31 Mart 2012 Cumartesi

OMAS Özaltın Oluklu Mukkava Ambalaj Sanayi A.Ş.

bu takım son zamanların en kötü galatasarayıdır zaten bu konuda herkes hemfikir. ikinci fatih sultan terim döneminde christianların,adama sarr'ların olduğu,bratu petrelerin olduğu,fabio pintoların olduğu dönemde dahi galatasaray bu kadar kötü değildi. o zaman kulübün tek patronu fatih terimdi,30 yabancı istemişti özhan canaydında almıştı. takım sonuçta o zaman kötüydü ama takıma herkes kendi kafasına estiği gibi karışmıyordu. kötülüğünün bile kendi içinde bir tutarlılığı vardı. o zamanlar felipe diye bir adam vardı,ben beğenirdim. adam çok teknik bir oyuncuydu. ama devre arasında mıydı sezon sonumuydu hatırlamadım,o gönderilmişti çok üzülmüştüm çünkü o adamdan önce gitmesi gereken başka adamlar vardı o zaman galatasarayda. ama herşeye rağmen galatasaray böyle berbat yönetilmiyordu o halinde bile.

galatasarayın bu durumdan kurtulması için ilk olarak yönetimin görevi bırakması gerekir. adnan polat stadı açıp bir dahaki kongrede istifa ederse galatasaray için hayırlısı. ama yok istifa etmez,daha önce gazetelerde yazdığı gibi hakan şükürü takımın abisi gibi menajeri gibi getirip ona yönettirecez vaatlerinde bulunur seçilirse,galatasaray için kötü günler devam eder.
OMAS Özaltın Oluklu Mukkava Ambalaj Sanayi A.Ş.
galatasarayın başında diğer kulüplere bu düzeyde sirayet etmemiş bir bela var. abilik müessesesi. ama bu abilik çok farklı bir abilik olayı. abi evi gibi bir şey oldu galatasaray. hakan şükürlerden,bülent korkmazlardan beri. işin kötüsü bu abiden kardeşe geçen abilik olayı,yani bülentten ayhana,ayhandan ardaya,ondan kısmetse emre çolaka geçip gidecek olan bu abilik olayı,git gide berbat bir hal alıyor. takım abisi sayılanlar kendilerini takımın ve teknik direktörün üstünde bir yerde görüyorlar. bu çok tehlikeli bir durum.düşünceleri şu; her gelen teknik direktör geçici,asıl patron onlar,yabancı oyuncular akıllı olsun,floryanın asıl sahibi yerli oyuncular.

DEĞİŞİM ARAŞTIRMA

başına gelmiş en kötü şey adnan polat'tır heralde. sakatlıklar, ekonomik sıkıntılar faso fiso hep bunlar.

ortaokul seviyesinde bir öğrencinin futbol bilgisine sahibim, hatta o bile olmayabilir. iki sene öncesine kadar '99 databasei ile götürüyordum durumu, kaleci kim sorusuna taffarel diye cevap veren bir adamdım. şimdi de çok parlak sayılmaz futbol bilgim.
DEĞİŞİM ARAŞTIRMA
gel gör ki futboldan zerre haz etmeyen yahut anlamayan bir adam bile benim kurduğum bu cümleyi kurar arkadaş s.ktiniz attınız güzelim kulübü. çocukluğunda aleyhte karar veren hakeme ana avrat düz giden, nicelerinin bilmediği küfürleri edercesine fanatik olan o çocuk, bu gün o fanatizmin yüzde birine sahip olmadan aynı şekilde yönetime söver oldu.

yönetim istifa!

Alsun Catering San. Tic. A.Ş.

bence futbolcular arasındaki kapasite farkını ortadan kaldırmaya yönelik bir transfer politikası izleniyor bu takımda.

mantık çok basit, herkes aynı seviyede olursa anlaşmazlıklar son bulur. şöyle ki takımdaki vazgeçilmez oyuncuları belirliyorsun (barış özbek başta olmak üzere, mustafa sarp, servet çetin, hakan balta ve aydın yılmaz) sonra onların seviyesine yakın oyuncuları takıma dahil ediyorsun (serdar özkan, gökhan zan, ali turan vs.) bu müthiş uyumu bozanları da birer birer gönderiyorsun (misimovic, elano, keita, nonda vs. ve hatta rijkaard). baros ve kewell sürekli sakat olduğu için sıkıntı yaratmıyorlar. arda turan zaten "kaptan".
Alsun Catering San. Tic. A.Ş.
bu minvalde, adnan abilerimin affına sığınarak benim nacizane bir iki futbolcu önerim olacak:

gözde ve tabi ki bonservisi elinde forvet fatih tekke (hem beşiktaş'tan gelecek olması da önemli bir artı), bir oyun kurucu ihtiyacını göz önünde bulundurursak ceyhun eriş ve takıma abilik etmek üzere hüseyin çimşir..

illa ki gelecek vaad etmeli diyorsanız da yasin çakmak'ı tek geçiyorum.

edit: fatih tekke bonservisini yakında alır.

