandan moralim bozukmuş gibi yapıyorum iş yerinde. ki iki dakika kafa dinleyim, milletle, ya abi nasıl koydu inter, barca da süper takım aslında, karşı masadaki hatunun göğüsleri de pek şahaneymiş, muhabbeti yapmamak için. sonra uzayınca bu; gerçekten moralim bozuluyor. ne keyif kalıyor ne başka bi' şey. ya hocam neden moralin bozuk, diye soranlara sağlıklı bi' cevap bile veremiyorum üstelik. vay arkadaş ya. bütün gün öyle mal mal.. neyse. evet.
Doğtaş Genç Odaları
az önce bir hayvanlık pardon iyilik yapıp şu eski 1 liralardan var ya, işte onlardan iki tanesini bir dilenciye verdim. dilenci de aldı hemen parayı, bu paralar geçmiyor falan demedi. sevap kazanmış mıyım orasını bilemiyorum ama.

Kırmızı Pancarın Faydaları

hatırlayamadıgım kadar uzun zamandan beri sözlük okuyorumdum ve hep içimde "eger yazar olursam çoşturucam oğlum,her gün deli gibi entry gircem" diye dusunuyordum.ama yaklaşık 2 yıldan beri yazarım ve sadece sözlüğe "acaba biri yazdıgım kısıtlı sayıda ki entryleri begenip mesaj atmış mı acaba?" diye login oluyorum. onun dışında sürekli dön bebeğim fasalitesini kullanarak sözlük okumaya devam ediyorum...
Kırmızı Pancarın Faydaları
not: tabi ki begenip te mesaj atan hiç olmuyor...
kendimi kalıplara sokmaktan bıkmış vaziyetteyim. mesela şu an saat 04.30'u geçmiş. mutlaka uyumam lazım bu saatte, uyanık kalınan her aslında uyumalısın diye fikirleri doğuruyor. -meli, -malı ekinin bulunduğu kelimelerin süslediği cümlelerden ne kadar erken kurtulursanız sizin o kadar hayrınıza olur, yaşınız ilerledikçe bir alışkanlığa dönüyor bu, her şeyde aslında böyle olmalı diye yaklaşmak insanı zorluyor. bırak, olmalıdan çok olduğu gibi olsun be adam.

Teras Dekorasyonu

zaman zaman önemsemiyor gibi davransam, hatta kendimi ve bu disiplini eleştirsem de sosyoloji okumuş olmayı gerçekten önemsiyorum. ve bu yüzden bazen günün birinde kimsenin beni anlayamayacağını, yapayanlız kalacağımı düşünüyorum.
Teras Dekorasyonu
entry girerken,yazı yazarken, feysbuk msn heryerde zilyon defa typo hatası yapıyorum. sanırım biraz da laptopun klavyesinin berbatlığından. ondan sonra zilyon defa edit yapmak zorunda kalıyorum. merak ediyorum sırf bu yüzden edit imlacı tayfa tarafından çok kötü bombardımanına tutuluyor olabilir miyim diye.

Dantel Salon Takımları

kendimi koklamayı seviyorum resmen. burnumu tişörtümün içine sokup dakikalarca duruyorum. yaparken tuhaf değildi ama yazınca tuhaf geldi bak şimdi bana da.
Dantel Salon Takımları
karşımda bildiğini sandığını bir konuda konuşup ahkam kesen zırvalara hayır bu böyle değil, doğrusu şu demek yerine, dışımdan zorla gülümseyip dinliyor havası verip içimden uğraşamayacağım seninle diyerekten defalarca "hadi len zırto", "kes şamatayı", "bas git!" gibi cümleler demekten kendimi alıkoyamıyorum.

korkarım ki bir gün dışımdan da diyeceğim.

Yatak Başlıkları

akşamları salata yiyorum. ama bazen kazalar oluyor.. mesela kazara elim mayonez şişesine çarpıyor o da salatanın içine dökülüyor.. salatayı dökmeye kıyamadığım için mecburen mayonezli yiyorum. yoksa çok sağlıklı besleniyorum ben.
Yatak Başlıkları
ıssız bir adaya düşsem, yanıma hiçbir şey almam arkadaş. alamam. zaten düşmüşüm adaya, nasıl alayım? düşmeden önce o imkanın sunulması lazımdı. öyle olsa alırdım. önlem alırdım düşmemek için. yola çıkmazdım misal.
ilkokul yıllarında tenefüste okul müdürünün kafasına taş gelmişti ve kafası kırılmıştı. kimin attığını nerden geldiğini kimse görmedi. o taşı atan bendim. aslında öyle bir niyetim yoktu. anlatayım. şöyleki, elimdeki taşları havaya atıp tekmelemek, degaj çekmek ayrı bir marifetmiş gibi gelirdi bana. zevkle yapardım. o gün çok değişik bir gündü ama birşeyler olacağı belliydi. çünkü ilk degaj çektiğim taş mercekle tahtayı yakmaya çalışan 5. sınıf öğrencilerinin (ben 3. sınıftım) merceğine denk gelmişti ve mercek kırılmıştı. çaktırmadan ilerledim ordan ve farkedilmedim. sonra el alışkanlığından bir taş daha diktim havaya ve oda ebrunun yani okul müdürümüzün ve aynı zamanda bizim alt komşumuzun kafasına gelmişti. kanamıştı kafası babası fln geldi. kim attı diye sağa sola bakıyorlardı. beni farketmediler, kimse benden şüphelenmedi. bir suç işlemiştim ama bunu kimse bilmiyordu. ayrı bir haz yaşamıştım.