Bogazgezi

ufuk ceylan: süre alıyor. en azından sezon sonuna kadar sürekli kalede olmalı.

musa çağıran: nerde bu adam? barış özbek'ten kötü mü de şans verilmiyor?

harry kewell: sezon başında yaşananlar ortada ya git denmeliydi ya da gel. resmen oyun oynandı üzerinden, tam bir yönetim fiyaskosu. tüm bunlara rağmen performansı ortalamanın üstünde.

tüm bu yazının yazılma sebebi elano blumer'dir. insan ancak bir yere kadar dayanıyor. hem elano hem misimovic transferleri doğru yapılmış işlerdi. çünkü kimsenin bu adamların yapabileceği katkıdan şüphesi yoktu. kariyerleri boyunca gittikleri her takımda iyi-kötü futbol oynayan, sorun çıkarmayan bu 2 adam galatasaray'a gelince bir anda sorunlu oldu. yani sorun kesinlikle bu adamlarda değil, onları oynatamayan ortamda/yönetimde. artık bu klüpte bir şeyler mutlak suretle değişmeli. isterse bize 25 yıl şampiyonluk getircek olsun, adı istanbulspor zamanında türlü olaylara karışmış adnan sezgin ile devam etmek artık gururumu kırıyor.
Bogazgezi
ne alınan sonuçlar, ne de kötü futbol.. bunlar değil benim sorunum. ben ne 6-0 kaybettiğimiz fenerbahçe maçında ne de tromso maçında bu takımdan utandım. yönetimin gösterdiği inanılmaz zaafiyet, futbolcuların mücadele etmemesi... işte asıl utanç bu.

artık galatasaray'ı galatasaray yapan değerler, bizim bu takıma gönül vermemizin gerçek sebepleri, olmazsa olmazları yara alıyor. bu mutlaka durdurulmalı.

SİNİ EV BÖREĞİ BAKLAVA

sezon başında takımda iyi / çok iyi futbol oynayabilecek 9 adam vardı.

zvjezdan misimovic: 2 ayda bitirildi. devre arasında geri yollanacağı konuşuluyor. barış özbek'e verilen şansın 10'da 1'i kendisine verilmedi.

arda turan: kaptanlık verildi. iyice yük bindirildi ki altında kalsın, ezilsin. bu adam fenerbahçe'de olsaydı şimdi sadece futbol oynuyor olurdu. çünkü orada aziz yıldırım* var, takımı sabote etmedikçe futbolcusunu yem etmeyecek nitelikte bir adam. arkasında sadece lafta duruldu. ne bir psikolog ne de profesyonel destek verildi. bayrak adam yapılmaya çalışılırken taraftarın bile kendi içinde 2'ye bölünmesini sağlandı.
SİNİ EV BÖREĞİ BAKLAVA
elano blumer: mario jardel'den sonra bir diğer fiyasko. alındığı fiyatın 3'te 1'ine gönderildi. oysa son haftalarda çalışan çabalayan bir görüntüsü vardı. daha sezon başında "futbolcu nasıl soğutulur" konulu tiyatronun konusuydu.

lucas neill: kişisel olarak görünen bir problem yok fakat kendisi servet çetin'in yanında oynuyor.

milan baros: sürekli sakatlandı. 2 sezondur gerçek anlamda verim alınamıyor.

lorik cana: geldiğinden beri eleştiriliyor. ben halen sebebini anlayamadım. en azından benim beklentimi karşıladı. hangimiz ondan pirlo performansı bekledik ki?