Dolgu Topuk Ayakkabı Modelleri

toplu taşımada telefonun radyosundan müzik dinlerken çok damar ya da oyun havası çıktığında insanlar duymasın diye kulaklığın sesini kısıyorum, dinlemeden de edemiyorum.

aşık olmaktan korkuyorum, yarın onunla konuşmayı düşünüyorum.
ayrıca yarın hayalkırıklığı başlığına entry girersem şaşırmayın diye söylüyorum.
duş aldıktan sonra kendini mal gibi hisseden benden başka kimse yoktur. bildiğin mal işte. duş almak, cümlesine de karşıyım ayrıca.
Dolgu Topuk Ayakkabı Modelleri
özene bezene yazdigim her entrynin o hafta en begenilenlere girecegini saniyorum; ama degil begenilme, dikkat bile cekmiyorlar. ayrica zamanin ötesine giden entrylerimi siliyorum. ve biliyorum inanmayacaksiniz; ama karma benim icin sözlükte her$ey demek.

En İddialı Alyans Modelleri

tikilere sinir oluyorum! başka hiç bir insan "grubuna" karşı sahip olmadığım önyargıya ve öfkeye sahibim onlara karşı. özellikle de güzel havalarda çimlere yayılıp sonra da etrafın içine edip gitmelerine uyuz oluyorum.
burada tiki kelimesi, kendi ana dilini doğru düzgün konuşamayan, kafasını çalıştırmayı çok sevmeyen ve dünya kendisi için var zanneden insan anlamında kullanılmıştır.
geçen gün apartmanımın girişinde sigara içip salak salak hareketler yapan liseli veletlere "ne yapıyorsunuz lan burada, burası buluşma yeri mi?"
En İddialı Alyans Modelleri
dedim ve arkalarına bakmadan kaçtılar. kafama yattı, hoşuma da gitti doğrusu, sinirim biraz olsun yatıştı. liselilerin çoğunun gerizekalı olduğunu düşünüyorum. en azından bizim buradakiler öyle. bazen dayılansalar da dalaşsak diye üçerli beşerli gruplarına uyuz uyuz bakıyorum.

bugün bir iş görüşmesinde boyumu ölçtüler. 2 cm kısa çıktım bildiğimden. yarın eczaneye gidip bir daha ölçtürücem. yemin ediyorum içime oturdu. 2 cm lan boru mu, cetveli dayadı kafama, kesin yere paralel ölçmedi hıyarto. daha uzunum lan ben. seni bulucam oğlum.

Balkon mobilyaları

bir insanın benim için bir şey yapması beni çok rahatsız ediyor. fazla rahatsız ediyor.

doğum günümdü geçenlerde. 9 arkadaş birleşip (danaya girmişler diyesim geldi bi an) bi pastaneyi kapatmışlar. pasta kutlama falan bildiğiniz doğum günü işte.

bir insan doğum gününde kendini kötü hisseder mi? ben hissettim. hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar.

sadece bununla kalsa yine iyi. bi yere gideceğimiz zaman beni beklediklerinde, birisi benim için yemek yapınca, hediye alınca, benim için ufacık da olsa bir fedakarlık yapınca, bundan duyduğum rahatsızlık, mutluluğun binlerce kat fazlası oluyor. restoranda bana dolaylı da olsa hizmet eden garsondan/temizlikçiden defalarca özür dileyesim geliyor. kendimi çok kötü hissediyorum.
Balkon mobilyaları
ama bu sadece fiziksel eylemlerde söz konusu. yoksa mesela, sevdiğin birinin olması ve seni özlemesi, özlerken acı çektiğini bilsen bile güzel bir şey. bu mutlu eder tabi. ama o kişi benim için somut bir şeyler yaparsa işin rengi değişir. kötü hissederim, yerin dibine geçerim o zaman.

kendini önemsiz görmek değil bu kesinlikle. yarrak gibi egom var benim. ama bu da böyle tuhaf bir şey işte. kimse benim için bir şey yapmasın istiyorum.

bu ekşi itiraf benim sonum olacak ama hadi bakalım..

Yataş Yatak Odası Takımları

yarın sabah dermotoloğa gidiyorum ve muhtemelen doktor hanıma cinsel hayatımı ayrıntıları ile anlatmam gerekecek. bu saatten sonra bayan doktorlara görünmek isteyen hanımları "geri kafalı" bulanlar karşısında beni bulur!

Yataş Yatak Odası Takımları
orta 2'de dönem ödevi için hem tarih hem din hocasına başvurdum. sonra tarih hocasına ödevi din dersinden yapacağımı, din hocasına da ödevi tarih dersinden yapacağımı söyledim ve ödev yapmadım. işin kötüsü bunun benim uyanıklığımla alakası yok. tamamen ihmal ve dalgınlık. neyse ki not sisteminin bir boşluğuna gelmiş.

Pırlanta Alyans Modelleri

9 yaşındaki yeğenim beni evlendirmek için çocuk bahçesinde yanındaki salıncakta kendi yeğenini sallayan kıza benim adıma evlenme teklif etmiş. olmazlanınca da ama dayımın kasları var diye baskı yapmış. sonra da gelip bana kızı övüyor, dayı o da gazeteciymiş bir görsen diyor.. hadi annemi, ablamı, bilumum aile dostunu geçtim de şu ufacık çocuk beni niye evlendirmeye çalışıyor. ya düğün derneği özledi kızcağız yada benim hakikaten sadece kendimin idrak edemediği evlenme dönemim gelmiş bulunuyor. daha 26 bilemedin 27 yaşındayım, çok erken değil mi..

Pırlanta Alyans Modelleri

Şifonyer modelleri

ne kadar denyoca bi kız davranışı olduğunun farkında olsam da malesef bana acı çektiren erkeklere aşık olma eğilimindeyim,bana aşık olan erkeklere de acı çektirme...sonuç olarak aşkla aramızda sadist mazoşist bir ilişki söz konusu. yorucu tabi..

2 hafta önce iş görüşmesine gittiğim yerden bugün aradılar.. fakat ben o arada görmedim, sonra cep telefonunda cevapsız aramayı gördüm ve numarayı tanıdım.. cep numarası olduğu için geri aradığımda direkt insan kaynaklarından birisi açar diye düşünmüştüm ama şirketin bant kaydı çıkınca uğraşmadım, nasıl olsa bir daha ararlar diye kapattım.. sonra bu sefer telefon yanımdayken cep numarasından değil şirketin kendi numarasından aradılar.. daha doğrusu cevapsız bıraktılar.. hatta ben numarayı tanımıyorum, yok artık olamaz falan dedim ama internetten kontrol edince gördüm ki şirketin numarası.. öyle ufak bir firma falan da değil.. o yüzden heralde sekreter kız tam arıyacakken bir şey oldu, o yüzden böyle cevapsız olarak kaldı
Şifonyer modelleri
aramaları dedim.. birazdan ararlar heralde diye düşündüm.. ama yok aramadılar.. 3-4 saat önce oldu bu olaylar.. şimdi itirafımıza gelelim.. yanımdakiler "deli misin abi arasana, adamlar sana ulaşmaya çalışmışlar, uygunsuz falan kaçmaz senin araman hatta araman lazım tabii ki, sonuçta duymamışsın" falan dediler.. ben de kastığım için değil ama nasıl olsa beni almak isteyen şirket bir daha arar diye aramadım.. şimdi yarın olduğunda bu adamlar beni yine aramaz da ben ararsam "buyrun aramışsınız, yeni görüyorum gibisinden" ve bana "sizi işe alacaktık ama size ulaşamayınca başkasını aldık" gibisinden bir cevap verirlerse hem çok komik bir duruma düşeceğim hem de açıkçası çalışmak istediğim bir yer olduğu için üzüleceğim.. 2 defa görüşmeye gittim bu firmaya, belli yani ya olmadı beyefendi üzgünüz diyecekler ya da yarın gelin başlayın diyecekler.. neyse hadi bakalım ne olacak görecez yarın..

İstikbal Koltuk Takımları

hem yakışıklı hem de zeki olduğumu düşünüyorum ve bunu içten bir şekilde hissettiğim/hissettirildiğim zamanlarda götümün resmen tavana değdiğini hissediyorum. aksini düşününce ise mutsuz ve üzgün oluyorum. eleştirildiğim zaman siktir edebiliyorum ama iltifat almak beni inanılmaz derecede şişiriyor. fakat bunu o kadar iyi saklıyorum ki çevremdeki herkes benim son derece mütevazi olduğumu düşünüyor. yarrak gibi egom var, saklamaya çalışırken götüm çatlıyor.
İstikbal Koltuk Takımları
off. çok ağır oldu bu.

edit: uyardılar. mütevazi değil, mütevazı imiş. ha sikiyim ya. çok kötüyüm şu an.

hayatımda hiç fal baktırmadım nerdeyse, ama nasıl başladı bilmiyorum, iyi kahve falı bakan insan oldum çıktım. fincanı elime aldıktan sonra sallamada sınır tanımıyorum, 183 boyunda beyaz tenli bir çocukla tanışacaksın ve aranıza 160 boylarında esmer bir kız girecek diyip ciddiye alınmışlığım var. kendimden mi utansam yoksa her ağzımda çıkana inanan gerizekalı arkadaşlarımdan mı utansam bilemiyorum. canım bakmak istemezse fincanı açıp garip garip triplere giriyorum, suratımı asıp, baktırana endişe dolu bakışlar atıyorum ve git bunu yıka diyorum. aslında bu kadar iğrenç bir insan değilimdir ama fal denen olaydan nefret ediyorum.

Büyükçekmece Vestel Servisi

az önce (saat 4 gibi) sokaktaki birine o kadar kızgındım ki, "merhaba" ve "görüşürüz" haricinde 3. bir kelime söylese, kulaklarından kan gelene kadar dövebilirdim onu.
sinirlenmeden önce uykuluydum. üzerimde tatlı bir ağırlık vardı. şu anda ise gözlerim faltaşı gibi açık ve sinirden midem ağrıyor.
acaba nadiren sinirlenen bütün insanlar benim gibi midir? gerçekten beynine kan sıçratacak bir olay yaşadığında bu kadar yamulur mu çok merak ediyorum.


Büyükçekmece Vestel Servisi
bir yazarın yazdığı şeyi çok beğenip, bunu mesajla ona söylemek istediğim zaman önce onun yazdığı diğer şeylere bakıyorum. kendimce bir tahlil yapıp mesajı atıyor, ya da atmıyorum. bir de çok önemli bir itirafmış gibi gelip bunu buraya yazıyorum. *

Dekorasyonda Perde Seçimi

ortaokul yıllarımda, cevizkabuğu az imdadıma yetişmedi. annem yan odadan ''hadi televizyonu kapa da yat artık'' diye feryat ederken ''tartışma programı izliyorum yaa, türklerin nereden geldiğini anlatıyorlar'' şeklinde cevap vererek az mı emanuella izledim lan?
iyiki varsın cevizoğlu, çok yaşa cevizoğlu.