Efsan Havalandırma

birileri galiba bu delnanı kandırdı. bank asya'da da şampiyon olunca şampiyonlar ligine falan gidebileceğini düşünüyor olsa gerek. bank asya'da daha düşük maliyetle bi' takım kurup şampiyon olurum şampiyonlar ligine gider paranın mına korum gibi bir düşüncesi var sanırsam sanki galiba yani heralde ve muhtemelen.
Efsan Havalandırma

Anadolu Jet

hala iddia ediyorum ve sezon başına dönüyorum. servet, balta falan açıktan maçta yattıktan sonra benim için bitmişlerdir. bu olayların olmadığını düşünüyorum. galatasaray yönetimi bütün pinolar, serdar özkanlar, gökhan zanlar, misimoviçler yerine; bunlara verilen bonservis paraları ve bedava alınanlara verilen yıllık paralarla şöyle iyisinden bak yıldız falan da demiyorum, iki tane; yahu ne ikisi bir tane orta saha alsaydı bugün bu durumda olmazdık. en azından geleceğe yatırım yapmak için elimizde durumu idare edebilecek bir takım olurdu. rijkaard'a da bu yüzden kızgındım ve hala da kızıyorum. çünkü adnanlara bunu yaptıramadıktan sonra, ayhan'ı, barış'ı sarp'ı ne olursa olsun bu takımdan kesmedikten; ali turan'ı sağ bekte oynattıktan sonra ben ne anladım rijkaard'dan.
Anadolu Jet
o noktada resti çekmesi gerekirken çekmedi. oturup şu durumdan hala rijkaard'ı suçlayan cümle kurmaktan bile utanıyorum aslında. dediğim gibi gitmesini bütün bu durum harici hala doğru bulsam da asıl suçun delnan ve kankilerinde olduğunun net bir şekilde farkındayım. ancak bu adamlara haddini bildirebilecek adamlar, açık açık delikanlı gibi konuşup taraftar desteğine güvenebilecek adamlar önce kariyerli rijkaard ve maalesef 10umuz hagi de adnanlara boyun eğip işlerine bakıyorlar.

Natro Hosting

artık yönetim fiyaskosunun doruğa çıktığı ve saçmalamanın zirve yaptığı takımım olmuştur. özellikle nonda'nın gönderilmesiyle başlayan bu süreç hızlanarak devam ediyor.
Natro Hosting
rijkaard'ın gitmesini savunuyordum. hala da aynı düşüncedeyim. o ayrı. hagi'den ümitliydim. onun da rijkaard gibi kredisi olmasına rağmen, hele bir de rijkaard'a artı olarak taraftar desteği vardı. buna rağmen kötülüğünü iyiliğini geçtim beğenmediği teknik direktörü yollamak için maç satan adamları cezalandırmadı. takımın açık seçik kangrenleri olan ayhan, m.sarp veya barış'dan vazgeçmedi. yönetim ise kafasına göre transfer yapacağına bu olaylara müdahale etmesi gerekirken sessiz kaldı. rijkaard, hagi, ahmet abi; t.d. kim olursa olsun, beğenelim ya da beğenmeyelim, takım iyi ya da kötü oynasın şu takımın eksiği olan sağlam bir orta sahayı getirmedi. ısrarla gereksiz bölgelere şişirme transferler yapıldı. herhangi bir paf oyuncusunun kolaylıkla yerini doldurabileceği ayhan, mustafa sarp veya barış hibi adamları göndermedi takımda tuttu. bugün de elano yollandı. elano'nun harikalar yaratmadığını hepimiz biliyoruz. ancak potansiyelinin ne olduğunu da biliyoruz. bu potansiyeli ortaya koyarak 5 maç sonra galatasaray'ı sırtlardı diye bir iddiam da yok. hiç zannetmiyorum. ancak sen ayhan, mustafa sarp, barış'ı tutup orta sahandan elano'yu türkiye'de orta halli oyuncuların bedeli karşılığı gönderiyorsan sen kafanda bu takımı bitirmişsin zaten. temizlik operasyonuysa bu, çok yanlış bir noktadan başlanıyor. geçen sezon belki ligin en iyi birkaç yabancısından biri olan keita'nın satılması da ayrı bir olay.

Gece İç Giyim

yaptıkları açıklamaya bakarsak elano'yu hemen hemen defter değeri üzerinden satmışlar. muhasebeden anlamayan izleyicilerimiz için kısa bir açıklama yaparsak: 8 milyon avroya 4 yıllığına alınan alınan elanonun sözleşmesinin defter değeri normal amortismanla 5 milyon avrodur. (4 yıl=8 milyon avro ise kalan 2.5 yıl=5 milyon avro) şimdi 2.9 milyon avro santos'tan alıyorlar, elano da yaklaşık 1,6 milyon avro'luk tahakkuk eden alacağıyla menajerinin 200 bin avroluk alacağından vazgeçmiş. yani toplam transfer ücreti 4.7 milyon avroya geliyor.