farkettiğimde, beni derinden etkilemiş olan bir mevzu var sözlük.

kardeşimle aramda, tam olarak 10 yıl 9 ay 10 günlük yaş farkı var. * *

arkadaş, anne babanın cinsel münasebetinin göz önüne gelmesi kadar rahatsız bir durum, tarihi net olarak bilmek.
Dekorasyonda Perde Seçimi
ulan kesmemiş miydi güzelim doğum günü pastası!?

kendilerine de sordum, çok pis geçiştirdiler!


filmlerde ki her türlü yanlış anlamalara,sonucunda gelişen olaylara,gerçek durumdan bi haber olmalarından dolayı abuk davranışlarda bulunan karakterlere,böyle senaryolara deli oluyorum.bu hadiseye sanıldığından çok daha fazla kafayı takmış bulunmaktayım.gerilcek başka hiçbirşey yokmuş gibi.

Beyoğlu Demirdöküm Servisi

giriş ve gelişme kısımlarında, artık hep içinde yaşanacak zannedilen atmosfer. sabah kalktığımda, öğlen yolda savrulurken, akşam eve dönerken, gece müzik dinlerken, "bu şey artık benden bağımsız bir varlık, bana hükmediyor" derken... muhteviyatında çokça kırgınlık, öfke ve bozgun varken. öyle ki tüm bunlar bana dair şeyler haline geldi; ama bir süre sonra tüm bunlar yüreğime ağır gelmeye başladı, zordur taşıması; gerçi alıştım sanki… daha doğrusu dil anlatmaktan, yürek taşımaktan, zihin kendini kandırmaktan, gözler dolmaktan yoruldu. sonra fark ettim ki aslında ait olunan bir sevgili değil; bir derinlik, bir yoğunluk, bir sevme imiş. rahatladım. acı, atmosferden yerkabuğuna indi. güneşin bütün ışıklarını kucağıma sererek. hatta o arada başka klasman ve çaplarda bozgunlar edinildiyse de, içimdeki dostumun deyimiyle gözlerimdeki ışığın tahliye olacağı gün gelecekti.. öyle ki, artık sadece, uzaklaştığımız günlerin acısını dindirebilirsem tekrar dönebilecektim. sevgimi yok edip mantığımı sevecektim. yeniden aşık olabilmek, bu mantığı sevip tekrar yok etmek gibi bişeydi. melankolik bir akşamın kalbindeydi ve bu gündü. ve o akşamda sana aşık olmayı becerebilecek miydim?
Beyoğlu Demirdöküm Servisi

Bellona Oturma Grupları

bir keresinde hoşlanılan hatun kişi ile konuşurken, muhabbetin tıkanma noktasına geldiğini hisseder gibi olunca, sözlükte okuduğum bir olayı kendi başımdan geçmiş gibi anlattım.interneti bitirdiğimi düşünüyorum. firefox'u açınca bazen girecek sayfa bulamıyorum, birkaç site arasında boş boş dolanıyorum, bazı zamanlarda ise google'ı açıp aklıma birşeylerin gelmesini bekliyorum.en büyük fantezim, kendimi taksim meydanında çırıl çıplak bulmak. insanlara, '' hangi yıldayız?'' demek.
Bellona Oturma Grupları
kucukken, dayi veya teyze cocuklarina kuzen; amca veya hala cocuklarina da yegen dendigini sanardim.

az mal degilmisim ben de ha.

Mavi 2012 Gömlek Modelleri

teşekkür edemeyenlerdenim malesef. ama sanılanın aksine teşekkür edilebilecek bir olay, durum yada her neyse bir ortamda teşekkür ederim cümlesini herkes gibi söyleyemiyorum. telaffuzda hatalar yapıyorum. hatta teşekkür ederim yada teşekkürler kelimesi yada cümlesi kafamda hazır ve içimden tekrarlıyorum ama ses olarak dışa vurduğumda malesef her seferinde sesim çatallanıp, telafuz hatası yapıyorum. lanet olsun çok üzülüyorum bu durumuma.
Mavi 2012 Gömlek Modelleri
birde akşamları vedalaşırken iyaşamlar diyişim varki ondan hiç söz etmek bile istemiyorum.

Greyder Ayakkabı Modelleri

gelecek hakkında kurduğum hayallerin gerçekleşmediği zaman hayalleri kurduğum yaşı özlemekten korkuyorum birde şuan kurduğum hayallerin gerçekleşmemesinden.
Greyder Ayakkabı Modelleri
en yakın arkadaşım en sevdiğim kuzenimden hoşlanıyor. neden bilmiyorum bu durum acayip canımı sıkıyor en son dayanamadım 7 senelik arkadaşımla bi daha görüşmeme kararı aldım. aralarındaki samimiyete engel olamıcam belki ama kafam rahat olur en azından. bencillik sanırım böyle bişey.
kimseye söyleyemiyorum lakin on gündür içimden sürekli mamak türküsü'nü söylüyorum. üstelik mamak ankara'nın neresinde onu bile bilmem. tabii bir de ankara'nın kendine çağıracağı son kişilerdenim, o da olmaz. toprak da çekmez, çekmesin de zaten.

artık 1 mayıs yaklaştığından mıdır yoksa evren-özal döneminde yaşayan çocukların apolitik kuşağın doğal üyesi olmasından kaynaklı coşku eksikliğinden midir bilinmez "geldiğimizde otlar yemyeşildi" diye fısıltıyla başlıyor "ne güzeldiiiir, yollardaaaaa oooolmaak şiiimdi" diye bağıra çağıra söylüyorum. genelde içimden ancak yalnız kaldığımda marş gibi; öylesine tek başıma, öylesine kalabalık.