Gece İç Giyim

Abfar İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.

elano blumer'in satisindan sonra yaptiklari "... olmak üzere şirketimizin toplam taahhüdü 9.158.364 euro ve 12.000 abd doları kadar azalmıştır." aciklamasiyla, biz boyle sictik, boyle de siviyoruz diyen yegane takimim.
ulan arkadas, kimi kandiriyorsunuz.. kader keita'yi sattiniz kar ettik dediniz, elano'yu aldiginiz paranin 3te 1'ine verdiniz, yine yararli ciktik diyorsunuz..
Abfar İlaç Sanayi ve Ticaret A.Ş.
bu taraftar bu kadar salak mi, gerizekali mi? bu kadar iq'su dusukmu galatasaray'a gonul verenlerin? madem bu kadar karli cikiyoruz, nerede bizim iyi transferler? neden hala gobekte mustafa sarp, defansta servet cetin var, ileri ucta oyuncumuz yok? hayir, sizden nefret etmemizi istiyorsaniz direk soyleyin boyle her seyin altinda bahane aramayalim..

Bursa Süper Kargo

bir ara şampiyonlar liginde bu hafta kaç puan çıkaracağız, gruptan çıkacak mıyız diye düşündürtüp heyecanlar yaşatırken, bu sene ciddi ciddi acaba küme düşermiyiz diye düşündürten klubüm. ahh canım takımım sana ne haller oldu...
Bursa Süper Kargo
maddi tasarruf tedbirlerim nedeniyle turk telekom arenadan kombinesini alamadıgıma uzulurken sevinmeme neden olmus takımım.her sey boyle gitmeye devam eder olur da kume dusersek adnan polat yurtdısına yerlesir tahminimce.nitekim omru hayatı boyunca sokaga cıkabilecegini zannetmiyorum.adnan polat istifa etse yeni baskan da paf takımla cıkıcaz sahaya ikinci yarı dese uzulmem valla.en azından galatasaraylılar olur sahada.
son yıllardaki abudik gubidik işleriyle oldu olacak kepenk indirip ligden çekilelim amına koyayım derdirtmiş takımımdır.
sen kalk yokluk varken uefa kupasını al, süper kupayı al..
sonra bir iki sendele, başkanın biri çıkıp riva'yı aldık, yapıyoruz olacak desin,
zilyon tane adama x lira verip x/3 liraya sat.
olacak iş değil.
bütün lisanslı galatasaray ürünlerimi 3-4 ay önce kaldırarak doğru karar almışım belli ki.
bu takım adam olana kadar da geri çıkarıp yenisini almaya ne gönlüm ne de lüzum var.
takımı bu hale getiren karaktersizler utansın !

Hunca Kozmetik

bank asya çalışmalarına erken başlamış kulübüm. seneye maç trt de izlenir parkartımla ttnet arena tribünlerimde çekirdeğimi çıtlatıp huzur dolu maçlar seyredicem. yanlız baros kewell neill cana elde kalkı adnan başkan. pinoyu 1 sene seyredip çok beğenerek aldığına göre o kalıcak yanına 2 yabancı kim olucak acaba.

not : bank asya 1. lig de yabancı sınırlandırması üçtür.baros u satıp fatih tekke yi alarak bizi bank asya da şampiyon yapmayı kafasına koymuş bir delnan a sahip kulüp.

bakarsınız ttarena nın açılış maçına denizlisporu bile getirebilir efsane başkan.

düşünsenize denizlispor lan.

son yılların bizim için en büyük maçı olur. şimdiden düşünebiliyorum yerel basının manşetlerini..
Hunca Kozmetik
delnan'ın elinde maskara olduk.

delnan the efsane başkan o kadar acayip bir tat bıraktıkı bizde bazen düşünüyorum teorik olarak da olsa aziz yıldırım galatasaray ın başına geçseydi mi daha iyi olurdu?? yoksa mister delnan mı?? hani sonuçta delnan müstear rumuzlu başkanımızın ar damarının çatladığı, her tepkiyi kolaylıkla geçiştirdiği ortada.. aziz yıldırım belki utanırdı biraz.. takımı bu hale koymaya haya ederdi..

ama tabi hayal bunların hepsi. laf bunlar. lafız..

Medula Organizasyon

taraftarlarını resmen gerizekâlı yerine koymaktadır.

elano blumer'in santos'a transferini verdiklerini linkte

" ... olmak üzere şirketimizin toplam taahhüdü 9.158.364 euro ve 12.000 abd doları kadar azalmıştır."
Medula Organizasyon
ifadesine yer vermişlerdir. çünkü biz öyle salağız, öyle malız ki elano'nun galatasaray'a toplam geri bedelinin 9.158.364 euro + 12.000 abd doları olduğunu sanacağız. yönetim; elano eğer galatasaray'da kalsa, geri kalan 3 sezonda alacağı toplam parayı "ehe bu bizim şirketimizin azalmüş taahhüdü'dür. 8 milyon euro bonservis verdik, toplam 9 küsür milyon euroya santos'a verdik. kârdayız. hehe" olarak verecek kadar dalga geçmektedir taraftarlarıyla. böyle pişkinlik olmaz, olamaz, olmamalı!

Isparta Petrol Turizm

spor basınındaki ırkçı-faşist yorumculardan etkilenen yöneticilere sahip kulüp.

3 sezonluk büyük çöküşümüzün, hatta küme düşme eşiğine gelmemizin en büyük sebebinin yerli oyuncuların kalitesizliği olduğu gerçeğini ben sadece forumlarda, internet yorumlarında ve sözlüklerde okuyorum. ligtv'de, spor basınında, tv yorumlarında galatasaray'ın yerli oyuncularının yetersizliğini mustafa denizli'den başka kimseden duymadım. aksine; eline mikrofon verilen herkes "gaaasarayın yerlileri türkiye'nin en iyileri" demekten geri durmuyor.
Isparta Petrol Turizm
sadece mustafa denizli geçenlerde bir maraton programında yabancıları eleştiren şansal'a "yabancıları boşver, bu galatasaray'da sorgusuz sualsiz devre arası ilişik kesilecek 15 tane yerli isim sayarım" dedikten sonra hakan'ından sarp'ına, serkan kurtuluş'undan barış özbek'ine kadar 15 tane isim saydı. bu isimlerin büyük takımlarda oynayabilecek kapasitede olmadığı açıkça söyledi. daha da acı bir gerçeği dile getirdi: "son dönemlerde alınan yerli oyuncular ya alt liglerden gelmişler, ya küme düşen takımlarda top oynamışlar ya da süper ligde kendi takımlarında hiç as oyuncu olmamışlar." (ben bir çırpıda hakan balta, ferdi elmas, barış özbek, serkan kurtuluş, serkan çalık, mehmet batdal, musa çağıran, mustafa sarp, ufuk ceylan, çağlar birinci gibi isimleri sayabilirim. dahası da mutlaka vardır. alınan as oyuncular da serdar özkan, gökhan zan gibi büyük takımların sözleşme yenilemek istemediği isimler)

Has Turizm

her türlü eleştiriyi, tenkiti, taşlamayı, kritiği, sorgulamayı, suçlamayı, lafı-sözü hakeden takımımdır.
bir zamanlar oynayacağı maçlar öncesinde içimi sıcacık yapan, maç başladığında heyecandan nefes almakta güçlük çekmeme neden olan takımımdır.
avrupa kupalarında maça çıkacağı hafta boyu hep aklımda olan, maç günü hayatımdaki herşeyden daha önemli duruma gelen takımımdır.
rekabetin arttığı ligin sonlarına doğru şampiyon olursa nasıl da sevinçle dolacağımız hayaliyle hop oturup hop kaldıran takımımdır.
sarısına kırmızısına sevdalandıran, maç esnasında yapılan tezahüratlarıyla içimizi kabartan, gözlerimizi dolduran takımımdır.
Has Turizm
kazanmasından, şampiyonluktan kupadan bahsetmiyorum burada. insanların kendilerini içinde hissettikleri sarı-kırmızı bir rüyadan bahsediyorum. maç kaybetmek değil takımın kimlerin eline kaldığını görmek bize koyuyor.
ne futbola ilgi bıraktı ne de cimbom sevgisi. küskünüz kırgınız...