Masa Sandalye

spor salonunun buhar odasına her girişimde 1700 üyenin herhangi bir 10'lu kombinasyonu ile karşılaşıyorum ve hiçbirini tanımamama rağmen "içeri acaip rutubetlenmiş kapıyı biraz açın da havalansın" esprisini yapıyorum. ardından da ismini dahi bilmediğim 10 kişinin tuhaf bakışları altında kendi kendime gülüyorum.
- yaşadıklarım, gördüklerim, duyduklarım ve en önemlisi yaptıklarımdan sonra giderek kadınlardan soğumaya başladım. erkekleri hayat sigortaları gibi görmeleri, bazılarının tek sermayesinin güzelliği olması ve bunu kullanma çabası vs vs daha gider.
- son beraber olduğum 4 kızın 4ünü de babam ortaladı.
- 3,4 aydır o kadar kafam bozuktu ki, babam olmasa kafayı yerdim.
- evet eski sevgilim beni aldatmamış olabilir, ama en zor zamanımda yanımda olmayarak, işim-okulum ile ilgili saçma görüşleriyle, 1.5 yıl yaşattığı soğuk ve renksiz cinsel hayatla(frijitti sanırım), ilk iş deneyiminden sonra kalkan götüyle insanlara olan inancımı tamamen kırmıştır. hani derler ya götüme giren kazık yüzünden boynum hala dönmüyor dostlar diye o hesap.
- 17 yıllık arkadaşımdan 250 tl borç istedim, yok dedi, 1 hafta sonra ps 3 mü alsam fender jazz bass mı alsam diye sordu. bu olaylar bana bunu öğretti;
---> hayatta 2 gerçek varmış, para ve seks.
- son halı saha maçında defans oynayıp 9 gol atarak kendime olan güvenimi tazeledim. göbek yaptım, şiştim diye kuruntu yapmışım. kendimi kandırmakta da üstüme yok acil 10 kg vermem lazım yaz geliyor lan.
- hayatımda bir tek zenci bir hatunla yatmadım. nedense hiç içimden gelmemişti. babam salak olduğumu söylüyor haklı da.
Masa Sandalye
- iş,okul,ev üçgeni hayatımı sikertmiş durumda, sıkıntıdan ölüyorum resmen.
- fasıla gitmek istiyorum ama 3 4 gün içinde yüklü ödemelerim var ve 6 ay daha hayatımı ertelemem tokadı yüzüme inmeye devam ediyor.
- son zamanlarda funk, jazz, elektronik müzik hariç arabesk de dinlemeye başladım lan arada?
- son 13 yılda bir kez ağladım, kız kardeşim özlediğim için. duymasın götü kalkar sıpanın.
- iş, okul, para, hatun konuları dışında adam akıllı konuşabildiğim tek insanın babam olması onu hayatımda bambaşka bir yere koymamın en büyük sebebi sanırım.
- 3 gün önce çıkan bir kavgada çocuğun kolunu kırıyordum ve en kötüsü sinirden arabanın önüne atıyordum. insanların nasıl katil olabildiğini, hayatın bazı bazı bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu o an anladım.

ve son olarak; insanların değişmemesi gereken bazı değerlerinin zamanla değiştiğini görmeyi kabullenmek çok ağır geliyor.

Topuz Saç Modeli

geçen gün yere düştüm. hepsi aziz yıldırım yüzünden. :((

mesaj ve gönderme içermeyen samimi itiraf : telefonla konuşmayı sevmiyorum, mümkünse hemen kapatmak istiyorum. ama ondan da daha sevmediğim bir şey de, kendisini sevmememe rağmen telefon açtığımda bana "sen de hiç aramıyorsun ha" benzeri sitem edenler. onların suratına anında telefonu kapatmak istiyorum, hem de kafalarını telefon cihazı ile ahizenin arasına sokmuşken.
Topuz Saç Modeli
deliyim evet.yolunda gidiyormuş gibi görünen ama yolunda gitmeyen çok şey var. ne olacağı konusunda hem çok tedirgin hem de çok kararsızım. acaba sadece bana mı öyle geliyor yoksa o da bunu farkında mı? çok merak ediyorum...

Mutfak masası

avatar'ı izlemeye gittiğimizde annem real d 3d gözlüğünü geri vermediği için çok mutlu oldum ama çaktırmadım. evde gizli gizli takıyorum bazen.
allam kromozomlarımdaki x fazlalığını yönetemiyorum. dünden beri bikbiklendiğim için kendimi kötü hissediyorum. ama çok da bikbiklenesim var, kendimi durduramıyorum. hayır adamı da seviyorum aslında, bağcıyı dövmek gibi bi derdim yok yani. güzel güzel üzüm yiyelim di mi.
Mutfak masası
ama hep o ikinci x'ten oluyor bunlar. gerçi o ikincisi y olsaydı o zaman da sami gibi olabiliyosun, o da fena bişi.

of allam sevgilim çok güzel bişi desin nolur. lütfen bak söz bi fakir doyurucam. her güzel bişeye bi sevap. üstelik sevgilim feedback'ten mahrum da kalmaz. win-win böyle bişi tanrı'm. nolur bi daha düşün.

Banyo Aksesuarları

sözlükteki felsefik ve entelektüel birikimin yansıtıldığı başlıkları yerine tüm yarak kürek başlıklara akın akın entry yazanlara bakıyorum ve ülkenin geleceği hakkında fikir sahibi olmak istiyorum, sözlüğün standart sapmasını, ikinci tip hata değerini ölçüp ülkenin halini anlamak istiyorum. acımak hevesim depreşsin, birilerine acıyayım da kendimi rahatlatayım isteği ile değil, terk etme isteğim kamçılansın diye.
Banyo Aksesuarları
bir kızı seviyorum ama çok saçmalayan biri olduğum için onu da saçmalayarak kaçırmaktan korkuyorum. bir de ilişkileri uzun süreli tutmada becerikli değilim. rüya adamınız hiç değilim kızlar. bir kızı elimde tutmak için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
star wars u izlemedim.
bir tanesini bile.

arkadaşlar arasında muhabbeti geçtiğinde çaktırmadan joker kalıpları kullanıyorum.

Son Moda Kıyafetler

pazar sabahları erken uyansam bile, odamda oyalanıp, ortalıkta görünmüyorum. çünkü kahvaltı sofrası hazırlamak çok zor geliyor. salona gittiğimde hazır kahvaltı sofrasıyla karşılaşmak ise bambaşka. bunun sonucunda, 'yeni uyanmış insan'ı oynamakta usta olduğumu söyleyebilirim.
sevgilime bişey için kızdığım/kırıldığım zaman kezban olmıyim diye fazla uzatmıyorum. ama itiraf etmeliyim ki, içimde büyüyüp duruyor. uzatmıyor gibi göründüğüm için, adam konuyu kendi içinde kapatıyor tabi doğal olarak, benim artık düşünmediğimi düşünüyor.
Son Moda Kıyafetler
ama en az mantıklı açıklamalar kadar romantik jestler de elzemdir kızların kalbini almak için. kezban, selin, rumeysa ya da dagny fark etmiyor bu noktada. ilk 3-5 ay performansına uzak olunduğu ölçüde kapanması da uzuyor meselelerin.

Yatak Odası Modelleri

taşrada büyüdüm. ve 5 sene evvel ankaraya gelmeseydim şimdi apaçilerle dalga geçenelr değil dalga geçilen apaçiler tarafında olurdum. kesinlikle. o zamanki yakın arkadaşlarıma bakıyorum da. mc yakışıklı olabilirdim.
hep, ilk defa gördüğüm ve hasta olduğum birisiyle tanışmak istemiştim. migros'ta kısmetmiş.
onu gördükten sonra tanışmam 2 dakikamı falan aldı.

Yatak Odası Modelleri

4. aya giriyoruz sanırım. evlenelim de diyor, evlenelim ulan!- bu güne kadar eski sevgililerime biraz kaba davrandım.
- sevgilim varken başka kızlara da baktım. ancak aldatma girişiminde bulunmadım.
- arkadaşlarıma farmville'i çok zamanımı harcıyor dedim ve karizma yapmaya çalışarak bu uygulamadan çıktım ama aslında bir şey ekip biçmek bana zevk vermiyordu. açıkçası sıkılmıştım.
- ben aslında uzaylıyım. bunu bir tek siz ekşisözlükçüler biliyorsunuz artık.

İstikbal Yatak Örtüleri

ölen birini özlemek itiraf adına çok mu sıradan kalıyor bilmiyorum ama 3 yıl önce ölen dedemi hala özlüyorum.. hala yokluğunun acısını çekiyorum.. ailemi, arkadaşlarımı, yeni/eski sevgililerimi değil rüyamda birini görürsem sadece ve sadece dedemi görüyorum.. bu rüyaları da o kadar gerçek görüyorum ki dedemin aslında hayatta olmadığını, gördüğümün sadece bir rüya olduğunu uyandığımda anlıyorum.. bu sefer daha da kötü oluyorum.. hatta son 4-5 aydır olmasa bile özellikle kafamın da bozuk olduğu zamanlarda rüyalarımdan ağlayarak uyanıyorum.. hüngür hüngür değil ama uyanıp kendimi sessiz sessiz ağlarken buluyorum..
İstikbal Yatak Örtüleri
aşk meşk ilişkilerini itiraf diye buraya yazan andavallardan nefret ediyorum. itiraf ayağına "çok yalnızım be sözlük" hikayesi yazan şark kurnazlarına ise ayrı bir sinir oluyorum.

Bershka 2012 Kış Erkek Ayakkabı Modelleri

yazın gaza gelip daha doğmamış oğluma mektup yazmıştım, neden oğlansa? geçen aradım kaybetmişim. allah bilir bir gün evlat sahibi olsam onu da piknikte kırda bayırda unutur gelirim. o kadar roaccutane kullandıktan sonra çocuk sahibi olabilir miyim o bile şüpheli gerçi...

Bershka 2012 Kış Erkek Ayakkabı Modelleri

altı yıl gibi uzun bir aradan sonra karşıma çıksa bile, sanırım aşka inanmıyorum. inanamıyorum.
galiba profesyonel bir desteğe ihtiyacım var.

Duvar Stickerları

15 yaşıma kadar dişlerimi fırçalamadım. ne zaman iki tane kök dişimden oldum aklım başıma geldi. şimdi sikseler beni yine en az 1 kere fırçalarım. böyle de bir itiraf bulamazsınız bak.
çocukken metalle tanışmış ve bu ilişkiyi devam ettirmiş, ergenlikte ve erken erişkinlikte girdiği ortamlarda metal hayranlığıyla bi şekilde tanınmış bir adam olarak megadeth'i sevmezdim; ta ki bu sene önyargımı ve mallığımı farkedene kadar. şimdi öyle bakma bana sözlükçü, yürek isteyen bi itiraf bu. aranızda metal dinleyenler bana yarrak kafalı demeye başlamıştır bile. hatta artık müzik eleştirilerim dikkate bile alınmayacak olabilir *.
meali: ben kafamı yıkamayan ve yıkamadığım kafamla kız kaldırmaya çalışan bir ergenim.
Duvar Stickerları
o değil de sub-etha'da ayrı bi fasilite olsun bu itiraf olayı ve biz de zamanında itirafçılarla geçtiğimiz dalgamızı kendi duygusal ve gizemli süserlerimizle geçelim.