Angora Çenesuyu

istatistiklere baktığımızda kaleye çokça şut çeken ve kaleyi bulan şutlarda yüksek rakamlar yakalayan takımın bu kadar az gol atması zaten şaşırtıcı. bütün bunlar arkaik oturmayan, oturmadıkça kangrene dönüşen sistemin sonuçları. bu da kaçmaz denebilecek bir tek elano’nun geçen hafta 6 pastan kaçırdığı gol var. diğerleri gerçekten kaçabilecek, olmaması doğal pozisyonlar. kaçabilecek bir pozisyonu gole çevirebilecek nokta santraforun eksikliği de kötü gidişe artı değer olarak engel olabilecek hamlanin gelmesine engel oluyor. sorunlar daha da su üstüne çıkıyor.
Angora Çenesuyu
ne ile başlamıştık ne oldu değil mi? evet sorun ufuk ceylan’ın kalitesinin bir türlü anlaşılamamasıdır bence. kalitesini anlayabileceğimiz pozisyonlarla karşılaşmaya başladığımızda sorunların köklerine doğru yol aldığımızı anlayabileceğiz.

Demba Turizm Taşımacılık

bana göre galatasaray’ın en büyük problemi ufuk ceylan’ın nasıl bir kaleci olduğuna bir türlü karar verememektir. formayı aldığından beri kaç maç geçti neredeyse yediği her golden sonra “kalecinin yapacağı bir şey yoktu” dendi. bu maçlardan sonra da genelde “şöyle kaleciyi sınayabilecek bir pozisyon olmadı ki anlayalım kalitesini” diye gevelemeler devam etti.

bir kalecinin kalitesini sınayabilecek pozisyonlar nasıl olur da olmaz ki? beşiktaş’ın kalecisi cenk için çok önceden bu çocukta iş var demişken hemde. e olmuyor aslında. bakıyorsun enteresan bir şans vuruşu, penaltı veya defans hatası örtüyor pozisyonun üzerini. şansı ve penaltıyı görmezden gelelim de defansın hali nedir diye düşünelim. bireysel performans düşüklüğünün yanı sıra defans-orta saha arasında ki uyumsuzluk öncelikle göze çarpıyor. kademe hataları, ara toplar, switchler hep sorunlu. kanat beklerinin kademeleri boş kalıyor. eşleşmelerde genellikle yanlışlıklar yapılıyor. bütün bu işgüzarlıklar domino taşı misali orta sahada başlayan problemlerin geriye yansıması sonucu ortaya çıkıyor.
Demba Turizm Taşımacılık
orta sahada büyük bir sorun olduğu aşikar. topu oyuna sokmada ve rakipteki topa doğru pres uygulamada başlayan hatalar oyun toplamında hatalar zincirine dönüşüyor. orta saha oyunu önde tutamadığı, bu güce, sisteme sahip olmadığı için efektif pozisyonlar takımı savunma formasyonunda ters yakalıyor. oyuna yön verecek kimliğe sahip güçlü orta saha kurgusunun uzun süredir oturmaması ileride kazanılan pozisyonlarda forvet hattına net pozisyon yakalama şansını da vermemiş oluyor.

SERKON TUR

taraftarı olduğum kulup.

uefa kupasını aldığımız dönemler çıktığı her maçı kazanacağına dair umudum vardı.
SERKON TUR
yıl 2010.. iddaa'denen mevhumda hala her maç galatasaray'a oynuyorum. bir şeyler değişecekse isterim galatasaray'ın küme düşmesini. birileri bir şey yapmaya muktedir ise şayet, dibe vurmamıza razıyım. ben beklerim. ama o günleri hala çılgınlar gibi sevinebilecek yaşta iken tekrar yaşamak istiyorum.şu ana kadarki sonuçlar ne olursa olsun, kim ne derse desin, futbol takımının bu sezonu ilk 5 de bitireceğinden adım gibi emin olduğum sevgili kulübüm.
arda ve baroş dönüyor. devre arasında da, ancak inşaat malzemesi olacak nitelikteki yerli futbolculardan 3-5 'i gönderilip, doğru düzgün bir hücum oyuncusu alınırsa bu takım toparlanır. türk telekom arena faktörü de göz önünde bulundurulursa en azından seneye avrupa kupalarına katılırız.
ha bunu bizim için umut haline getirenlerin allah belasını versin. o ayrı.