Bellona koltuk takımları

sözlükte uzun zaman mesaj ışığı yanmayınca, yani gelmeyince uzun zaman mesaj, mesaj gelmediğini bile bile mesaj kutusuna basıyorum. o boş mesaj sayfası beni bi hüzünlendiriyor. ve sık sık yapıyorum bunu, bak mesela demin de yaptım. ve hatta bu şuursuzluk birinden mesaj beklediğim zaman, ama hani kesin gelir tarzı değil de gelse süper olur tarzı bi beklenti olduğu zaman günde bi kaç defaya kadar tekrarlanıyor.
Bellona koltuk takımları
dün gece 1 sularında karaköyde bikaç arkadaşla elimde efes şişesiyle dolaştım. saint benoit nın önünde büyüksün sen benuaa yücesin sen benuaaaa tırıvırısın sen benuaaa diye bağırdım, bahçesine bira döktüm. alkolün beni dönüştürdüğü adama gizli bir hayranlık besliyorum.

İstikbal Mobilya Almanya

5 bölüm sonra, 'spartacus olmamış bu adam, çok sırıtıyor'u bir kenara bırakıp keyfini çıkartacağımız dizi olacaktır kuşkusuz.
İstikbal Mobilya Almanya
spartacus vengeance'nin diğer sezondan farkı; daha temkinli ve daha oturaklı ilerlemesi gibi geldi bana. ilk sezondaki seyirciyi dizeye çekme odakları biraz olsun mantaliteye sığdırılarak veriliyor, daha hoş olmuş bu şekilde.

uzun soluklu olmasını dileriz.

Doğtaş Exclusive

crixus ayrı bir deliydi bu bölüm. deli oğlan sevdiceğini aramaya devam ediyor, yıkmaya yakmaya görmezden gelmeye devam. o rhaskos denen götün skini koparıp eline verir yakında ya, du' bakalım, izleyip görelim.

mira'ya yaramadı bu bölüm yalnız. saf salak devam eden mutlu hayatına soru işaretlerini düşürdü sarışın yelloz." rhaskos'la kendi isteğimle beraber oldum" dedi lan kadın, bildiğin dedi. tamam yani bakışlarından böyle olmadığını anladık da, bunu diyebilmen bile ilginç bir midesizlik. rhaskos, harbi iğrençsin be abi, tebrik ediyorum. görmememiz gereken yerlerini de gösterdin, allan bin belanı vermesin senin. lanet herif.
Doğtaş Exclusive
sayın doctore, adamsın lan sen. senin saygını, senin karizmanı, senin normal üzeri kabiliyetini alkışlamayan insan değildir.

son olarak; ilithyia, hayallerde yaşamaya devam et yavrum. o zevki başka şekilde tadacaksın bir dahaki sefere, öyle ebedi olacak ki.

Cam Sehpa Modelleri

oenomaus reyiz bütün bölüm boyunca flashback takılıyor zannediyordum sözlükte entryleri okuyunca farkettim ha bi de yıllar sonra farkettim ki bu dizide gaius'u oynayan craig parker yüzüklerin efendisi iki kule'de miğferdibi savaşı sırasında elfleri komuta eden arkadaşımız.

Cam Sehpa Modelleri
ashur'u arıyordu gözlerim. bir yerlerden çıkacaktı bu adam, mükemmel bir şekilde damgasını vuracaktı da, bu kadarını beklemiyordum ben de. adam bildiğin yeni boyut kazandırdı olaya, fitili ateşleyen adam oldu. heath ledger'dan sonra sevilen kötü adamlar sıralamasında ikinci sıraya yükselebilir bu adam, öyle pis öyle kalleş öyle fırsatçı pezemeng. lucretia ile haberleşme şeklin ve haberleşmenin içeriği için ayrıca saygımı iletiyorum sana adam, harbi pisliksin.

nasir'in sunuluşu zaten ashur'un habercisiydi. güzel sunuldu genç oğlan, bildiğin ashur adam, zekasını yalnızca kendi çıkarları için kullanan insan prototipi. etrafta adama karşı önyargılı bakışlar, akabinde adamın iki olayla karakterini belli etmesi, peşinden spartacus'ün adamı sahiplenmesi ama crixus'un adama olan önyargısını yıkamaması, güzel şeyler bunlar, kalite kokuyor.

Yatak odası tasarımları

tamam anladık romalılar şerefsiz, köleleri acımasızca zikiyorlar, spartacus insan evladı, hayır sahibi, tüm gençliği kucaklıyor. ama artık konuya girin. önceki sezonlar ne güzeldi neden yakalayamıyorsunuz neden yavaştan gidiyorsunuz. gannicus da gelsin yapın atraksyonunuzu. bir dizi tutunca bokundan bile yağ çıkarıyorlar. saçma saçma sahnelerle uzatıyorlar.
Yatak odası tasarımları
ashur aslında bayan batiatus'u katliamdan sonra sarıp sarmalayan, yarasına dikiş atan, iaşesini geçimini sağlayan kişi çıkacak. bir şekilde götü kurtaracak romalılardan.

sesimi duymuş yapımcılar. 3. bölüm ile kendimize geldik. sakın düşürmeyin tempoyu

Bebek Odaları

bu bölümde de iyice belli oldu ki, lucretia'yı kurtaran ashur. özellikle "god bless you" derken, ona kağıdı veren kafası sarılı adama bakması bunun bir göstergesi. yeri gelmişken, o kafası sarılı adam da ashur tabii, kağıtta da, "bizim doctore'nin yerini belirledim, yarın akşam elinizde olur; sen ayinini ona göre ayarla da, peygamberlik kimliğin sağlamlaşsın" türü bir şey yazıyordu herhalde...
Bebek Odaları

ikinci bir gizem unsuru olarak, daha önce söylendiği gibi, nasir keşke dagan'ın kardeşi çıksa ama, kardeşlerden birinin 2m'lik bir dev, diğerinin 1.70 falan olması biraz zorlama olur sanırım. ayrıca, ashur-nasir arasındaki hafif kafiyeye de dikkat çekerim.

3 Nisan 2012 Salı

Malatya Demirdöküm Servisi

sevgilime bişey için kızdığım/kırıldığım zaman kezban olmıyim diye fazla uzatmıyorum. ama itiraf etmeliyim ki, içimde büyüyüp duruyor. uzatmıyor gibi göründüğüm için, adam konuyu kendi içinde kapatıyor tabi doğal olarak, benim artık düşünmediğimi düşünüyor.
Malatya Demirdöküm Servisi
ama en az mantıklı açıklamalar kadar romantik jestler de elzemdir kızların kalbini almak için. kezban, selin, rumeysa ya da dagny fark etmiyor bu noktada. ilk 3-5 ay performansına uzak olunduğu ölçüde kapanması da uzuyor meselelerin.

Malatya Bosch Servisi

pazar sabahları erken uyansam bile, odamda oyalanıp, ortalıkta görünmüyorum. çünkü kahvaltı sofrası hazırlamak çok zor geliyor. salona gittiğimde hazır kahvaltı sofrasıyla karşılaşmak ise bambaşka. bunun sonucunda, 'yeni uyanmış insan'ı oynamakta usta olduğumu söyleyebilirim.
Malatya Bosch Servisi

Malatya Beko Servisi

- bu güne kadar eski sevgililerime biraz kaba davrandım.
- sevgilim varken başka kızlara da baktım. ancak aldatma girişiminde bulunmadım.
- arkadaşlarıma farmville'i çok zamanımı harcıyor dedim ve karizma yapmaya çalışarak bu
Malatya Beko Servisi
uygulamadan çıktım ama aslında bir şey ekip biçmek bana zevk vermiyordu. açıkçası sıkılmıştım.
- ben aslında uzaylıyım. bunu bir tek siz ekşisözlükçüler biliyorsunuz artık.

Malatya Arçelik Servisi

taşrada büyüdüm. ve 5 sene evvel ankaraya gelmeseydim şimdi apaçilerle dalga geçenelr değil dalga geçilen apaçiler tarafında olurdum. kesinlikle. o zamanki yakın arkadaşlarıma bakıyorum da. mc yakışıklı olabilirdim.
Malatya Arçelik Servisi
hep, ilk defa gördüğüm ve hasta olduğum birisiyle tanışmak istemiştim. migros'ta kısmetmiş.
onu gördükten sonra tanışmam 2 dakikamı falan aldı.
4. aya giriyoruz sanırım. evlenelim de diyor, evlenelim ulan!

2 Nisan 2012 Pazartesi

pike dantel örnekleri

-bence ikiyüzlüyüm.

-çok iyi bir insan değilim.

-şiddete de meyilliyim ama insanları buna bir türlü ikna edemiyorum. çiçek gibi adamsın diyorlar, anlamıyorum gerçekten. derste kaç kere hocalarıma kalem sapladım sayısını bilmem.

-bir miktar şerefsizim.

-düşünmemem gereken şeyleri düşünürüm, bundan daha fazla düşünmemem gereken şeyleri neden düşünmemem gerektiğini düşünürüm; sanırım bunu da düşünmemem gerekiyor.

-kafam çalışmaz, zeki taklidi yaparım ama işe yarıyor.

-yeteneksizim. gördüğünüz gibi ne kafam çalışır ne de yeteneğim var.

-bir çok şeyi eleştirecek bir nokta bulamam.(kendim hariç) bir filmi sevmediysem neden sevmediğimi anlayamam bile; o kadar ki aptalım. (ciddiyim.)

-çoğu zaman çok düşünceli görünürüm ama sadece görünürüm. bomboş bakıyorumdur halbuki. belki de bazen hiç bir şey düşünmemeyi başarabilen nadir insanlardanım. insanlar boş bakışlarımı "daldı gitti yine" olarak yorumlarlar.

-kendimi diğer insanlardan ayırabilecek bir özelliğim yok. mal doğdum, mal mal yaşıyorum, böyle de öleceğim büyük ihtimalle.
pike dantel örnekleri
-başka insanların karakterleri üzerime yapışıyor bazen. birini ortadan uzun bir süre tanırsam hareketleri bana copy-paste'le geçebiliyor.

-çok şey duymuşumdur, hatta bilirim ama kafa olmadığından yorumlama yeteneğinden yoksunum.

-hem burcum hem yükselenim terazi olmasına rağmen estetik yetenekten tamamen uzağım. ne bir enstrüman çalabilecek ne adam gibi resim falan yapabilecek bir yeteneğim var. odun gibiyim yani, elime de ancak o yakışıyor zaten.

-bu kadar loser'lığın üstüne bir de ukalayım anasını satıym. neyini beğenirsin geri zekalı.