Pozitif Web Tasarım

çok kötü yönetilen kulüptür. sadece kaleci problemine bakmak bunu anlamaya yeter. on dünya kulübüne bakalım. chelsea, inter, m. united, liverpool, arsenal, real madrid, barcelona, bayern munchen, milan, juventus.
juventus'un kalesi aşşağı yukarı on yıldız buffon'a emanet. real madrid'in kalesini on bir, on iki yıldır casillas koruyor. inter 3-4 sezondur julio cesar'a emanet etmiş kalesini. manchester united'in 3-4 sezondur kalecisi van der sar. chelsea'nın kalecisi en az 4-5 sezondur cech. abbiati şimdiye kadar 7 sezon milan kalesini korumuş. liverpool 3-4 sezondur reina'ya emanet etmiş kalesini. bayern kahn'dan sonra 2-3 sezondur butt'a güveniyor.
Pozitif Web Tasarım
kaleci problemi yaşayan tek kulüp arsenal. ben futbol takımının kaleden başladığına, ilk adımın kaleci olduğuna inanırım.
galatasarayda bu sezon kale ufuk'a emanet. geçen yıl leo franco ondan önceki yıl morgan de sanctis korudu kaleyi. ondan önceki yıl orkun, aykut, fevzi üçlüsü; ondan önceki sezon ise mondragon korudu kaleyi. beş sezonda galatasaray'ın kalesine yedi kaleci geçmiş demek ki. ortada beş yıldır çözülememiş büyük bir problem var. ve yönetim hala yerinde. çok garip bir durum.

İdeal Yapı Denetim

böyle kötü yönetilmeye devam edilirse, telekom arenaya taraftar bulamayacak kulüp.

dün akşam ki maçtan 1 saat önce mecidiyeköy' den geçtim. metrobüste, yanımda 22-23 yaşlarında, derbiye yetişmeye çalışan, genç bir galatasaraylı oturuyordu. biraz sohbet ettik. ben değil maça gitmeyi, galatasaray' ın maçlarını bile izlemediğimi söyledim bu sene. genç kendinden gayet emin bir şekilde; abi ben de farkındayım, zevk almadan maçtan çıkıyoruz. maç tatsız,tutsuz ve heyansız bir şekilde bitiyor dedi. sonra şöyle ekledi. ' mağbet' e veda senesi bu sene, küme düşsek te gideceğiz'
İdeal Yapı Denetim
galatasaray taraftarı cefakardır, vefalıdır. bu sene, tarihinin en kötü yılını yaşayan takımını yalnız birakmamıştır. bunun nedeni ali sami yen' e hürmet ve mağbet' e vedadır.

30 Mart 2012 Cuma

mutfak takımı modelleri

gecen bir programda kendisine yasi soruldugu icin spawn olup seyirciye agzina geleni soyledigine sahit oldum. ha zaplarken denk geldigimde bagiriyordu zaten "nasil sorarsin kardesim?" filan diye ulan adama acaba "bakiremisiniz?" diye mi sordular ne sordular yahu diye dusunurken "bak bak bak, yasim kacmis? sanane kardesim" deyince anladim..
mutfak takımı modelleri
esra ceyhanla a'dan z'ye gibi bir programı bile gülmekten çatlatabilecek duruma getirmis insan. özellikle seyirciyle aralarındaki "yaş" diyalogu bir efsane olmaya adaydır.

mutfak takımı örnekleri

bu şarkıcıya bir kamera şakası yapmışlardı. kuliste aynanın arkasına hayalet görüntüsü düşürmüşlerdi. fazla geçmeden hayaletle felsefi konularda konuşmaya başladı. sen de uzaylısın, ben de uzaylıyım dediğini duydum. anladığım kadarıyla şakacılarla mustafa topaloğlu aralarında anlaşmışlardı.
mutfak takımı örnekleri
yıllar önce taxim'de eşşeğe ters binerek yanıma geçtiğinde iyice kanımın ısındığı, türkiyenin en manyak insanlarından.. yaptığı geyiğin haddi hesabı olmayan bu dünyanın insanı

çalışma masası modelleri

önceleri uzaylıyım diyerek kendi çapında geyikler yapıyordu. sonraları başına gelen olaylar nedeniyle bu tutumu bıraktı, daha ciddi takılmaya başladı.

mahkemede hakimin "mustafa bey, siz uzaylısınız, topluma örnek olmanız lazım" dediği adam.
çalışma masası modelleri
canııııııııımmm canımcanımcanımcanımcanımcanım canııııııııııımmmm canımcanımcanımcanımcanımcanım canıııııııııııııımm şeklinde süper bir parçaya sahip olan uzaylı.. ailece severek takip ediyoruz.

masa sandalye fiyatları

"ilk hedefimiz akdeniz" cümlerini, seneler önce "hedef insanlık" diye bir kasetle günceleyip, atatürk gibi sağ elinin ufuklara kaldırıp verdiği pozla billboardları şenlendiren hakikatın gerçeğini çözmüş bi arkadaş.
masa sandalye fiyatları
bu genç yaşıma** rağmen daha önceleri normal ve dengeli bir adam olarak hatırladığım, uzaylı mustafaya dönüş miladını ve nedenini tam olarak hatırlayamadığım birey. büyük ihtimal radikal olup, ilgi çekip, kasedinin satmasını yada egosunu ünlü olarak tatmin etme çabasındaki farklı kişilik. herkesin tahmin ettiğinin aksine zeki hatta dahi olduğunu düşünmekten kendimi alamamaktayım.

benzer bir kişiliği arto'da da görebiliriz, farklı -yumuşak- taklidi yaparak, sivri dili ile gündemde kalarak para kazanmayı başarıyor o da.

bernardo yemek takımları

cook eski kasetlerinin kapaginda folklorumuzun kral sesi yazar ama ayni zamanda feci bir klavye ustadidir kendileri.. rick wakeman-jon lord arasi bir teknigi vardir.. ikibolubesbeze sagolsun, bir renault otomobil cekilisinde verdigi konseri televizyondan kaydedip klavye partisyonunu sizden hesap soracagiz albumune koymasa, hic haberimiz olmayacak.. hem 2/5bz'ye (aka 2/b5z) hem topaloglu'na minnettariz..
bernardo yemek takımları
nakaratı, "- canımmmmmm canım canım canım canım canım canım canım canım canım canım " olan şarkıyı tökezlemeden söyleyebilen insan

yazlık ayakkabı modelleri

bi gazetecinin kendisine sorduğu "sevgililer gününde sevgilinize ne aldınız hediye olaraktan" şeklinde sorduğu soruya "sucuk aldım et yedim" diye cevap vermiş insan.izleyicileri
yazlık ayakkabı modelleri
gülmekten yere düşürmüştü bu cevaplarıyla. çıktığı çarkıfelek programlarında da sesli harf olarak ö yü ü yü satın alırdı ç ve v gibi acaip harfleri sölerdi. savaş ay ın bi a takımına katıldığında da çok kızıp hedveddeödödürü gibisinden bişiler şaçmalamıştı azından tükürükler saça saça.

evde saç bakımı

28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçında fenerin gol yemesi durumunda beyefendinin kanaryam şarkısı çalacakmış.

bugün bahar geldi aşikar, beyazlar açtı
güneş öptü sıcacık yanağımdan benimle oynaştı

benim güzel kanaryam, dokunmaya kıyamam
ama bahardan yüz buldum ya öpmeden de bırakmam

içim kıpır kıpır sevinçten muhabbet doluyum
gökyüzü masmavi ışıl ışıl çok mutluyum
evde saç bakımı
benim güzel kanaryam dokunmaya kıyamam
ama bahardan yüz buldum ya, öpmeden de bırakmam

bir kuytuya çekmem lazım, usul usul çökmem lazım
başlayıp ayak ucundan boynuna çıkmam lazım
altına altın atlas, yanına telkari tas
parmaklarına elmas seni yaşatmam lazım

son kıta çok tehlikeli.evet.

günlük saç modelleri

herneyse kendisi gayet efendi ve saygın görünüşlü. yani herhangi birinde bıraktığı ilk intibanın kötü olacağını zannetmiyorum. ilk önce hayatını anlattı. ankaralıymış zaten. veterinerlikte okumuş, orayı bırakmış. sonra işletme okumuş, onu da yedi senede daha geçen eylül bitirmiş. 1.5 sene önce evlenmiş. çok şaşırdım. bizle konuştu ve beşinci sınıfların mezuniyetine geleceğine söz verdi. gelmezse buradan rezil edeceğim kendisini. şaka şaka. neyse birsürü şarkı söyledi ve stüdyo kaydından ayıramazdınız. zaten bence cem adrian'dan sonra türkiyenin en iyi sesi olduğu için kendisi tarzı da bana hitap ettiği için en sevdiğim erkek sanatçıdır.
günlük saç modelleri
ayrıca yeni jenerasyondan sıla gençoğlu'nu beğendiğini belirtmesiyle bana orgazmik tatlar yaşatmıştır. çünkü sıla da yeni jenerasyondan en sevdiğim kadın sanatçıdır.